Danıştay Kararı 15. Daire 2014/6665 E. 2016/1096 K. 22.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/6665 E.  ,  2016/1096 K.

T .C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/6665
Karar No : 2016/1096

Temyiz Eden (Davacılar) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; 22.06.2009 tarihinde … karayolunda ölümlü maddi hasarlı trafik kazası yapan davacıların anne ve babalarının ölümünde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğradıkları iddia olunan 8.000,00 TL maddi 85.000,00 TL manevi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce, davacılar tarafından adli yargıda açılan dava görev noktasından reddedilerek 10.02.2014 tarihinde kesinleştiğinden; kesinleşme tarihinden itibaren otuz gün içinde idare mahkemesinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 28.03.2014 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesi ile davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından hukuka aykırı olduğu iddia edilen anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. maddesinde ”1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir. 2. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.” kuralı getirilmiş, 9. maddesinde ” 1. Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir. 2. Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların anne ve babasının 22.06.2009 tarihinde … istikametinde seyir halinde iken tek taraflı olarak trafik kazası geçirdikleri ve hayatlarını kaybettikleri, davacılar tarafında oluşan zararların tazmini istemiyle adli yargı yerinde açılan davada, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği, görev ret kararının Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin … tarih ve … sayılı kararı ile onandığı ve aynı dairenin … gün ve … sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddi ile sözkonusu görev ret kararının 10.02.2014 tarihinde kesinleştiği görülmekte ise de; karar düzeltme isteminin reddine ilişkin karar davacı vekiline 28/02/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bakılan dava ise 28/03/2014 tarihinde açılmıştır.
Bu durumda; davacı tarafından adli yargıda açılan dava görev nedeniyle reddedilerek 10.02.2014 tarihinde kesinleştiği ancak bu kesinleşme kararının davacı vekiline tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açan davacının süresinde tam yargı davası açtığının kabulü ile davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, açılan davada süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.