Danıştay Kararı 15. Daire 2014/7081 E. 2018/4147 K. 24.04.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/7081 E.  ,  2018/4147 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/7081
Karar No : 2018/4147

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : … Mahkemesi’nin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi Temyiz istemine konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; davacının adli yardım talebi yerinde görülmeyerek, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; davacının, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında zararlarının tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… Mahkemesi’nce; asgari güvenlik düzeyinin var olduğu sonucuna ulaşılan … İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … Mezrası’nda mezra halkının bir kısmının subjektif güvenlik kaygısıyla ya da ekonomik ve sosyal sebeplerle göç etmelerinden dolayı uğradıkları zararın, 5233 sayılı Kanun hükümlerine göre i… ce karşılanmasına ve herhangi bir mal varlığı unsuru tespit edilememiş davacının iddia ettiği zararlarının karşılanmasına hukuki olanak bulunmadığından, davacının isteminin reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinde; terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla i… ce ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Genel olarak, 5233 sayılı Kanun kapsamında mal varlığına ulaşamama nedeniyle uğranılan bir zarardan söz edebilmek için, yerleşim yerinin tamamen boşalmış/boşaltılmış olması gerekmektedir. Çünkü, yerleşim yerinin kısmen boşalmış/boşaltılmış olması, o yerleşim yerinde güvenli bir şekilde yaşayabilme olanağını sağlayan asgari güvenlik şartlarının i… ce yerine getirilmiş olduğunu göstermekte ve kişilerin her zaman mal varlığına ulaşabileceğine karine teşkil etmektedir.
Bunun yanında, 5233 sayılı Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinden anlaşıldığı üzere, terör olaylarına bağlı olarak güvenlik kaygıları nedeniyle (örneğin bu sebeple yerleşim yerinin terkedilmesi vb.) mal varlığına ulaşılamamadan kaynaklanan zararların da tazmini öngörülmektedir. Bir terör olayı sonucu münferit olarak kendisi veya yakınları doğrudan zarar gören ya da bu şekilde gerçekleşen ölüm ve/veya yaralama olayları kendisi veya yakınlarına yönelen kimselerin, başta yaşam haklarından endişe ederek, güvenlik kaygısı duymaları doğaldır. Dolayısıyla, bu kapsamda oluşan zararların tazmini de anılan hükmün bir gereğidir. Bu durum, yukarıda belirtilen nesnel kriterin yanında, her davacı yönünden ayrıca öznel olarak da bir irdeleme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Aksi bir değerlendirme, her bir davacının öznel durumundan kaynaklı olarak ileri sürdüğü hususların irdelenmemesi anlamına gelir ki, bu durum Anayasa’da öngörülen adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil eder.
Bu çerçevede, ikamet ettiği yerleşim yerinden ayrılan bireylerin, kendisine veya yakınlarına yönelik gerçekleştirilmiş olan terör saldırısına ya da bu kapsamdaki ciddi bir tehdide bağlı olarak yerleşim yerini terketmek zorunda kalmaları nedeniyle mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklı zararların da güvenlik kaygısına dayalı gerçekleşmiş zarar kapsamında değerlendirilmesi ve 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 5233 sayılı Kanun uyarınca zararlarının tazmini istemiyle başvuru yapıldığı, başvuru üzerine davacı vekilinin de katılımı ile … İli, Merkez, … Köyü’nde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, yapılan keşif sonucu düzenlenen keşif tutanağında davacı adına “mal varlığı tespiti yapılmamıştır” notunun yazıldığı, başvurusunun mal varlığı bulunmadığından bahisle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, taşınmazlarının … … mevkisinde bulunduğu ileri sürülerek bakılan davanın açıldığı, temyiz istemine konu mahkeme kararı ile … Köyü’ne bağlı … … Mezrası’nın bulunduğu, mezranın kısmen boşalan yerlerden olduğu, anılan yerleşim yerinin tamamen boşalan yerlerden olmadığı, davacının … Köyü ve … … Mezrası’nda mal varlığı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü açısından, … mevkisinin terör olayları veya terörle mücadeleden kaynaklanan faaliyetler nedeniyle tamamen boşalıp/boşaltılıp boşalmadığı/boşaltılmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu bağlamda Dairemizin … sayılı dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenecek olursa;
… İli, Merkez İlçesi, … Köyü’nde … adında bir mezra veya mevkinin olup olmadığının sorulması üzerine, … Köyü Muhtarı ve azaları tarafından ‘ne hitaben yazılan 17/11/2017 tarihli yazıda, … Köyü’nün … adında bir mezrası bulunmadığı gibi … Köyü sınırları içerisinde … adında bir mevkinin bulunmadığı, … olarak bilinen yer ile … Köyü’nün komşu köyler olduğu, … köyünün ayrı bir köy olduğu, yakın tarihe kadar ayrı bir muhtarlığı olduğu, … köyünün … İli, … İlçesine bağlı olduğu, … Köyü’nün … Mezrası ile … ‘nın farklı yer olduğu belirtilmiştir.
… İli, Merkez, … Köyü, … / … adında bir mezranın olup olmadığı, var ise bu mevkinin terörden dolayı boşaltılıp boşaltılmadığı, boşaldı ise geri dönüş tarihlerinin ne olduğu, söz konusu mezra kısmen boşaldıysa kalanların korucu olup olmadığının bildirilmesinin istenilmesi üzerine, … Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından … Mahkemesi’ne hitaben yazılan 06/12/2017 tarihli yazı ekinde sunulan jandarma görevlileri ve … Köyü muhtarı tarafından düzenlenen 05/12/2017 tarihli tutanakta özetle; -… Mezralarının … İli, … İlçesine bağlı eski yerleşim alanları olduğu, bu mezraların eskiden kendi muhtarlıkları olduğu, … Köyü’ne yakın bir noktada olduğundan mülki sınır kapsamında görev sorumluluk sahasının ve adı geçen yerlerin halihazırda kullanılmadığından görev alanının karıştırıldığı, şu anda -… adında bir mevkinin olduğu burasının … Köyü, … Mezrası ile herhangi bir bağının olmadığı, -… adındaki mevkide şu anda hiç kimsenin yaşamadığı, boşaltılmış bir yer olduğu, 1980’li yıllarda köyde su olmadığı gerekçesiyle … İli, Veysel Karani mahallesine Devlet tarafından ev yaptırılmak suretiyle taşıttırıldıkları, geri dönmedikleri belirtilmiştir.
… Zarar Tespit Komisyonunca, 5233 sayılı Kanun uyarınca 14/12/2015 tarihinde yapılacak olan keşfin güvenlik yönünden sakıncalı olup olmadığının sorulması üzerine jandarma görevlilerince düzenlenen 09/12/2015 tarihli tutanakta özetle; … ve mevkilerinin … Köyü sınırları içinde bulunmadığı, … İlçesine bağlı boşaltılmış köy olduğu, boşaltılmadan önce kendi köy muhtarlıklarının olduğu, terör olayları nedeniyle … ve köylerinin boşaltıldığı, bu nedenle muhtarlıklarının düştüğü, şuan için bahse konu köylerde yaşayan kimsenin olmadığı, … ve köylerinin araç yolunun bulunmadığı, … Köyü, … Mezrası’ndan geçen Zarova Çayının karşı tarafına yaya köprüsünden geçmek suretiyle arazi içerisinden Kalender Dağı eteklerini takiben bir saatlik yürüme mesafesinde yaya olarak gidilebildiği, … ve köylerine gidişte kullanılacak yol güzergahında çok sayıda mağaranın bulunduğu, bu mağaralarda barınan bölücü terör örgütü mensubunun bulunabileceği, bu nedenle … ve köylerinde yapılacak olan keşfin güvenlik yönünden tehlikeli olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan, … İli, … İlçesine bağlı bir yer olan … mevkisinin terör olayları nedeniyle boşaltıldığı sonucuna varılmıştır.
… … mevkisinin … Köyü’ne bağlı bir yer olmaması nedeniyle, davalı i… ce, … Köyü’nde yapılan keşif sonucu davacı adına herhangi bir mal varlığı tespiti yapılmamış olması, davacının … … mevkisinde mal varlığı bulunmadığını göstermemektedir.
Durum böyle olunca, davalı i… ce, … … mevkisinde, davacının mal varlığına ulaşamamasından kaynaklı varsa zararının, anılan yerin terör olayları nedeniyle boş kaldığı süreler esas alınarak hesaplanması gerekirken, eksik inceleme sonucu tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K: …. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, temyiz harç ve posta ücretinin mahkemesince tamamlattırılmasına, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

… İli, … İlçesine bağlı bir yer olan mevkisinin terör nedeniyle değil anılan yerde su bulunmaması nedeniyle 1980’li yıllarda boşaltılmış olduğu anlaşılmakta olup davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.