Danıştay Kararı 15. Daire 2014/8697 E. 2017/7638 K. 19.12.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/8697 E.  ,  2017/7638 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/8697
Karar No : 2017/7638

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, … İli, … İlçesi, …. Köyü’nü yaşanan terör olaylarından dolayı terk etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun kısmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; dava konusu olayda, davalı idarece davacı vekilinin keşfe iştirak ettiği ve keşif tutanağını imzaladığı iddia edilmekte ise de, dava konusu işleme dayanak alınan keşif gününün davacı ya da yetkili temsilcisine usulünce yazılı olarak tebliğ edildiğine ve keşfe katılarak keşif tutanağını imzaladıklarına ilişkin bir belge bulunmadığı, bu nedenle usule aykırı yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarece, anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 7. maddesinde; a) hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; b) yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; c) terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar, bu Kanuna göre sulh yoluyla karşılanabilecek zarar kalemleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde; Komisyonun gerek görmesi halinde keşif yapabileceği; komisyon başkanının belirlemiş olduğu keşif yeri ile gün ve saatini komisyon üyeleri ve/veya bilirkişi ile başvuru sahibine veya yetkili temsilcisine yazılı olarak bildireceği; başvuru sahibinin kendisi, veli veya vasisi veya yetkili temsilcisi ve varsa şahitleri keşif mahallinde hazır bulunacağı; muhtar veya o yer mahallinden iki kişinin de keşifte hazır bulunmasının temin edileceği; tespit edilen günde komisyonun olay mahalline giderek zararı tespit edeceği; başvuru sahibi veya yetkili temsilcisinin keşif esnasında hazır bulunmaması halinde durumun tutanakta belirtileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; 5233 sayılı Kanun kapsamında uğradıkları zararların tazmini istemiyle başvuruda bulunan ilgililerin, anılan Kanun kapsamına giren ve tazmini gereken bir zararının bulunup bulunmadığı hususu araştırılırken, zararın meydana geldiği olay mahallinde keşif yapılıp yapılmaması hususunda komisyonun takdir yetkisi bulunmakla birlikte, başvurucuların mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan zararların tespiti bakımından olay mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekli bulunduğu, ancak güvenlik sebebiyle keşfin yapılmaması/yapılamaması halinde, bu durumun açıkça belgelendirilmesi kaydıyla, “Uzaktan Algılama Yöntemi” ile başvuru sahibinin zararının belirlenmesi mümkün ise de, bu durumda da ilgili Yönetmeliğin 11.maddesi ile belirlenen keşif ile ilgili esaslara uyulması ve davacı veya yetkili temsilcisinin “Uzaktan Algılama Yöntemi” ile yapılacak tespit toplantısına davet edilmesi, muhtar veya o yer mahallinden en az iki kişinin de hazır bulunmasının temin edilmesi, böylece başvuru sahibine yapılacak tespitler hakkında beyanda bulunabilme hakkının tanınması gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, … İli, … İlçesi, … Köyü’nü yaşanan terör olaylarından dolayı terk etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun kısmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı ile, dava konusu işleme dayanak alınan keşif gününün davacı ya da yetkili temsilcisine usulünce yazılı olarak tebliğ edildiğine ve keşfe katılarak keşif tutanağını imzaladıklarına ilişkin bir belge bulunmadığı, bu nedenle usule aykırı yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, davalı idarece temyiz dilekçesine ek olarak sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; … İl Jandarma Komutanlığı’nın 08/07/2008 tarihli yazısı ekinde sunulan çizelgede … Köyü’nün … Dağı Bölgesinde, terör örgütünün geçiş güzergahı ve barınma bölgelerinde bulunması nedeniyle keşif için güvenlik tedbirlerinin alınamayacağının belirtildiği, bu nedenle keşfin uzaktan algılama yöntemi ile yapıldığı, uzaktan algılama yöntemi ile yapılan keşfe davacı vekili … ve köy muhtarı ile mahalli bilirkişilerin katıldığı görüldüğünden, keşfin usulüne uygun yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Durum böyle olunca, Mahkemece, dava konusu işlem ile belirlenen tazminat miktarının hukuka uygun olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, keşfin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.