Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2014/6019 E. , 2017/1493 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/6019
Karar No : 2017/1493
Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının kabule ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; … Beldesi … Mahallesi km:144+345’te bulunan hemzemin geçitte 27.05.2009 tarihinde meydana gelen tren kazası sonucunda ……… ölümü sonucunda oluşan eşi …….. için 10.000 TL maddi 15.000 TL manevi, oğlu …….r için 10.000 TL maddi 15.000 TL manevi olmak üzere toplam 50.000 TL zararın hizmet kusuruna dayalı olarak yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce; davalı idarenin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 17/09/2012 tarihli raporda; “kaza mahallinde T-28, T-29, T-30 mesafe levhaları, ‘dur, bak, dinle, geç’ levhası ve T-27 kontrolsüz demiryolu levhalarının bulunduğu, hemzemin geçidin bulunduğu alanda görüşü engelleyen otların zamanında kaldırılmaması nedeniyle nın %20 oranında kusurlu olduğu, demiryolu üzerinde seyreden araçların geçiş üstünlüğünün bulunduğu, trafik işaret levhalarını dikkate almayıp hemzemin geçide giren araç sürücüsünün ise tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı nedeniyle %80 oranında kusurlu olduğu, davacılar murisinin ise kusurunun bulunmadığı belirtilmiş, meydana gelen ölüm olayından dolayı davacıların maddi (destekten yoksun kalma) zararlarının tespiti hususunda 13.09.2013 tarihinde ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacı eş … için 104.270,37 TL, oğul … için 53.500,92 TL maddi destek tazminat tutarı hesap edilmiş, dava dilekçesinde davacılardan her biri için 10.000 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu ve bu miktarla bağlı olunduğu için …….için 10.000 TL, … için 10.000 TL maddi tazminat ile ölüm olayı nedeniyle duyulan ağır elem ve üzüntüye karşılık olmak üzere, takdiren ……. için 5.000 TL, …….. için 5.000 TL manevi tazminatın 02.02.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, davalı idare tarafından davacılara ödenmesi, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından kararın kabule ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, maddi tazminat isteminin kabulü ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısımlarında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmamaktadır.
Kararın; Davacı vekilinin 17/12/2013 tarihli maddi tazminatın arttırımına ilişkin dilekçesine ilişkin bölümüne gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin gerekli olduğu, bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilecekleri, görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmayacağı kuralına yer verilmiştir.
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” hükmü; aynı Kanun’un 5. maddesi ile de, 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” hükmü eklenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların maddi (destekten yoksun kalma) zararlarının tespiti hususunda 13.09.2013 tarihinde ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacı olan eş …… için 104.270,37 TL, oğul………için 53.500,92 TL maddi destek tazminat tutarı hesap edildiği, bunun üzerine davacılar vekili tarafından mahkeme kararından sonra 17/12/2013 tarihli 137.770 TL miktar artırım dilekçesinin verildiği görülmektedir.
Bu durumda, maddi tazminat isteminin tamamının ve manevi tazminat isteminin kısmen kabul edildiği davanın temyiz aşamasında, 17/12/2013 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına giren miktar artırım dilekçesinin, 6459 sayılı Yasa değişikliği kapsamında değerlendirilerek, eksik harç tamamlatıldıktan sonra davalı idareye gönderilerek verilecek cevabın alınmasından sonra, hesap bilirkişisince hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının davalı idarenin kusuru oranınca, artırılan tazminat miktarına göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının maddi tazminat istemlerinin tamamının, manevi tazmint istemlerinin ise kısmen kabulüne ilişkin kısımlarının ONANMASINA, İdari Yargılama Usulü Kanununun 6459 sayılı yasa ile değişik 16. Maddesi uyarınca artırılan maddi tazminat miktarı ile ilgili olarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.