Danıştay Kararı 15. Daire 2014/612 E. 2017/616 K. 09.02.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/612 E.  ,  2017/616 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/612
Karar No : 2017/616

Temyiz Edenler ve Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti :… Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur. Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi, davacıların temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile mahkeme kararının, kabul edilen maddi ve manevi tazminata faiz konusunda karar verilmemiş olması nedeniyle bu kısmının bozulması, diğer kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar yakını …’un, 07.03.2007 tarihinde İdris Kış’ın sevk ve idaresinde bulunan araç içerisinde seyahat etmekte iken, Hakkari-Van Karayolunun 12. Kilometresine gelindiğinde, dağın yamacından kopan kaya parçasının aracın üzerine düşmesi sonucu ölmesi nedeniyle, maddi ve manevi zarara uğranıldığı iddiası ile davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine, davalı idarenin kendisine yüklenilen karayolunun yapım, bakım ve onarımı ile devamlı ve güvenli bir suretle sürücü ve yayaların hizmetine hazır bir şekilde bulundurmak, yaya ve sürücülerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla özellikle tehlike arz eden yerlere gerekli tertibatların kurulmaması ve işaretlerin konulmaması sebebiyle kusurlu olduğu, bölgede sürekli dağlardan seyir halindeki araçların üzerine kaya parçalarının düştüğü, Hakkari Valisinin de benzer olaydan dolayı ölümden döndüğü, Hakkari-Van arasındaki ulaşımı sağlayan başka bir yol olmadığı, idarenin bunu engellemek hiçbir çalışma yapmadığından bahisle, eş için 80.000,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi, çocukların her biri için ayrı ayrı 30.000,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi zarar olmak üzere toplam 350.000,00-TL maddi, 110.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nce; … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sunulan ve polis memuru ve jeoloji mühendisi olan bilirkişiler tarafından 08.06.2007 ve 28.05.2007 tarihli bilirkişi raporlarında, benzer olayların sıkça yaşanmasına rağmen bunu engellemek adına herhangi bir çalışmanın yapılmamış olması, olay yerinde trafik işaret ve levhalarının bulunmaması, tehlikelerin önlenmesi için fiziki anlamda hiçbir koruma önleminin alınmaması karşısında, davalı idarenin mevzuat gereğince sorumluluğunu yerine getirmediğinin tespit edilmesi sonucu idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ve ölüm olayı sonucu oluşan zararlardan idarenin sorumlu olduğu sonucuna ulaşılarak alınan maddi tazminat hesap bilirkişi raporuna göre de; eş için, 63.131,87-TL, çocuk … için 1.247,83-TL, çocuk … için 2.209,06-TL, çocuk … için 2.542,25-TL,çocuk… için 3.156,94-TL, çocuk … için 5.469,52-TL, çocuk …için 6.315,77-TL, çocuk … için 9.649,82-TL olmak üzere toplam 93.723,06-TL maddi zararın hesaplandığı buna göre toplam davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddi ile toplam 93.723,06-TL maddi ve davacı eş için 10.000,00-TL, çocukların herbiri için ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere tolam 55.000,00-TL manevi zararın davalı idarece tazminine bu miktarı aşan maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Temyize konu kararın, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin kısımlarında 2577 sayılı Kanunun 49. Maddesinde belirtilen bozma nedenleri bulunmadığından, tarafların bu kısımlara ilişkin temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.
Davacıların faiz talebi bakımından temyiz istemi incelendiğinde:
Yerleşik yargı içtihatlarına göre, idari eylemlerden doğan zarar nedeniyle açılan tam yargı davalarında, hükmedilen tazminat tutarının dava dilekçesinde istenilmek kaydıyla idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinde 350.000,00-TL maddi, 110.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 460.000,00-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsili talep edilmiş olup, mahkemece davanın kısmen kabul edilen 93.723,06-TL maddi ve 55.000,00-TL manevi tazminata ilişkin kısmı için faiz hakkında bir karar verilmemiştir. Hükmedilen maddi ve manevi tazminata hakkaniyet gereği idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararında, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminata faiz işletilmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, faiz konusunda karar verilmemesinde de hukuki isabet görülmediğinden mahkeme kararının bu kısmının bozulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, kabul edilen maddi ve manevi tazminatlara faiz yürütülmesi konusunda karar verilmemesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, kararın diğer kısımlarının ONANMASINA, dosyanın bozulan kısım için yeniden bir karar verilmek üzere anılan idare mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.