Danıştay Kararı 15. Daire 2014/9059 E. 2018/81 K. 16.01.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/9059 E.  ,  2018/81 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/9059
Karar No : 2018/81

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı tarafından, … İli, … İlçesinde 09/11/2005 tarihinde meydana gelen yaralanma olayı nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davacının polis kıyafetli şahsın açtığı ateş sonucu yaralanması iddiası ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 2005/419 sayılı soruşturmada 15/03/2013 tarihinde delil yetersizliğinden dolayı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dolayısıyla davacının yaralandığı olayın davalı idarenin işlemine dayanak olan … Cumhuriyet Başsavcılığı 2005/20 numaralı fezlekesinde delilleriyle birlikte ortaya konulduğu üzere yaşanan arbedelerde uzman çavuşun arabasına gelen kalabalığı dağıtmak için ateş açması sonucu meydana geldiği anlaşılmakta olup, davacının polis giyimli şahıs tarafından vurulduğu yönünde herhangi bir somut ve kesin bilgi sunulamadığı da göz önüne alındığında terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerden kaynaklanmadığı açık olan zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanmasına olanak bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacının polis giyimli şahsın kendisini ateş ederek yaralaması iddiası ile ilgili olarak genel hükümler kapsamında ilgili makamlara başvurarak tazminat isteyebileceğinin de açık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanunun, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun’nun 1.,3. ve 4. maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddi zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsadığı belirtilmiş; aynı maddenin ikinci fıkrasının (e) bendinde, kişilerin kendi kasıtları sonucunda oluşan zararların; (f) bendinde ise, 3713 sayılı Kanunun 1., 3. ve 4. maddeleri kapsamındaki suçlar ile terör olaylarında yardım ve yataklık suçlarından mahkum olanların bu fiillerinden dolayı uğradıkları zararların Kanun kapsamında bulunmadığı hükme bağlanmış, 7. maddesinde ise yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zarar ile tedavi ve cenaze giderleri, bu Kanuna göre sulh yoluyla karşılanabilecek zarar kalemleri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 09/11/2005 tarihinde … İli, … İlçesi … Pasajında … Kitabevi isimli işyerinde iki adet el bombası patladığı, bu patlamada ölen ve yaralananın olduğu, bunun üzerine ilçede toplanan grupların kamu binalarını taşladığı ve çeşitli olaylar yaşandığı, aynı gün içinde davacının iddiasına göre … Caddesini … Caddesine bağlayan merdivenlerden aşağı inip, caddede ilerlerken kalabalık insan gruplarını gördüğü ve o esnada Emniyet Müdürlüğü’nün üçüncü katındaki balkondan polis kıyafetli bir şahsın ateş ettiği ve yönünü döndüğünde vurulduğu böylece yaralandığı ve bu olay sebebiyle meydana gelen zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle davalı idareye başvurduğu, davalı idarece başvurusunun 5233 sayılı Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle reddi üzerine ise bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olaya ilişkin düzenlenen 09/11/2005 tarihli olay tutanağında özetle, 09/11/2005 tarihi saat 12.10 sıralarında İlçe Emniyet Müdürlüğünden patlama sesi duyulması üzerine olay yerine gidildiği, vatandaşların bir şahsın patlama yerinden koşarak …. marka beyaz renkli arabaya (… plaka sayılı) bindiğini görmeleri üzerine bu şahsı kovaladıkları, aracın vatandaşlar tarafından tahrip edilmek üzere olduğunun görülmesi üzerine olay yerine intikal edildiği, aracın içerisinde arka koltukta bir şahsın oturur vaziyette olduğu, vatandaşların bu şahsı içeriden çıkarmak için arabanın camlarını kırmaya çalıştığı, olay mahallinde 15-20 kişilik bir grubun olduğu, vatandaşların ikna yöntemiyle uzaklaştırılmaya çalışılmak istendiği ancak, grubun her geçen dakika sayısının arttığı, bunun üzerine askeriyeden ve ilçe emniyet müdürlüğünden ek kuvvetler istendiği, araç içerisindeki şahsın araçtan indirilerek özel harekat birimine ait zırhlı araca bindirildiği, bu olaylara müteakiben 09/11/2005 tarihinde saat 16.30 sıralarında park halindeki … plaka sayılı beyaz renkli otonun … Cumhuriyet Başsavcısı tarafından incelemesi yapıldığı sırada, incelemeyi izleyen topluluk bölümünden silah seslerinin gelmesi üzerine bir kargaşa yaşandığı, İlçe Devlet Hastanesine ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak hayati tehlikesi bulunan 1 kişi ve çeşitli yerlerinden yaralanan 4 kişi olmak üzere toplam 5 kişinin geldiğinin bildirildiği, yaralananlar arasında davacının adının da bulunduğu, saat 17:00 sıralarında meydana gelen bu olayı gerçekleştiren fail ve faillerin tespitinin havanın kararması ve bir grubun emniyet güçlerini taşlaması olayları devam ettiğinden yapılamadığı belirtilmiştir.
Olay tutanağında yaralı olarak … Devlet Hastanesine başvuranların isimlerinin belirtildiği, … Devlet hastanesi Adli Rapor Formunda davacının muayene saati olarak 12.30, diğer müracaat edenlerin ise muayene saati olarak 17.00 yazılı olduğu görülmektedir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22/11/2005 tarih ve Soruşturma No: 2005/396, Fezleke No: 2005/20 sayılı kararıyla, 09/11/2005 tarihi saat 11.30 sıralarında … İlçesi, … Pasajında …ye ait … Kitabevine atılan iki adet el bombasının patlaması sonucu kitabevinde bulunan bir kişinin yaşamını yitirdiği, bir kişinin de yaralandığı, kitabevi sahibinin saldırıdan yara almadan kurtulduğu, saldırıdan sonra kalabalık bir topluluğun şüpheli şahıslar …,…. ve …nin bulunduğu … İl Jandarma Komutanlığına ait araç (… plaka sayılı) etrafında … İlçesi … Caddesinde toplanıp gösteri yaptıkları, araca zarar verdikleri ve şüpheli şahıslara saldırdıkları, araçla ilgili yapılan inceleme sırasında … Caddesi ile … Caddesinin kesiştiği noktada bulunan kalabalığa … 3. Dağ Tabur Komutanlığında uzman çavuş olarak görevli bulunan T.Ç.nin tabanca ile ateş etmesi sonucu bir kişinin öldüğü, 5 kişinin yaralandığı (yaralananlar arasında davacının adı da bulunmaktadır.) belirtilerek şüpheli T.Ç.nin iddia konusu eylemi ile ilgili olarak soruşturma yapma ve delilleri değerlendirme görevinin Van Cumhuriyet Başsavcılığına (CMK’nın 250/1 maddesi ile yetkili) ait olması nedeniyle soruşturma evrakının … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği görülmektedir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15/03/2013 tarih ve Soruşturma No:2005/419 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı ile, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan emniyet görevlileri ile ilgili yapılan soruşturmada özetle, 09/11/2005 tarihinde saat 11.30 sıralarında … İlçesi, … Pasajında … isimli bir şahsa ait … Kitabevi isimli iş yerine atılan iki adet el bombasının patlaması ile kitabevinde bulunan bir şahsın yaşamını yitirmesi ve bir şahsın yaralanması ile ilçe merkezinde toplanan grupların kamu binalarını ablukaya alarak taşladıkları, olayların büyüyerek ilçe merkezinde bulunan hükümet konağı ve ilçe emniyet müdürlüğüne kadar yayıldığı, kalabalık grupların slogan atarak ilçe emniyet müdürlüğünü ve hükümet konağı ile kolluk görevlilerini taş yağmuruna tuttukları, olay günü müştekinin (davacının) kendi beyanına göre … Caddesini … Caddesine bağlayan merdivenlerden aşağı indiği, indiği cadde boyunca kalabalık insan gruplarını gördüğü, insanların emniyet binası ve hükümet konağını taşladıkları, hükümet konağındaki polislerin havaya ateş ettiklerini gördüğü, bir polis panzerinin kalabalığı dağıtmak için kendisinin de bulunduğu grubun üstüne geldiği, kalabalığın kaçtığı, o esnada emniyet müdürlüğünün üçüncü katındaki balkonun kendisine göre sağ kapısından kapının açık olduğu, kapının aralığından polis kıyafetli bir şahsın rastgele çevreye ateş açtığını gördüğü, yönünü hastaneye doğru döndüğü anda vurulduğunu söylediği, bir vatandaş aracılığıyla hastaneye kaldırıldığı, dosyaya sunulan cd ile dilekçesinde kendisini vuran şahsın görüntülerinin olduğunu beyan ettiği, cd üzerinde bir çok farklı kriminal kurumlarınca (adli tıp, jandarma kriminal ve emniyet kriminal) ayrı ayrı inceleme yaptırıldığı ancak şüpheliler ile görüntülerdeki şahsın aynı kişi olup olmadığının tespiti yönünden görüntü kalitesinin yetersiz olduğunun bildirildiği, bu açıdan şüphelinin açık kimliğinin tespitinin mümkün olmadığı, şüphelilerin alınan beyanlarında üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri, kolluğa yaptırılan araştırmalara rağmen müştekinin yaralanmasına neden olan şüphelinin açık kimlik bilgilerinin tespit edilemediği, netice itibariyle haklarında kasten öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla soruşturma yürütülen şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair toplanan delil, bilgi ve belgelerden dava açmaya yeter kanıt ve emare bulunmadığından, şüpheliler hakkında yüklenen suçtan delil yetersizliğinden ayrı ayrı kamu adına kavuşturmaya yer olmadığına, faili meçhul şüphelinin araştırılması için kolluğa daimi arama müzekkeresi yazılmasına karar verilmiştir.
Yine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/03/2013 tarih ve Soruşturma No: 2005/419 sayılı kararı ile, davacıyı vuran şüphelinin açık kimliğinin tespitinin mümkün olmadığı, kolluğa yaptırılan araştırmalara rağmen müştekinin yaralanmasına neden olan şüphelinin açık kimlik bilgilerinin tespit edilemediğinin belirtilerek olayın fail ya da faillerinin araştırılması için daimi arama kararı verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu’nun 25/11/2011 tarih ve 2011/3-423 sayılı işlemi ile, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22/11/2005 tarihli Fezlekesinde olayın 09/11/2005 tarihi saat 11.30 sıralarında meydana geldiği, olayı gerçekleştiren kişinin … Dağ Tabur Komutanlığında uzman çavuş olarak görevli … olduğunun belirtilmesi nedeniyle, olayın 5233 sayılı Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, 09/11/2005 tarihi, saat 11.30 sularında … İli, … İlçesinde bulunan … Kitabevi isimli iş yerine atılan iki adet el bombasının patlaması ile kitabevinde bulunan dava dışı bir kişinin yaşamını yitirdiği, bir kişinin de yaralandığı, bu olay üzerine ilçe merkezinde toplanan grupların kamu binalarını ablukaya alarak taşladıkları, olayların büyüyerek ilçe merkezinde bulunan hükümet konağı ve ilçe emniyet müdürlüğüne kadar yayıldığı, kalabalık grupların slogan atarak ilçe emniyet müdürlüğünü ve hükümet konağı ile kolluk görevlilerini taş yağmuruna tuttukları, saat 16.30 sıralarında bombalama olayı ile bağlantılı olabileceği değerlendirilen araçla ilgili savcılık tarafından inceleme yapıldığı sırada, … 3. Dağ Tabur Komutanlığında uzman çavuş olarak görevli T.Ç.nin tabanca ile ateş etmesi sonucu ölen ve yaralananların olduğu anlaşılmakta olup, olay tutanağında ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22/11/2005 tarihli Fezlekesinde, … tarafından ateş edilmesi sonucu yaralananlar arasında davacının da bulunduğu belirtilmekte ise de, gerek davacının … Devlet Hastanesinde muayene kaydının 12.30 olması, gerek … Cumhuriyet Başsavcılığının 26/03/2013 tarih ve Soruşturma No: 2005/419 sayılı kararında davacının yaralanmasına neden olan kişinin/kişilerin kimliğinin tespit edilememesi nedeniyle daimi arama kararı verilmesi hususları dikkate alındığında, davacının yaralanmasına neden olan kişinin … olmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca davacı tarafından, gerek savcılığa verilen şikayet dilekçesinde, gerek komisyona başvuru dilekçesinde kendisini vuran kişinin emniyet görevlisi olduğu belirtilmiş ise de, şüpheli emniyet görevlileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına, faili meçhul kişi/kişilerin bulunması için de daimi arama kararı verilmesi nedeniyle davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan, 09/11/2005 tarihinde … İli, … İlçesinde bulunan … Kitabevi isimli iş yerine atılan iki adet el bombasının patlaması sonucu dava dışı bir kişinin yaşamını yitirmesi, bir kişinin de yaralanması akabinde ilçe genelinde çıkan olaylar sırasında, kim/kimler tarafından atıldığı belli olmayan ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak davacının yaralandığı anlaşılmakta olup, yaralanma olayının 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Durum böyle olunca, davacının 09/11/2005 tarihinde meydana gelen olaylara aktif olarak katıldığı, olayları yönlendirdiği ya da güvenlik güçlerine herhangi bir şekilde saldırıda bulunduğu yönünde bir belirleme bulunmadığının tespiti halinde, davacının uğradığı zararın karşılanması gerekirken bu hususlara yönelik araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.