Danıştay Kararı 15. Daire 2014/537 E. 2017/928 K. 23.02.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/537 E.  ,  2017/928 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/537
Karar No : 2017/928

Temyiz Eden (Davacılar) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti :Davacılar murisi N…….’ın 12.06.2007 tarihinde ….. Karayolu’nda, Gürpınar Yolu yol ayrımında ……. ve ………….plakalı iki aracın çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında vefat etmesinde davalı ‘nün hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, davacıların uğradığı zararlara karşılık olarak …………n eşi için 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi, oğlu için 3.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, kızı için 3.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, oğlu için 4.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, kızı için 4.000,00 TL maddi, 5.000,00 manevi ve oğlu için 6.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi zararın, davalı idareye başvuru tarihi olan 24.04.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda; …. 1. İdare Mahkemesi’nce; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca hazırlanan ve kazanın oluş biçimine göre ya …….. plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ya da ………….plakalı araç sürücüsünün %40 oranında, …….plakalı araç sürücüsünün ise %60 oranında kusurlu olduğu, her iki ihtimalde de davalı idarenin kusursuz olduğunu belirten 29.09.2010 tarihli raporu ve Van İdare Mahkemesi’nin E:2008/1909 sayılı dosyasında verilen 17.12.2010 tarihli ara kararı üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca hazırlanan ” … Sözkonusu kavşağın olay günkü durumunda görüşün gayet açık olduğu, yollardan kavşak ortak alanına gelen sürücülere kavşağa yaklaşım öncesi hitap eden trafik işaretlerinin mevcut olduğu, sürücüleri tereddüte düşürüp, yanlış yöne sevketmekle seyirlerini tehlikeye atacak şeklide bir hatanın bulunmadığı, olayda ‘nün kusursuz olduğu” şeklinde kanaat belirten 18.06.2009 tarihli raporu hükme esas alınarak; davalı idareye izafe edilebilir bir hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine,… 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.