Danıştay Kararı 15. Daire 2014/596 E. 2017/6895 K. 23.11.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/596 E.  ,  2017/6895 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/596
Karar No : 2017/6895

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K: … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Düşüncesi: Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait K1 yetki belgesinin, süresi içinde devir ve belge değişimi yapılmadığı gerekçesiyle iptaline ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü’nün 27.09.2012 günlü ve 85749 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davacı adına düzenlenen K1 yetki belgesinin 19. madde uyarınca değiştirilmesi, 22. madde uyarınca da devredilebilmesi için öncelikle anılan yetki belgesinin, usulüne uygun biçimde verilmiş ve geçerli olması gerektiği açık olup davacı hakkında verilen mahkumiyet kararları gözönüne alındığında davacı adına düzenlenen K1 yetki belgesinin usulüne uygun bir biçimde verilmediği anlaşıldığından anılan yetki belgesinin iptal edilmesine ilişkin dava konusu 27.09.2012 günlü ve 85749 sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
11.06.2009 günlü ve 27255 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin “Yetki belgesi almanın veya yenilemenin genel şartları” başlıklı 12. maddesinde; “(1) Yetki belgesi almak veya yenilemek için;
a) Gerçek kişilerin Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde olmaları,
b) Tüzel kişilerin Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş ve Türk Ticaret Siciline tescil edilmiş olmaları,
c) Yetki belgesi talep eden veya yenilemek isteyen;
1) Gerçek kişilerde sahip ve/veya varsa temsil ve ilzama yetkili yöneticilerin,
2) Anonim şirket statüsündeki tüzel kişiliklerde, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür ve temsil ve ilzama yetkili yöneticilerin,
3) Diğer şirket statüsündeki tüzel kişilerde, tüm ortakların ve bu tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili yöneticilerin,
4) Kooperatiflerde, yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile kooperatifi temsil ve ilzama yetkili yöneticilerin kaçakçılık, dolandırıcılık, dolanlı iflas, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, kaçak insan taşımacılığı veya ticareti, hırsızlık, rüşvet suçları ile (Değişik ibare:RG-31/12/2011-28159) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza ile hükümlü olmamaları,
ç) Yetki belgesi almak veya yenilemek isteyenlerin;
1) B3, C1, D3 ve K2 yetki belgesi talep eden gerçek kişiler hariç vergi sistemine kayıtlı olmaları,
2) Merkezi adreslerinin bulunduğu yerdeki ticaret odası veya ticaret ve sanayi odası veya esnaf ve sanatkarlar odası veya ziraat odasından birine kayıtlı olmaları,
3) Bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde belirtilen özel şartları sağlamaları,
4) Bu Yönetmeliğin 80 inci maddesinde belirtilen yetki belgesi ücretini veya yetki belgesi yenileme ücretini ödemiş olmaları şarttır…” kuralı, “Yetki belgelerinin değiştirilmesi” başlıklı 19. maddesinde; “(1) Yetki belgesi sahipleri, sahip oldukları yetki belgesini bir başka yetki belgesiyle değiştirebilirler. Buna göre:..(2) Birinci fıkra kapsamında yetki belgesi değişikliğinin yapılabilmesi için;
a) 18 inci maddede belirtilen sürelerin aşılmaması ve 78 inci maddeye göre iptal durumuna gelmemiş olması,
b) Değiştirilmek istenen yetki belgesinin veriliş tarihinden itibaren doksan günden fazla bir sürenin geçmiş olması,
c) Dönüşüm nedeniyle oluşan bir ücret ödemesi varsa bu ücret ödemesinin yetki belgesi yenileme hakkı kaybedilmeden önce ve ödeme bildiriminin oluşturulduğu tarihten başlamak üzere en geç beş iş günü içinde yapılmış olması,
ç) Değiştirilmek istenilen yetki belgesi üzerinde bulunan kalıcı hale gelmemiş tüm uyarmaların kaldırılması şarttır…” kuralı bulunmaktadır.
Aynı Yönetmeliğin “Yetki belgelerinin devredilemeyeceği ve birleşmeler” başlıklı 22. maddesinde; “(1) Yetki belgeleri, adlarına düzenlenen gerçek veya tüzel kişiler dışında başkaları tarafından kullanılamaz ve hiçbir şekilde devredilemez.
(2) Aşağıdaki haller yetki belgesi devri olarak kabul edilmez.
a) Yetki belgesine sahip tüzel kişiliklerdeki pay sahipliği satış, bağışlama veya muadili bir işlemle el değiştirebilir. Bu değişimin yapılabilmesi için yeni sahip ve/veya ortakların bu Yönetmelikte öngörülen şartları sağlaması zorunludur.
b) Gerçek kişilerde, yetki belgesi sahibinin talebi üzerine; yetki belgesi, babası veya annesi veya eşi veya çocukları veya kardeşleri arasında bulunan bir gerçek kişi adına düzenlenebilir. Eğer yetki belgesi sahibine bu Yönetmeliğin geçici maddeleri ile tanınmış muafiyetler varsa; bu muafiyetler yeni yetki belgesi sahibi için geçerli olmaz. Yetki belgesinin yeni sahibi adına düzenlenebilmesi için bu Yönetmelikte öngörülen şartların sağlanması zorunludur…” hususu kurala bağlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin “İptal” başlıklı 78. maddesinin, 9. fıkrasında ise; “Yetki belgesi sahibinin faaliyeti esnasında, yetki belgesi alma şartlarından herhangi birini kaybetmesi ve bu konuda, bu Yönetmelikte bir süre öngörülmemiş olması halinde, kaybedilen şartın veya şartların giderilmesi veya tamamlanması için Bakanlıkça 90 gün beklenir. Bu 90 günlük süre içinde eksikliğin giderilmemesi halinde yetki belgesi iptal edilir.” kuralı, 10. fıkrasında da; “Yetki belgesi sahibinin kendi isteğiyle yapılan iptal işlemi, iptal işleminin yapıldığı tarihte; diğer iptal işlemleri ise iptal işleminin ilgili yetki belgesi sahibine bildirim tarihini takip eden otuzuncu günde yürürlüğe girer.” kuralı yer almaktadır.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen Adreste Tebligat” başlıklı 10. maddesinde “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapacağı” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı adına, 13.05.2011 tarihine kadar geçerli olmak üzere 13.05.2006 günlü K1 yetki belgesinin düzenlendiği, davacı tarafından 26.05.2011 günlü dilekçeyle, anılan yetki belgesinin yenilenmesinin istenildiği ve davalı idarece K1 yetki belgesi süresinin 13.05.2012 tarihine kadar uzatıldığı, ancak davacı tarafından 15.05.2012 günlü dilekçeyle K1 yetki belgesinin yenilenmesi talebinde bunulması akabinde davacının adli sicil kaydı sorgulamasında İstanbul 3. DGM tarafından yargılanarak 15 yıl ağı hapis cezasıyla cezalandırıldığı, ayrıca….Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 yıl, 3 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve 09.04.2008 tarihinde şartlı olarak tahliye olduğu anlaşıldığından ilgili Yönetmelik hükümleri gereğince yetki belgesi alma ve yenileme şartlarını kaybettiğinden bahisle davacının mağduriyetini engellemek amacıyla 16.06.2012 günlü ve 54088 sayılı yazıyla davacıya, anılan yetki belgesini devredebilmesi için 60 günlük süre verildiği, davacı tarafından herhangi bir başvuru yapılmaması üzerine davacı adına düzenlenen K1 yetki belgesinin dava konusu 27.09.2012 günlü ve 85749 sayılı işlemle iptal edildiği anlaşılmaktadır.
İptal davalarında, yetki ve şekil unsuru yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan bir idari işlemin tesisinde İdarece esas alınmış sebep hukuka uygun veya aykırı bulunmasına karşın, yargı yerince dosyanın incelenmesi aşamasında başka bir hukuka aykırılık ya da uygunluk nedeni saptanmış ise, İdarenin ileri sürdüğü sebep dışında dosyada saptanan nedene göre uyuşmazlığın çözümlenmesi, idare hukukunda “sebep ikamesi” olarak nitelendirilmektedir. İdarenin belli bir yönde davranması zorunluluğunu ifade eden bağlı yetkinin söz konusu olduğu durumlarda, yargı yerinin, İdarenin ileri sürdüğü sebep yerine ikame ettiği sebebi, neden öncelikli gördüğüne dair değerlendirmesine de yer vermek suretiyle işlemin denetimini yapmasına, re’sen araştırma ilkesinin imkan verdiği hususu yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Ancak, sebep ikamesinin her uyuşmazlıkta uygulanamayacağı ve somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiği de tabiidir.

Her ne kadar, dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, K1 yetki belgesinin 19. madde uyarınca değiştirilemesi, 22. madde uyarınca da devredilebilmesi için öncelikle anılan yetki belgesinin, usulüne uygun biçimde verilmiş ve geçerli olması gerektiği açık olup davacı hakkında verilen mahkumiyet kararları gözönüne alınarak İdare Mahkemesince, sebep ikamesi yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; İdarece, davacının mahkumiyet durumunun bilindiği halde yine de davacıya süre tanıyarak yetki belgesini değiştirme veya devretme hakkı tanındığından bahisle yukarıda değinilen sebep ikamesi ilkesinin uygulanması olanağı bulunmadığından, İdare tarafından ileri sürülen sebeplerle bağlı olan yargı yeri, idarece ileri sürülmeyen bir sebebe dayalı olarak yargısal denetim yapma imkanına sahip değildir.
Öte yandan, davacıya yetki belgesini değiştirmesi veya devretmesi için 60 günlük süre tanınmasına ilişkin 13.06.2012 tarih ve 54088 sayılı işlemin, davacının bilinen en son adresi olan … Mahallesi, … adresine tebliğ yapılmadığı görüldüğünden, davacıya yapılmak istenilen tebligatın usule aykırı bir şekilde yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmeyen işleme dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, taraflarca ileri sürülmeyen, başka bir ifade ile uyuşmazlık konusu yapılmayan bir hukuki sebebe dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.