Danıştay Kararı 15. Daire 2014/8481 E. 2016/608 K. 05.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/8481 E.  ,  2016/608 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/8481
Karar No : 2016/608

Davacı :
Vekili
Davalı : 1-
Vekili
Davalı : 2-
Vekili :
Davanın Özeti: 30.08.2014 tarih ve 29104 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesiyle değiştirilen Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.3. numaralı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vakıf üniversiteleri hariç” ibaresinin iptali istenilmektedir.
Savunmaların Özeti: İptali istenen düzenlemenin üst hukuk normlarına uygun olduğu, ilave ücretin vakıf üniversitelerince zaten alındığı, ayrıca dava konusu imkandan faydalandırılması halinde hastalar açısından mağduriyetler oluşturacağı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi
Düşüncesi :30.08.2014 tarih ve 29104 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesinde yer alan “vakıf üniversiteleri hariç” ibaresinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı :
Düşüncesi :Dava; 30.08.2014 tarih ve 29104 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenli Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesi ile değiştirilen Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.3. numaralı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vakıf üniversiteleri hariç” ibarelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 130. maddesinin 1. fıkrasında, çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile, ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından Yasayla kurulacağı, 2. fıkrasında, Yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla Vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği ve bu kurumların mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 2. maddesinde de vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Yasada gösterilen usul ve esaslara uymak kaydıyla yükseköğretim kurumları veya bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını kurabilecekleri belirtilmiş, Ek 6. maddesinde de kurulacak yükseköğretim kurumunun, vakıf tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olacağı ve bu kurumun gelirlerinin, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mâmeleklerine veya hesaplarına intikal ettirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
30.4.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73/2. maddesinde, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversite hastaneleri ile özel hastanelere ve Kurumla sözleşmesi bulunan diğer sağlık hizmeti sunucularına, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden, Komisyonca belirlenen bedelin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanının Bakanlar Kurulunca belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Yasa hükmüne dayanılarak çıkarılan kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak alınabilecek ilave ücretin belirlenmesine ilişkin ve 10.12.2013 tarih ve 28793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.09.2013 tarih ve 2013/5385 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Sağlık Hizmetleri Komisyonunca belirlenen sağlık hizmeti bedelinin en fazla iki katına kadar ilave ücret alınabilmesi öngörülmüştür.
Davaya konu Sağlık Uygulama Tebliğinin ilgili maddesinde “Ancak; Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından verilen 18 yaşını doldurmamış çocuklar hariç olmak üzere; SUT eki EK-2/B ve EK-2/C Listesindeki 618200-P618200 kodlu “Koklear implant yerleştirilmesi” işlemi için ilave ücret alınabilir. Ayrıca Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından verilen SUT’un 2.1.1 numaralı maddesi kapsamındaki sağlık hizmetleri ve kardiyovasküler cerrahi branşında yapılan cerrahi işlemler için de ilave ücret alınabilir.” şeklinde düzenleme yapılarak ilave ücret konusunda vakıf üniversiteleri kapsam dışında bırakılmıştır.
Anılan düzenlemelere göre bir kamu tüzel kişisi olan vakıf yükseköğretim kurumlarının, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumlarından farklı olarak idari ve mali özerkliğe sahip oldukları açık olup, Vakıf yükseköğretim kurumlarına bağlı sağlık hizmeti sunucuları, kapsamdaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetleri karşılığında alacakları bedeli, mali özerkliğin bir sonucu olarak ilgili yasa hükümleri çerçevesinde kalmak şartıyla serbestçe belirleme hak ve yetkisine sahip olduklarından sağlık hizmeti karşılığında alınacak bedel yönünden yasa ile bir sınırlama getirilmediği sürece, dava konusu Sağlık Uygulama Tebliği ve benzeri idari düzenlemelerle vakıf yükseköğretim kurumlarının sunmuş oldukları sağlık hizmetleri karşılığında kapsamdaki kişilerden herhangi bir ücret talep edip edemeyecekleri yönünde bir sınırlama yapılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda yasa ile bu konuda ayrı bir düzenleme yapılmadan vakıf üniversiteleri ile diğer üniversite hastanelerinde görevli öğretim üyelerinin statüleri ve verdikleri sağlık hizmetlerinde farklılık olmamasına karşın Sağlık Uygulama Tebliğinin davaya konu maddesinde, vakıf üniversitelerinin kapsam dışında bırakılmasına ilişkin yapılan düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle anılan Sağlık Uygulama Tebliğinin davaya konu maddesindeki “(vakıf üniversiteleri hariç)” ibaresinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Daire’since gereği görüşüldü:
Dava, 30.08.2014 tarih ve 29104 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesi ile değiştirilen Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.3. numaralı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vakıf üniversiteleri hariç” ibarelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
16.06.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73. maddesi, 08.05.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 5754 sayılı Kanunla değiştirilmiş ve madde “Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin iki katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında sayılanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret alınamaz. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer ilaçların, azami fiyatı ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında değerlendirilmez.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. Aksine bir hüküm bulunmadığı sürece, kamu idaresi ve vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucularında 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda tanımlanan öğretim üyeleri tarafından sunulan sağlık hizmetleri için bu fıkra hükmü uygulanmaz, Kurum öğretim üyeleri için alınacak ilave ücret için bir tavan belirleyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak çıkarılan ve 24.03.2013 tarihli 28597 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9 maddesi ilave ücrete ilişkin olup, 1.9.1 inci maddesi Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenen oranı geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabileceği, 1.9.2 maddesi, ilave ücretin alınmayacağı kişileri 1.9.3 numaralı maddesinin ise ilave ücretin alınamayacağı sağlık hizmetleri sayılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73. maddesinde 21.10.2010 tarihli 5947 sayılı Kanunla yeniden değişikliğe gidilerek yukarıda belirtilen son paragrafın ikinci cümlesi mülga edilmiş ve 21.05.2013 tarih ve 6486 sayılı Kanun ile de maddeye “Ancak yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin, poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde ellisini geçmemek üzere, üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilir. Ancak alınacak ilave ücret bir defada asgari ücretin iki katını geçemez. Bu oranları bir katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Kurum bu fıkra kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye yetkilidir.” şeklindeki hüküm eklenmiştir.
Buna göre, ilave ücret, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca alınabilecektir ve bu ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulunun yetkili kılınmış, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucularınca ise, otelcilik hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edilemeyecektir. Bu durumun istisnası olarak, yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin, poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde ellisini geçmemek üzere ilave ücret alınabilecek ve bu ilave ücretin bir defada asgari ücretin iki katını geçemeyecektir.
5510 sayılı Kanunun belirtilen düzenlemesine paralel olarak, 01.08.2013 tarih ve 28725 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.1 numaralı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“(1) İlave ücret alınması uygulamasında;
a) Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşları; SUT ve eklerinde yer alan sağlık hizmetleri işlem bedellerinin tamamı üzerinden Kurumca belirlenen oranı geçmemek kaydıyla Kuruma fatura edilebilen tutarlar esas alınarak kişilerden ilave ücret alabilir.
b) Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde ellisini geçmemek üzere, Kuruma fatura edilebilen tutarlar esas alınarak kişilerden ilave ücret alınabilir. Ancak alınacak ilave ücret bir defada asgari ücretin iki katını geçemez.
c) SUT eki EK-2/B, EK-2/C, EK-2/Ç listelerinde yer alan işlemlerin bedellerine ilave olarak Kuruma ayrıca faturalandırılabilen tıbbi malzeme ve ilaçlar ile SUT eki EK-2/A Listesindeki tutarlara dahil olan işlemler için ayrıca ilave ücret alınamaz.”
Aynı Tebliğin 2. maddesi ile de Tebliğin 1.9.3 numaralı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi değiştirilmiş ve “Aşağıda belirtilen sağlık hizmetleri için (Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından SUT’un 2.1.1 numaralı maddesi kapsamında verilen sağlık hizmetleri hariç) hiçbir ilave ücret alınamaz.” cümlesi eklenmiştir. Söz konusu madde 12.11.2013 tarihde yeniden değiştirilerek “ Aşağıda belirtilen sağlık hizmetleri için hiçbir ilave ücret alınmaz. Ancak Yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından SUT’un 2.1.1 numaralı maddesi kapsamında verilen sağlık hizmetleri, kardiyovasküler cerrahi işlemler ve 18 yaşını doldurmamış çocuklar hariç olmak üzere SUT eki 2/B ve EK 2/C listesindeki 618200-P618200 kodlu “koklear implant yerleştirilmesi” işlemi için ilave ücret alınabilir” şeklinde düzenlenmiş ve son olarak 30.08.2014 tarihinde davaya konu düzenleme ile “Aşağıda belirtilen sağlık hizmetleri için hiçbir ilave ücret alınmaz Ancak; yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından 18 yaşını doldurmamış çocuklar hariç olmak üzere SUT eki 2/B ve EK 2/C listesindeki 618200-P618200 kodlu “koklear implant yerleştirilmesi işlemi için ilave ücret alınabilir. Ayrıca yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında (vakıf üniversiteleri hariç) öğretim üyesi tarafından verilen SUT’un 2.1.1 numaralı maddesi kapsamındaki sağlık hizmetleri ve kardiyovasküler cerrahi branşında yapılan cerrahi işlemler için de ilave ücret alınabilir” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Davacı tarafından, üçüncü basamak sağlık kuruluşu olarak nitelendirilen vakıf üniversitelerinin 2547 sayılı Kanununun 56. maddesinde üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanacağının ifade edilmesi ve 2547 sayılı Kanunun Ek-7. maddesince “Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumları, bu Kanunun 56 ncı maddesinde yer alan mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade ederler ve bunlar emlak vergisinden muaf tutulurlar.” ifadesine yer verilmesi suretiyle, vakıf üniversiteleri ile diğer üniversiteler arasıda bir ayrım yapılmamasına rağmen iptali istenen maddede, vakıf üniversitelerinin hariç tutulduğu ileri sürülerek maddenin iptali istenilmektedir.
Anayasanın 130. maddesinin 1. fıkrasında, çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile, ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin Devlet tarafından Yasayla kurulacağı, 2. fıkrasında, Yasada gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak koşuluyla Vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği ve bu kurumların mali ve idari konular dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 2. maddesinde de vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Yasada gösterilen usul ve esaslara uymak kaydıyla yükseköğretim kurumları veya bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını kurabilecekleri belirtilmiş, Ek 6. maddesinde de kurulacak yükseköğretim kurumunun, vakıf tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olacağı ve bu kurumun gelirlerinin, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mâmeleklerine veya hesaplarına intikal ettirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, vakıf üniversitelerinin gerek kurulma aşaması, gerek kurulduktan sonra yürüttüğü hizmetin niteliği gereği bir kamu tüzel kişisi olduğu kuşkusuzdur.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73. maddesinde kamu kurumlarınca yürütülen sağlık hizmetlerinde ilave ücret alınmaması genel kural olarak belirlenmiş iken daha sonra yapılan değişikliklerle bu genel kural genişletilerek, yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için ilave ücret alınabilmesi yoluna gidilmiştir. Maddenin son cümlesinde ise, Kurumun bu fıkra kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir. 5510 sayılı Kanununun yukarıda belirtilen hükmü dava konusu değişiklikle Tebliğinin 1.9.3. maddesine eklenmiştir. Ancak bu ekleme yapılırken, yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için ilave ücret alınabileceği yönündeki kural daraltılarak vakıf üniversiteleri hariç tutulmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.3. maddesinde sayılan ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetleri incelendiğinde bunların, acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri, yoğun bakım hizmetleri, yanık tedavisi hizmetleri, kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri), yeni doğana verilen sağlık hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri gibi niteliği itibariyle ilave ücret alınmaması gereken hizmetler olduğu görülmektedir. Buna rağmen, Kurum tarafından yapılan düzenleme ile ilave ücret alınmaması gereken sağlık hizmetlerine istisna getirilmiştir. Bu istisnanın 5510 sayılı Kanunun 73. maddesiyle düzenlenen yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için tanınan istisna kapsamında olduğu düşünülse bile, söz konusu Kanun maddesinde, bu sağlık hizmetleri için ilave ücret alınabileceği yönündeki kuralda vakıf üniversitelerinin hariç tutulduğuna ilişkin bir ifade yer almaması nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğiyle böyle bir sınırlamaya gidilmesinde hukuken olanak bulunmamaktadır.
Ayrıca, Kurumca verilen savunmalarda, iptali istenilen bu düzenlemede vakıf üniversitelerinin sayılmamasının nedeni olarak bu üniversitelerin zaten ilave ücret aldığı için maddede ayrıca zikredilmesi halinde hastaların mağdur olacağı ifade edilmiş ise de Tebliğinin 1.9.3. maddesinde sayılan sağlık hizmetlerinden hiçbir şekilde ilave ücret alınmaması bütün sağlık hizmet sunucuları için genel kural olduğundan, vakıf üniversitelerinin de bu hizmetler nedeniyle hastalardan ilave ücret almasının mümkün olmadığı açıktır.
Diğer taraftan, vakıf üniversiteleri ile diğer üniversite hastanelerinde görevli öğretim üyelerinin statüleri ve verdikleri sağlık hizmetlerinde farklılık olmamasına karşın idari ve mali özerklikleri dikkate alınarak Sağlık Uygulama Tebliğinin davaya konu maddesiyle, vakıf üniversitelerinin kapsam dışında bırakılmasının eşitlik ilkesini zedeleyeceğinden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 30.08.2014 tarih ve 29104 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesiyle değiştirilen Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.3. numaralı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vakıf üniversiteleri hariç” ibaresinin İPTALİNE, … TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …TL avukatlık ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 05/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.