Danıştay Kararı 15. Daire 2014/7493 E. 2017/4158 K. 22.06.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/7493 E.  ,  2017/4158 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/7493
Karar No : 2017/4158

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar murisinin, ikamet ettiği … İli, … İlçesi, … Köyü’nden, yörede meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun kısmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nce; Zarar Tespit Komisyonu’nun ilk kararı, anılan komisyon kararı üzerine Mahkemece verilen iptal kararı birlikte ele alındığında, arazi birim fiyatının belirlenmesi ve zararın hesabı hususunda mahkeme kararının uygulandığı, buna mukabil ciddi bir arazi varlığı bulunmasına rağmen idarece ilk mahkeme kararı öncesi yapılan tespitte herhangi bir ağaç varlığına yer verilmediği, bu işlemin iptaline ilişkin kararda gerekirse keşif yapılarak mal varlığı unsurlarının netleştirilmesinin genel bir ilke olarak kabul edildiği, halihazırda ise davacıların ciddi oranda ağaç varlığı bulunduğunu iddia ettiği, ancak idarece mahkeme kararı sonrası bu iddialar araştırılmaksızın başlangıçtaki tespitlere göre karar alındığı, bu nedenle davacı iddialarının karşılanarak yerinde usulüne uygun keşif yapılarak kurumuş ve kurumamış ağaç varlığının tespit edilmesi, sonucunda da işlem tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarece, anılan kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk Devleti olduğu, 138. maddesinde ise; yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği kuralına yer vermiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinde; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davasının açılabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar murisinin, yörede meydana gelen terör olayları nedeniyle ikamet ettiği … İli, … İlçesi, … Köyü’nden göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvuru sonucunda ev, ahır ve sulu arazi zararı için toplam 14.804,41-TL ödenmesine karar verildiği, ancak bu tutar kabul edilmeyerek konunun yargıya taşındığı, bu kapsamda Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu’nun 07/04/2010 tarih ve 2010/4-3460 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, araziye ilişkin birim fiyatının düşük hesaplandığı, mal varlığına ulaşılamayan sürenin hesaplanmasına ilişkin değerlendirmenin hangi kriterlere göre yapıldığı hususunun komisyon kararında açık bir şekilde ortaya konulmadığı, buna göre eksik ve yanlış araştırma ve hesaplama sonuçlarına dayanan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, kararın davacılar tarafından temyiz edilmediği, davalı idarece yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği ve mahkeme kararının kesinleştiği, mahkeme kararı üzerine başvurunun yeniden değerlendirmeye alındığı ve bu kez Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tepit Komisyonu’nun 02/11/2012 tarih ve 62/01/2012/467 sayılı işlemiyle ev, ahır ve sulu arazi zararı için 18.806,01-TL ödenmesine karar verildiği, ancak bu tutar da davacı tarafça kabul edilmeyerek iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü, öncelikle ….İdare Mahkemesi’nin belirtilen iptal kararını, davalı idarenin tam ve gereği gibi uygulayıp uygulamadığının tespit edilmesini gerektirmektedir.
Olayda, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu’nun ilk kararı, anılan komisyon kararı üzerine Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nin iptal kararı ve iş bu davanın konusu olan Komisyon kararının birlikte incelenmesi neticesinde, … İdare Mahkemesi kararının tam olarak uygulandığı (Yapılarla (ev-ahır) ilgili zarar hesaplamasında, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca her yıl yayımlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ hükümleri esas alınmak suretiyle binaların niteliğine ve yapımında kullanılan malzemeye göre bir ayrıma tabi tutularak birim maliyetlerinin objektif ve hakkaniyete uygun olarak hesaplandığı, tarımsal arazilerin ürününden faydalanamama şeklindeki zararın hesaplanmasında ise, İçişleri Bakanlığı’nca hazırlanan standardizasyon tablolarında yer alan değer aralıkları içinde kalmak koşuluyla, Tunceli İlinin coğrafi, iklim ve toprak yapısı ile yörede yoğun olarak yetiştirilen ürün çeşidi (Tunceli İl Tarım Müdürlüğünün İlçe bazında hazırlamış olduğu münavebe sistemi) göz önüne alınarak hesaplama yoluna gidildiği görüldüğünden, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.