Danıştay Kararı 15. Daire 2014/7384 E. 2018/1061 K. 31.01.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/7384 E.  ,  2018/1061 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/7384
Karar No : 2018/1061

Temyiz Edenler (Davacılar) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : Davacıların murisi olan …’nin 21/10/1991 tarihinde … İli, … İlçesi, … Cadde üzerinde aracı ile seyir halinde iken meydana gelen silahlı çatışma sırasında aracın çatışma bölgesinde kalması neticesinde çatışmada kullanılan silahlardan çıkan mermiler ile olay yerinde öldüğünden bahisle söz konusu çatışmada murislerinin ölümüne neden oldukları gerekçesiyle yargılanan sanık polis memurlarının beraatlerine karar verildiği ve söz konusu kararın 13/03/2013 tarihinde kesinleştiğinden bahisle terör olayı neticesinde ölen murisleri nedeniyle uğradıkları zararların 5233 sayılı Kanun hükümleri gereğince ödenmesi yolundaki 14/03/2013 tarihli başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; uyuşmazlık konusu olayda, davacılar tarafından murislerinin ölüm olayının terör eylemi neticesinde olduğunun kamu davasındaki yargılamanın kesinleşmesi ile öğrenildiğinden bahisle söz konusu davada verilen kararın kesinleşmesini izleyen gün yapılan başvurunun süresinde olduğu ileri sürülmekte ise de; 5233 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinde, tazminat isteminde bulunulabilmesi için meydana gelen zararın faillerinin terör eylemini gerçekleştiren kişiler olduğunun öğrenilmesi gerektiğine yönelik bir koşulun getirilmediği gibi başvuruya konu edilecek zararın “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle uğranılan zarar” olduğunun bilinmesinin zararın tazmini için başvuru yapılmasına yeterli olduğu dikkate alındığında, davacıların murislerinin teröristler ile güvenlik görevlileri arasında çıkan çatışma sırasında kim tarafından hangi silah ile ateş edildiği belli olmayan mermilerin isabet etmesi sonucunda öldüğünün bilindiği, dolayısıyla davacıların başvurularına konu etmiş oldukları ölüm olayının terörle mücadele kapsamındaki bir faaliyete bağlı olarak meydana geldiğini ve buna bağlı olarak zarara uğradıklarını anılan eylemin gerçekleştiği tarih itibariyle bildikleri sonucuna varıldığı, bu nedenle 5233 sayılı Kanun uyarınca en geç 30/05/2008 tarihine kadar tazminat başvurusunda bulunmaları gerekmesine karşın anılan tarihten sonra 14/03/2013 tarihinde yapılan başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.