Danıştay Kararı 15. Daire 2014/6322 E. 2017/5444 K. 11.10.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/6322 E.  ,  2017/5444 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/6322
Karar No : 2017/5444

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili : Av.
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Sonucu itibariyle yerinde olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü;
Dava, davacının, ikamet ettiği …İli, …İlçesi, …Beldesi’nden (…) terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığını ileri sürdüğü zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca tazmini istemiyle yaptığı başvurunun kısmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nce, …beldesinin tüm mahallelerinden kadastro geçmiş olup davacı adına tespiti yapılan taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarında tespiti yapılan taşınmazların 2000 yılında ya hibe yoluyla yada satış yoluyla davacıya devrinin yapıldığı anlaşıldığından köyün boş kaldığı 1994 – 1997 yılları arasında davacının bu taşınmazlara malik olmaması nedeniyle bu taşınmazlar yönünden tazminat hesaplanmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı, …Köyünün 1994 yılında boşaldığı ve 1997 yılında tekrar köye dönüş olduğu bu nedenle köyün sadece 3 yıl boş olarak kalmasına karşın davacının zararının on yıl üzerinden hesaplandığının görüldüğü, bu durumda; kadastro tutanakları esas alınarak usûlüne uygun olarak yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen mal varlığı üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davacıya tazminat önerilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın ve Dairemizin aynı konuya ilişkin dosyalarının birlikte incelenmesinden, Eski …Köyü’nün 1994 yılından beri boş olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının zararlarının tespiti için yapılacak keşif günü idarece davacı vekili ‘a elden tebliğ edilmiş, davacı vekili yapılan keşfe katılmamıştır.
Kadastro bilirkişisi tarafından …Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığına sunulan yazıda, 21/12/2010 tarihinde …ili, …İlçesi, … Beldesinde yapılan keşifte görevlendirildiği, yerinde yapılan keşifte muhtarlara köyün neresinden neresinin zarar gördüğünün sorulduğu, muhtarların göstermiş olduğu yerlerde gerekli ölçümleri yaptığı, bu ölçümleri kadastro verileriyle çakıştırarak bilirkişi formuna aktardığı, ancak, bu bilgiler bilirkişi formuna aktarılırken muhtarların gösterdiği Eski …diye bahsedilen yere tekabül eden ada ve parsellerin aktarıldığı, ilgililere ait olan tapuların bir kısmının ise Yeni …diye adlandırılan ve zarar görmemiş fiilen kullanılan yerler olduğu, bu yerlerin bilirkişi formuna aktarılmadığı, hesaplamalara dahil edilmediği belirtilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu, davacı adına 1 adet armut ağacı, 340 adet asma, 1 adet incir ağacı, 1 adet nar ağacı ile sulu/susuz arazi tespiti yapıldığı, tespit edilen ağaçların/asmaların kapladığı alan arazi miktarından düşülmek suretiyle kalan arazi miktarı, meyve ağaçları ve asmalar dikkate alınarak on yıllık zarar hesabı yapıldığı görülmektedir.
Durum böyle olunca, usulüne uygun olarak yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen mal varlığına göre, davacının başvuru dilekçesi uyarınca on yıllık zarar hesabı yapılmasına yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.