Danıştay Kararı 15. Daire 2014/6006 E. 2018/2145 K. 27.02.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/6006 E.  ,  2018/2145 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/6006
Karar No : 2018/2145

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti :…. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket tarafından, 13/08/2012 tarihinde … İli, … İlçesi, Havaalanı İnşaatı için dolgu malzemesi alınan … Deresi’nde, … marka ekskavatörün terör örgütü mensupları tarafından yakılması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmin edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
….İdare Mahkemesi’nce; … İli, … ilçesi, Havaalanı İnşaat mahallinde, terör faaliyeti nedeniyle zarar gören araçla ilgili, olay tarihi itibariyle araç üzerinde hukuken herhangi bir meşru tasarruf hakkı bulunmayan davacı şirketin, 5233 sayılı Kanun kapsamında zarar gören kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceğinden uğradığını iddia ettiği zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek olduğu, 2. maddesinde de bu Kanunun, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsadığı, aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararların; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararların ve tedavi ve cenaze giderlerinin; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi, Havaalanı İnşaatının yapıldığı yerde bulunan dere içerisindeki iş makinesinin 13/08/2012 tarihinde terör örgütü mensupları tarafından yakılması olayıyla ilgili davacı şirket tarafından, 5233 sayılı Kanun uyarınca zarar tazmini talebiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, başvurunun reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 08/01/2013 tarih ve 30.02.2013/2-0009 sayılı kararında, … plakalı ekskavatörün 19/06/2009-30/05/2012 tarihleri arasında … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından … Finansal Kiralama A.Ş.’den kiralandığı, Aracın 13/08/2012 tarihinde … Havaalanı alt yapı inşaat alanı ve şantiyesinde kullanılmakta iken BTÖ tarafından kundaklanarak yakıldığı,… Finansal Kiralama A.Ş. tarafından 18/09/2012 tarihinde mülkiyetinin satış yoluyla … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketine devredildiği, … Finansal Kiralama A.Ş. tarafından 30/05/2012-19/09/2012 tarihleri arasındaki işlemlerle ilgili olarak 01/10/2012 tarihinde … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketine muvafakatname verildiği, Satış işleminin kundaklama olayından sonra gerçekleştirildiği, satış işlemine kadar kiralamaya ilişkin sözleşmenin 5. maddesinde de belirtildiği üzere ekipmanın mülkiyetinin … Finansal Kiralama A.Ş.ye ait olduğu, kiralama sözleşmesinin 30/05/2012 tarihinde sona erdiği ve muvakatnamede belirtilen 30/05/2012-19/09/2012 tarihleri arasında ekipmanın … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketine yeniden kiralanmış olduğuna dair bir belgenin de söz konusu olmadığı, satış işleminden sonra ekipmanın mülkiyetinin … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketine geçtiği, … İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi avukatının olaydan sonra süresi içerisinde ‘ne müracaat ettiği ancak olay tarihinde ekipmanın mülkiyetinin kendisine ait olmadığının açık olduğu, ekipmanı mülkiyetinde bulunduran … Finansal Kiralama A.Ş.nin ise herhangi bir müracaatının bulunmadığının anlaşıldığı belirtilerek sonuç olarak, olayın olduğu tarihte aracın … Finansal Kiralama A.Ş.ye ait olduğu ve davacı şirketin olayın olduğu tarihte iş makinesi ile illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
Dava konusu işlemde, iş makinesinin 13/08/2012 tarihinde … Havaalanı alt yapı inşaat alanı ve şantiyesinde kullanılmakta iken BTÖ tarafından kundaklanarak yakıldığı belirtilerek, olay tarihinde ekipmanın mülkiyetinin davacı şirkete ait olmadığı gerekçesiyle davacı şirketin başvurusu reddedilmiş olup, davalı idarece iş makinesinin BTÖ mensuplarınca kundaklanarak yakıldığı kabul edildiğinden, uyuşmazlık zarar gören iş makinesi ile ilgili davacı şirketin zarar tazmini talebinde bulunup bulunamayacağından kaynaklanmaktadır.
Uyuşmazlık konusu iş makinesinin, … Havaalanı alt yapı inşaat alanı ve şantiyesinde kullanılmakta iken kundaklanarak yakıldığı dolayısıyla zarar gördüğü sabit olup, iş makinesi ile ilgili davacı şirket dışında zarar tazmini talebinde bulunulmamıştır. Olay tarihi olan 13/08/2012 tarihinden sonra, 18/09/2012 tarihinde iş makinesinin mülkiyeti davacı şirkete geçmiştir. … Finansal Kiralama A.Ş. tarafından, kiralama sözleşmesinin sona erdiği tarih olan 30/05/2012 tarihi ile mülkiyetin davacı şirkete devredildiği tarih arasında, sözleşme konusu ekipmanın uğramış olduğu zararlar nedeniyle her türlü talepte bulunma ve dava açma hakkı ile ilgili olarak davacı şirkete yetki verilmesi konusunda 01/10/2012 tarihinde muvafakatname imzalanmıştır. Ayrıca, muvafakatnamenin imzalandığı tarihte (01/10/2012) 5233 sayılı Kanun uyarınca zarar tazmini talebinde bulunmayan … Finansal Kiralama A.Ş. tarafından 5233 sayılı Kanun uyarınca, zarar tazmini talebiyle komisyona başvuru süresi de dolmamıştır.
5233 sayılı Kanun, terör olayları veya terörle mücadeleden kaynaklanan faaliyetler nedeniyle ilgililerin gerek mülkiyetlerindeki, gerekse zilyetliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların mükerrer ödemeye neden olmayacak şekilde tazminini kapsamaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan, zarar gören iş makinesi ile ilgili davacı şirket dışında zarar tazmini talebinde bulunulmamış ve iş makinesinin uğradığı zararın tazmin edilmemiş olması hususları ile iş makinesinin zarara uğradığı yer ve … Finansal Kiralama A.Ş. tarafından imzalanan muvafakatname dikkate alındığında, iş makinesinin olay tarihi itibariyle davacı şirketin zilyetliğinde bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Durum böyle olunca, davacı şirket tarafından yapılan başvuru üzerine, 5233 sayılı Kanun uyarınca zararın tazmin edilmesi gerekirken, davacı şirketin iş makinesi ile illiyet bağı olmadığından bahisle talebinin reddinde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/02/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :

İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
İdare Mahkemesi’nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.