Danıştay Kararı 15. Daire 2014/504 E. 2018/7171 K. 24.10.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/504 E.  ,  2018/7171 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/504
Karar No : 2018/7171

Davacı :
Vekili :
Davalılar : 1-
2-
Vekilleri :
Davanın Özeti : 26/08/2011 tarihli ve 28037 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 4-h, 4-ı, 10-b, 10-c, 10-d ve 10-e maddeleri ile anılan Yönetmelik uyarınca hazırlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usûl ve Esaslar ile Uygulama Takvimi Kılavuzu’nun; davacının 4 yıllık lisans mezunu olup, 2005 yılından itibaren değişik ilaç firmalarında, dava konusu yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan ve 23/10/2003 tarihli ve 25268 Resmî Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğe göre tıbbi satış temsilcisi olarak çalışmakta olduğu, tıbbi satış temsilcisi olarak sektörde çalışan kişilerin yoğun bir şekilde meslek içi eğitim programlarına tâbi tutuldukları, dava konusu yönetmelik ve kılavuzun davacı gibi yıllardır bu sektörde çalışan tıbbi satış temsilcilerinin kazanılmış haklarını bertaraf edecek düzenlemeler getirdiği, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte tanımlanan tıbbi satış temsilcilerinin 1/1/2015 tarihinden itibaren firmalarda çalışma haklarının ellerinden alındığı, Yönetmelikte ve Yönetmeliğe bağlı çıkarılan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usûl Ve Esaslar İle Uygulama Takvimi Kılavuzunda ürün tanıtım elamanı adaylarına Kurum tarafından belirlenen öğretim programlarına göre uzaktan eğitim metodu ile eğitim verileceği, eğitim sonunda yeterlilik sınavına girecekleri ve bu sınav neticesinde başarısız olan adaylara bir bütünleme hakkı verileceği, sınavda 70 ve üzeri puan alanların başarılı kabul edileceğinin düzenlendiği, Yönetmelik ve Kılavuzun yürürlüğe girmesinden önce tıbbi satış temsilci olarak çalışan kişilerin kazanılmış hakları ile mesleki bilgi ve yeterlilikleri yok sayılarak, eğitime tabi tutuldukları ve sınav şartı getirilerek 70 puan ve altında alanların bu sektörde çalıştırılmama sonucunu doğurduğu, yıllarca bu sektörde çalışan kişilerin idarenin düzenleyici işlemi ile işsiz kalma riski ile karşı karşıya bırakıldıkları, bu durumun başta Anayasamızın 48. maddesinde düzenlenen çalışma ve sözleşme hürriyetine, 49. maddede yerini bulan çalışma hakkı ve ödevine, uluslar arası sözleşme hükümlerine, ILO sözleşmesinde önemle vurgulanan çalışma hak ve hürriyetine aykırı olduğu, ayrıca genel düzenleyici işlem ile idarenin takdir yetkisini aşarak kişilerin kazanılmış haklarına müdahale ettiği, genel düzenleyici işlemlerin yayımı tarihinden itibaren hüküm ifade etmesi gerektiği, işlemin geriye yürütülmesinin hukuka aykırılık oluşturduğu, dava konusu Yönetmelik ve Kılavuz uyarınca eğitim tarihlerinin belirlendiği, faal olarak ilaç sektöründe çalışan ve iş akdi devam eden davacının üçer aylık yoğun eğitimden geçmek için başvuruda bulunması, (ayrıca düzenleyici işlem ile eğitim konularının kapsamının genişletildiği, mümessilleri ilgilendirmeyecek derslerin dahi eğitim kapsamına alındığı ve zorlaştırıldığı) yapılacak sınavda 70 puan alarak başarılı olması ve her üç yılda bir bu sınava girmek zorunda bırakılmasının iş yerindeki performansını etkileyeceği, iş yeri ile sıkıntıya girmesine sebep olacağı, davacının sınavdan ve eğitimden başarılı olmaması halinde ise 2015 yılında işine son verileceği, bu sınava girmek için davacının 2014 yılı içinde bir sınav, bir bütünleme hakkının olduğu, bütünleme sınavının ise Haziran ayı içerisinde yapılacağı, davacının sınav ve bütünlemeden başarısız olursa otomatik olarak 2015 yılı için sertifika alamayacağı, Yönetmelikte belirtildiği üzere 2015 yılı sertifikası olmayanların çalışamayacağı ve iş akitlerinin fesih olacağı, 2015 yılında firmalarda sertifikasız kimsenin çalıştırılmayacağı, Yönetmelik ile 2015’ten sonra yine eğitim ve sınava girme hakkı tanınsa da davacının bu kez işsiz bir birey olarak eğitime ve sınava girmiş olacağı, bu durumun psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet vereceği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davanın süresinde açılmadığı, davalı nın hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, Anayasa’da sağlık hizmetleri konusunda Devlete verilen görevin, 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereği ve bağlı kuruluşları marifetiyle yürütülmekte olduğu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda da nın görev ve yetkilerine yer verildiği, ülkemizde beşeri tıbbî ürünlerin üretimi, ithali, piyasa arzı, niteliği, içeriği, tanıtımı ve sair hususların, konuya ilişkin özel kanun olarak esas itibariyle 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nda düzenlendiği, 1262 sayılı Kanun’a istinaden ve beşeri tıbbi ürünlerle ilgili 06 Kasım 2001 tarihli ve 2001/83/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ne paralel olarak, beşerî tıbbi ürünlerin akılcı kullanımını temin etmeye yönelik olarak yapılacak tanıtım faaliyetlerinde uyulması gerekli kuralları belirlemek amacıyla dava konusu Yönetmeliğin yayımlandığı, beşeri tıbbi ürün tanıtım faaliyetlerinin dava konusu Yönetmelik ile yürütüldüğü, buna göre ürün tanıtım elemanının, beşeri tıbbi ürünlerin tıbbi bilimsel özelliklerini bilmek ve bu özellikleri sağlık meslek mensuplarına tanıtmakla görevli oldukları, bu kişilere ilişkin yeni getirilen düzenlemeler ile ürün tanıtım elemanlarının belirli bir niteliğe sahip olması ve bu faaliyeti bir meslek olarak icra etmelerinin hedeflendiği, tanıtımı yapılan ürünlerin sıradan ürünler olmayıp, beşeri tıbbi ürün yani insan sağlığını ilgilendiren ürünler olduğu, bunların tanıtımını yapacak kişilerin de ürünler hakkında asgari bilgiye sahip olması ve bunun belge ile tevsik edilmesi gerektiği, bu düzenlemeler yapılırken Yönetmeliğin yayımlanmasından evvel beşeri tıbbi ürün tanıtımı yapan kişilerin kazanılmış haklarının korunması ve mağduriyetlerinin giderilmesinin amaçlandığı, buna göre de beşeri tıbbi ürün tanıtım faaliyeti yapanlara eğitim ve sınav sonrasında yeterlilik belgesi alma hakkı sağlandığı, Bakanlıkça buna benzer düzenlemelerin yapıldığı, ürün tanıtım elemanlarına yönelik yapılan eğitim ve sınav sonucunda başarılı olanlara “Yeterlilik Belgesi” verilmesindeki amaçların; ürün tanıtım elemanı olarak çalışacakların eğitim ve sonrasında yapılacak sınavlarla standart bir bilgi seviyesine ulaşması, akılcı ilaç kullanımı konusunda, ürün tanıtım elemanlarının etkin bir meslek gurubu olarak yer alması, ürün tanıtım elemanlığının meslek olarak kabul edilmesi, bu alanda çalışanların, kayıt altına alınabilmesinin sağlanması olduğu, Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde, 10. maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile uygulama takviminin 30/06/2013 tarihine kadar Bakanlıkça hazırlanacağı ve internet sitesinde yayımlanacağının düzenlendiği, söz konusu Kılavuzun 29/06/2013 tarihinde yayımlandığı, buna göre ürün tanıtım elemanlarına yönelik eğitim planlamasının yapıldığı ve 02/01/2014 tarihi itibariyle eğitim sürecinin başlatıldığı, eğitim ve sınav sürecinin mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütüldüğü, Kurum tarafından konusunda uzman öğretim üyeleri ve sektör temsilcisi dernek ve sendikalardan oluşan danışma kurulu toplantıları ile çalışmalar yürütülerek eğitim müfredatının oluşturulduğu, Kılavuza göre, eğitimlerde adayların, her ders öncesinde bir ön test ve eğitim sonunda bir son teste tabi tutuldukları, eğitim sonrasında yapılacak sınavda başarı puanının 70 (yetmiş) ve üzeri olarak belirlendiği, uzaktan eğitimde yedi modül altında toplamda 25 ders işlendiği, bazı derslerin birden fazla konudan oluşabildiği, ön ve son testleri olan 25 dersin ön testinde altı soru üzerinden ortalama 2.1 doğru cevap verilirken, bu derslerin son testlerinde yine altı soru üzerinden 4.3 doğru cevap ortalamasına ulaşıldığı, eğitim ile kişilerin bilgi düzeyinde yaklaşık iki kat bir artış sağlandığı, eğitim dönemleri ve sınav takviminin yayımlandığı, ürün tanıtım elemanlarına yönelik yapılan eğitim sonrasında, birinci dönem eğitim alanlar için 07 Nisan 2014 tarihinde ve ikinci dönem eğitim alanlar için 18 Mayıs 2014 tarihinde deneme sınavı yapıldığı, ayrıca 24 Mayıs 2014 tarihinde birinci dönem eğitim grubuna yapılan ana sınavda başarı düzeyinin % 94.2 olarak gerçekleştiği, yine anılan sınava girmeyen veya başarısız olanların bütünleme sınavı hakkının da mevcut olduğu, dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava konusu düzenlemelerde hizmet gereklerine, kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 26.8.2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 4-h, 4-I, 10-b, 10-c-d-e, maddeleri ile yönetmelik uyarınca hazırlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usul ve Esaslar İle Uygulama Takvimi Kılavuzunun iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu yönetmelik 3 Temmuz 2015 tarih ve 29405 sayılı Resmî Gazete Yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 15. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış; anılan yönetmeliğin 14. maddesinde de, bu Yönetmeliğin uygulanmasını göstermek amacıyla Kurumca gerekli kılavuz/kılavuzların yayımlanacağı hükmüne yer verilmiş ise de ; uyuşmazlık dönemine ilişkin olarak hukuki denetime engel teşkil etmediğinden işin esası incelendi.
Anayasanın 56.maddesinin 1.fıkrasında, “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.”, 3.fıkrasında, “Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.” hükmüne yer verilmiştir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. maddesinin (k) bendinde, “Koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temini esas olup, her türlü müstahzar, terkip, madde, malzeme, farmakope mamülleri, kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal, ihraç, üretim, dağıtım ve tüketiminin, amaç dışı kullanılmak suretiyle fizik ve psişik bağımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde, ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddeler ile diğer terkiplerin kontroluna, murakabesine ve bunların yurt içinde ve yurt dışında ücret karşılığı kalite kontrollerini yaptırmaya, özel mevzuata göre ruhsatlandırma, izin ve fiyat verme işlerini yürütmeye Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilidir., hükmü yer almıştır.
663 sayılı ve bağlı kuruluşlarının teşkilat ve görevleri hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde “Sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar, özel ürünler, ulusal ve uluslararası kontrole tâbi maddeler, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, kozmetikler ve tıbbî cihazların güvenli ve kaliteli bir şekilde piyasada bulunması, halka ulaştırılması ve fiyatlarının belirlenmesi” Bakanlığın görevleri arasında sayılmış, aynı KHK’nın 27. maddesinin 1. fıkrası ile Bakanlığın bağlı kuruluşu olarak teşekkül ettirilmiş olup, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, “Görev alanına giren ürünlerin ruhsatlandırılması, üretimi, depolanması, satışı, ithalatı, ihracatı, piyasaya arzı, dağıtımı, hizmete sunulması, toplatılması ve kullanımları ile ilgili kural ve standartları belirlemek, bu faaliyetleri yürütecek kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere izin vermek, ruhsatlandırmak, denetlemek ve gerektiğinde yaptırım uygulamak, laboratuvar analizlerini yapmak veya yaptırmak.” anılan kurumun görev ve yetkileri arasında sayılmış; 40. maddesinde de, Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî düzenlemeler yapabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve 14/5/1928 tarihli ve 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanununa dayanılarak, b) Avrupa Birliğinin 2001/83/EC sayılı direktifine paralel olarak, hazırlanarak 03.07.2015 tarih ve 29405 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin Amaç başlıklı 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının beşerî tıbbi ürünlerin akılcı kullanımını temin etmeye yönelik olarak yapılacak tanıtım faaliyetlerinde uyulması gerekli kuralları belirlemek olduğu; Kapsam başlıklı 2. maddesinde, bu Yönetmeliğin beşerî tıbbi ürünlerin tanıtım faaliyetlerini kapsadığı hükmü yer almış, Tanımlar başlıklı 4 . Maddesinini iptali istenilen (h) bendinde, Ürün tanıtım elemanı: Hekim, diş hekimi ve eczacıya doğrudan ziyaret yoluyla ürünün tanıtımını yapan yeterlilik belgesi almış kişiyi, (ı) bendinde de, Yeterlilik belgesi: Üniversitelerin tıbbi tanıtım ve pazarlama proğramı mezunlarına doğrudan veya bakanlıkça uygun bulunmuş hizmet içi eğitim sonunda yapılacak veya yaptırılacak sınav ile Bakanlıkça verilecek belgeyi ifade edeceği hükme bağlanmış; anılan yönetmeliğin 5. maddesinde,” (1) Tanıtım faaliyetleri, bu Yönetmelik kapsamındaki beşerî tıbbi ürünlerin hekim, diş hekimi ve eczacıya tanıtımı ile ürünlerin uygulanması ve yan etkileri gibi konularda diğer sağlık meslek mensuplarının bilgilendirilmesi faaliyetlerini kapsar” hükmü yer almış; 6.maddesinde, “(1) Toplum sağlığı açısından önem arz eden aşılama kampanyaları ve salgın hastalıklarla mücadele gibi durumlarda veya sağlığın teşviki amacıyla Bakanlıkça gerçekleştirilen kampanyalarda kullanılacak ürünler hakkında, Bakanlıktan izin alınarak ve Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde toplum bilgilendirilebilir. (2) Yurtiçinde düzenlenen uluslararası kongrelerde yapılacak tanıtımlar ve sağlık meslek mensubunun yazılı isteği üzerine ruhsat/izin sahibinin bilim servisi yetkilisi tarafından bizzat yapılan bilgilendirmeler hariç olmak üzere; a) İlgili mevzuata göre ruhsatlandırılmamış ya da izin verilmemiş beşerî tıbbi ürünlerin, b) İlgili mevzuata göre ruhsatlandırılmış ya da izin verilmiş beşerî tıbbi ürünlerin Bakanlıkça onaylı KÜB’lerinde tanımlanan kullanım alanları dışında, sağlık meslek mensuplarına tanıtımı yapılamaz. (3) Bir ürünün tanıtımı güncel KÜB’de yer alan bilgi ve verilere uygun olmak zorundadır. (4) Tanıtım, ürünün terapötik değeri hakkında sağlık meslek mensuplarının kendi görüşlerini oluşturmasına yardımcı olacak yönde ve ürünün özellikleri hakkında bilgilendirici ve kanıta dayalı tıbbi bilgiler içerir. (5) Tanıtımın tıp dergilerinden veya diğer bilimsel çalışmalardan yapılacak alıntılar, tablolar ve diğer görsel materyaller kullanılarak hazırlanan bir dokümantasyonla yapılması durumunda, bu materyaller aslına sadık kalınarak ve kaynakları tam olarak belirtilmek suretiyle kullanılır. (6) Tanıtım, beşerî tıbbi ürün kullanımını gereksiz yönde teşvik edecek veya beklenmeyen riskli durumlara neden olabilecek yanıltıcı, abartılmış ya da doğruluğu kanıtlanmamış bilgiler vermek suretiyle veya ilgi çekici ve ürünün kendisi ile doğrudan ilgisi olmayan görüntüler kullanılarak yapılamaz hükmü yer almış; Ürün tanıtım elemanları başlıklı 10 maddesinin (1). fıkrasının iptali istenilen b) bendinde,” Bizzat, çalıştıkları firma tarafından ya da çalıştıkları firmanın hizmet alımı yoluyla, temel ve gerekli, hizmetin hukuki ve etik çerçevesini de içeren, Bakanlıkça uygun bulunmuş hizmet içi eğitime tabi tutulmak ve Bakanlık tarafından verilen yeterlilik belgesini almış olmak zorundadır. Yeterlilik belgeleri dördüncü takvim yılının sonuna kadar geçerlidir ve ürün tanıtım elemanlarının geçerlilik süresinin dolmasından önce yeni bir belge alması gereklidir. Üniversitelerin “Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programı” mezunları için düzenlenen yeterlilik belgelerinin bu kapsamda yenilenmesine gerek bulunmamaktadır.”hükmü, iptali istenilen c) bendinde, ” 1/1/2019 tarihinden sonra firmalarda ürün tanıtım elemanı unvanı ile çalışmaya başlayanlar en az lise mezunu olmak kaydıyla ve yapılacak sınavda başarılı olduklarını gösterir belge ile yeterlilik belgesi başvurusunda bulunabilirler.” hükmü, d) bendinde,” Çalıştıkları firmalar tarafından Bakanlık elektronik kayıt sistemine kaydettirilirler. Sisteme kayıt olan yeterlilik belgesi sahibi ürün tanıtım elemanlarına, çalıştıkları firmalar tarafından formatı Bakanlıkça belirlenmiş bir Ürün Tanıtım Elemanı Kimlik Kartı düzenlenir.”hükmü ve e) bendinde de,” Ürün Tanıtım Elemanı Kimlik Kartı olmaması durumunda firmalarca ürün tanıtım elemanı olarak çalıştırılamazlar.”hükmü yer almıştır.
Yukarıda anılan maddeler ile yönetmelik bütün olarak değerlendirildiğinde, Biyolojik ürünler, enteral beslenme ürünleri, tıbbi mamalar, geleneksel bitkisel tıbbi ürünler ve immünolojik ürünler dâhil olmak üzere; hastalığı tedavi etmek ve/veya önlemek, bir teşhis yapmak veya bir fizyolojik fonksiyonu düzeltmek, düzenlemek veya değiştirmek amacıyla, insana uygulanan doğal ve/veya sentetik kaynaklı etkin madde veya maddeler kombinasyonu olarak tanımlanan Beşerî tıbbi ürünlerin yönetmelik kapsamındaki kişilere tanıtımının yapılması sağlık meslek mensuplarının söz konusu ürünlerin uygulanması ve yan etkileri gibi konularda bilgilendirilmesinin sağlanması, Tanıtımın da , ürünün terapötik değeri hakkında sağlık meslek mensuplarının kendi görüşlerini oluşturmasına yardımcı olacak yönde ve ürünün özellikleri hakkında bilgilendirici ve kanıta dayalı tıbbi bilgiler içermesi gerektiği anlaşılmakla, bu ürünlerin tanıtımında görevlendirilecek elemanların da tanıtımını yaptıkları ürünler hakkında tam ve yeterli biilimsel veri ve bilgilerle donatılmış olması gerekmekte olup, bunun içinde bu görevi yapan elemanların bir eğitimden geçerek yeterlilik belgesi sahibi olmalarının zorunlu kılınmasında hizmet gerekleri, kamu yararı ve dayanağı mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Anılan yönetmelik uyarınca hazırlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usul ve Esaslar İle Uygulama Takvimi Kılavuzunun iptali istemine gelince;
Dava konusu yönetmeliğin Geçici 1. Maddesinde yer alan “10 uncu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar ile uygulama takvimi Bakanlıkça 30/6/2013 tarihine kadar hazırlanır ve Bakanlık internet sitesinde ilan edilir.” hüküm uyarınca hazırlanarak yayınlandığı anlaşılan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usul ve Esaslar İle Uygulama Takvimi Kılavuzunda da hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, duruşma için taraflara önceden bildirilen 24/10/2018 tarihinde davacı ve vekilinin gelmediği, davalılar ile ‘nı temsilen Av. ‘in geldiği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Duruşmaya katılan tarafa usulüne uygun olarak söz verilerek dinlenildikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra ilgililere son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Davalı ‘nın husumet itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi:
Dava, 26/08/2011 tarihli ve 28037 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 4-h, 4-ı, 10-b, 10-c, 10-d ve 10-e maddeleri ile anılan Yönetmelik uyarınca hazırlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usûl ve Esaslar ile Uygulama Takvimi Kılavuzu’nun iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 56. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu; üçüncü fıkrasında, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği; dördüncü fıkrasında da, Devletin, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği hükmüne yer verilmiştir.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin -dava konusu düzenleme tarihinde yürürlükte olan- (Mülga:2/7/2018-KHK-703/25 md.) 1. maddesinde, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacının; ve bağlı kuruluşlarının teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu, 2. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde “Sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar, özel ürünler, ulusal ve uluslararası kontrole tâbi maddeler, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, kozmetikler ve tıbbî cihazların güvenli ve kaliteli bir şekilde piyasada bulunması, halka ulaştırılması ve fiyatlarının belirlenmesi” Bakanlığın görevleri arasında sayılmış, aynı Kararnamenin 27. maddesinin birinci fıkrası ile Başkanlığı, ‘nınbağlı kuruluşu olarak teşekkül ettirilmiştir. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde, nun görev ve yetkileri arasında, “Görev alanına giren ürünlerin ruhsatlandırılması, üretimi, depolanması, satışı, ithalatı, ihracatı, piyasaya arzı, dağıtımı, hizmete sunulması, toplatılması ve kullanımları ile ilgili kural ve standartları belirlemek, bu faaliyetleri yürütecek kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere izin vermek, ruhsatlandırmak, denetlemek ve gerektiğinde yaptırım uygulamak, laboratuvar analizlerini yapmak veya yaptırmak.”, (b) bendinde “Sağlık beyanı ile satışa sunulacak ürünlerin sağlık beyanlarını inceleyerek bu beyanlara izin vermek, izinsiz veya gerçeğe aykırı sağlık beyanı ile yapılan satışları denetlemek, gerektiğinde durdurma, toplama, toplatma ve imha iş ve işlemlerini yapmak veya yaptırmak, izin ve sağlık beyanları yönünden bunların her türlü reklam ve tanıtımlarını denetlemek ve aykırı olanları durdurmak, piyasaya arz edilen ilaç, tıbbî cihaz ve ürünlerin reklam ve tanıtımının usûl ve esaslarını belirlemek ve uygulamasını denetlemek.” sayılmıştır. Anılan KHK’nın 40. maddesinde ise; Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabileceği kuralına yer verilmiştir.
1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 1. maddesinde; “Kodekste muharrer şekil ve formül haricinde ve fenni kaidelere muvafık muayyen ve sabit bir şekilde yapılacak amilinin ismiyle veya hususi bir nam altında ticarete çıkarılan tababette müstamel her nevi basit ve mürekkep devai tertiplere ispençiyari ve tıbbi müstahzarlar ismi verilir.
Tabip reçetesiyle verilmesi meşrut olanlar ancak reçete mukabilinde ve diğerleri reçetesiz olarak münhasıran eczanelerle ecza ticarethanelerinde kanunu mahsusuna tevfikan satılır.” kuralı yer almakta olup; aynı Kanun’un 13. maddesinde ise; “Müstahzarları öğme yolunda ve bunlara malik olmadıkları şifa hassaları atıf veya mevcut şifa tesirleri büyütmek suretiyle sabit veya müteharrik sinema filimleri, ışıklı veya ışıksız ilan, radyo ve herhangi bir vasıta ile reklam yapılması memnudur. Şu kadar ki, tarifname ve gazetelerde “…hastalıklarında kullanılması faydalıdır” şeklindeki ilanlara müsaade olunabilir. Ancak reçetesiz satılmasına müsaade edilmeyen müstahzarların tıbbi mecmualardan başka yerlerde reklamları yapılamaz. Reklam numunelerinin önceden Sıhhat ve İçtimai Muavanet Vekaletince tasvip edilmeleri lazımdır.
Bir müstahzarın ilmi vasıfları hakkında hazırlanmış olan filimler Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin müsaadesiyle ve tayin edeceği yerlerde gösterilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince beşerî tıbbi ürünlerin akılcı kullanımını temin etmeye yönelik olarak yapılacak tanıtım faaliyetlerinde uyulması gerekli kuralları belirlemek amacıyla Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik 26/08/2011 tarihli ve 28037 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, aynı Yönetmelik ile 23/10/2003 tarihli ve 25268 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Beşerî Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Yönetmeliğin ‘Tanımlar’ başlıklı 4. maddesinin (g) bendinde tanıtım; bu Yönetmelik kapsamındaki beşerî tıbbi ürünlerin tıbbi-bilimsel özellikleri hakkında sağlık meslek mensuplarına gerçekleştirilecek bütün bilgi verme faaliyetlerini, bu çerçevede ürün tanıtım elemanlarının aktivitelerini, tıbbi ve mesleki kitap ve dergilere verilecek ilanları, doğrudan postalama, basın veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılacak duyuruları, bilimsel/eğitsel aktiviteler, toplantılar ve benzeri etkinlikler ile yapılacak faaliyetleri, 14/10/2012 tarih ve 28441 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik -iptali istenilen- (h) bendinde, ürün tanıtım elemanı; hekim, diş hekimi ve eczacıya doğrudan ziyaret yoluyla ürünün tanıtımını yapan yeterlilik belgesi almış kişiyi, (ı) bendinde ise, yeterlilik belgesi; üniversitelerin tıbbi tanıtım ve pazarlama programı mezunlarına doğrudan veya Bakanlıkça uygun bulunmuş hizmet içi eğitim sonunda yapılacak veya yaptırılacak sınav ile Bakanlıkça verilen belge olarak tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 5. maddesinde ” (1) Tanıtım faaliyetleri, bu Yönetmelik kapsamındaki beşerî tıbbi ürünlerin hekim, diş hekimi ve eczacıya tanıtımı ile ürünlerin uygulanması ve yan etkileri gibi konularda diğer sağlık meslek mensuplarının bilgilendirilmesi faaliyetlerini kapsar.” hükmü ile 6. maddesinde, “(1) Toplum sağlığı açısından önem arz eden aşılama kampanyaları ve salgın hastalıklarla mücadele gibi durumlarda veya sağlığın teşviki amacıyla Bakanlıkça gerçekleştirilen kampanyalarda kullanılacak ürünler hakkında, Bakanlıktan izin alınarak ve Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde toplum bilgilendirilebilir. (2) Yurtiçinde düzenlenen uluslararası kongrelerde yapılacak tanıtımlar ve sağlık meslek mensubunun yazılı isteği üzerine ruhsat/izin sahibinin bilim servisi yetkilisi tarafından bizzat yapılan bilgilendirmeler hariç olmak üzere; a) İlgili mevzuata göre ruhsatlandırılmamış ya da izin verilmemiş beşerî tıbbi ürünlerin, b) İlgili mevzuata göre ruhsatlandırılmış ya da izin verilmiş beşerî tıbbi ürünlerin Bakanlıkça onaylı KÜB’lerinde tanımlanan kullanım alanları dışında, sağlık meslek mensuplarına tanıtımı yapılamaz. (3) Bir ürünün tanıtımı güncel KÜB’de yer alan bilgi ve verilere uygun olmak zorundadır. (4) Tanıtım, ürünün terapötik değeri hakkında sağlık meslek mensuplarının kendi görüşlerini oluşturmasına yardımcı olacak yönde ve ürünün özellikleri hakkında bilgilendirici ve kanıta dayalı tıbbi bilgiler içerir. (5) Tanıtımın tıp dergilerinden veya diğer bilimsel çalışmalardan yapılacak alıntılar, tablolar ve diğer görsel materyaller kullanılarak hazırlanan bir dokümantasyonla yapılması durumunda, bu materyaller aslına sadık kalınarak ve kaynakları tam olarak belirtilmek suretiyle kullanılır. (6) Tanıtım, beşerî tıbbi ürün kullanımını gereksiz yönde teşvik edecek veya beklenmeyen riskli durumlara neden olabilecek yanıltıcı, abartılmış ya da doğruluğu kanıtlanmamış bilgiler vermek suretiyle veya ilgi çekici ve ürünün kendisi ile doğrudan ilgisi olmayan görüntüler kullanılarak yapılamaz.” hükmü yer almaktadır.
Yine aynı Yönetmeliğin -davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan- 14/10/2012 tarih ve 28441 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik 10. maddesinin birinci fıkrasında “(1) Ürün tanıtım elemanları;
a) Tanıtımını yaptıkları ürünler hakkında tam ve yeterli, gerekli bilimsel veri ve bilgilerle donatılmış olmak zorundadır.
b) Bizzat, çalıştıkları firma tarafından ya da çalıştıkları firmanın hizmet alımı yoluyla, temel ve gerekli, hizmetin hukuki ve etik çerçevesini de içeren, Bakanlıkça uygun bulunmuş hizmet içi eğitime tabi tutulmak ve Bakanlık tarafından verilen yeterlilik belgesini almış olmak zorundadır. Yeterlilik belgeleri dördüncü takvim yılının sonuna kadar geçerlidir ve ürün tanıtım elemanlarının geçerlilik süresinin dolmasından önce yeni bir belge alması gereklidir. Üniversitelerin “Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programı” mezunları için düzenlenen yeterlilik belgelerinin bu kapsamda yenilenmesine gerek bulunmamaktadır.
c) 1/1/2015 tarihinden sonra firmalarda ürün tanıtım elemanı unvanı ile çalışmaya başlayanlar en az lise mezunu olmak kaydıyla ve yapılacak sınavda başarılı olduklarını gösterir belge ile yeterlilik belgesi başvurusunda bulunabilirler.
ç) Üniversitelerin “Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programı” mezunlarına diplomalarını ibraz etmeleri halinde ayrıca bir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın yeterlilik belgesi düzenlenebilir.
d) Çalıştıkları firmalar tarafından Bakanlık elektronik kayıt sistemine kaydettirilirler. Sisteme kayıt olan yeterlilik belgesi sahibi ürün tanıtım elemanlarına, çalıştıkları firmalar tarafından formatı Bakanlıkça belirlenmiş bir Ürün Tanıtım Elemanı Kimlik Kartı düzenlenir.
e) Ürün Tanıtım Elemanı Kimlik Kartı olmaması durumunda firmalarca ürün tanıtım elemanı olarak çalıştırılamazlar.
f) Her ne sebeple olursa olsun işten ayrıldıklarında veya işe başladıklarında; firmalar tarafından yirmi gün içerisinde Bakanlığa bildirimde bulunulması zorunludur.
g) Birden fazla ruhsat/izin sahibi için hizmet verebilir. Sorumluluk ruhsat/izin sahibine ait olup ruhsat/izin sahibinin sözleşmelerden doğan firma hakları saklıdır.
ğ) Hekim, diş hekimi ve eczacı haricindeki sağlık meslek mensuplarına herhangi bir ürün ve benzerinin tanıtımını yapamaz; ancak ürünlerin uygulanması ve yan etkileri gibi konularda, ilgili birim yetkilisi/sorumlu hekimin bilgilendirilmesi ve onayının alınması şartıyla hekim, diş hekimi ve eczacı haricindeki sağlık meslek mensuplarına da bilgilendirmede bulunabilir.
h) Tanıtımları sırasında kullanacakları bilgileri hekim, diş hekimi ve eczacıya, gerektiğinde tanıtım malzemesi desteğiyle, ürün hakkında bilinmesi gereken her türlü olumlu ya da olumsuz veriyi tam ve doğru olarak iletmek zorundadır.
ı) Ürün tanıtımı sırasında ürünle ilgili kendilerine rapor edilen advers etki/olayları firmalarındaki ilgili bilim servisine iletirler.
i) Tanıtımı yapılan ürünle ilgili tanıtım malzemelerini hekim, diş hekimi ve eczacı dışındaki kişilere veremez.” kuralına yer verilmiştir.
Bununla birlikte anılan Yönetmeliğin ‘Uygulama Takvimi’ başlıklı Geçici 1. maddesinde “10. maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar ile uygulama takvimi Bakanlıkça 30/06/2013 tarihine kadar hazırlanır ve Bakanlık internet sitesinde ilan edilir.” hükmü yer almaktadır. Anılan hükme istinaden, ürün tanıtım elemanlarının eğitimine ilişkin usûl ve esaslar ile uygulama takvimini belirlemek amacıyla Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usûl ve Esaslar İle Uygulama Takvimi Kılavuzu hazırlanmış ve 29/06/2013 tarihinde Bakanlık internet sitesinde yayımlanmıştır. Söz konusu Kılavuzda, ürün tanıtım elemanlarının eğitim ve sınavlarına ilişkin usûl ve esaslar ile yeterlilik belgesi ve kimlik kartı düzenlenmesine ilişkin hükümlere ayrıntılı olarak yer verilmiştir.
Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde; biyolojik ürünler, enteral beslenme ürünleri, tıbbi mamalar, geleneksel bitkisel tıbbi ürünler ve immünolojik ürünler dâhil olmak üzere; hastalığı tedavi etmek ve/veya önlemek, bir teşhis yapmak veya bir fizyolojik fonksiyonu düzeltmek, düzenlemek veya değiştirmek amacıyla, insana uygulanan doğal ve/veya sentetik kaynaklı etkin madde veya maddeler kombinasyonu şeklinde tanımlanan beşerî tıbbi ürünlerin tanıtımına belli usûl ve esaslar çerçevesinde izin verildiği, dava konusu Yönetmelik ile; tanıtım faaliyetlerinin, yalnızca hekim, diş hekimi ve eczacıya beşeri tıbbi ürünlerin tanıtımı ile ürünlerin uygulanması ve yan etkileri gibi konularda diğer sağlık meslek mensuplarının bilgilendirilmesi faaliyetlerini kapsadığı, doğrudan ya da dolaylı olarak topluma tanıtımının yapılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla tanıtım yapılacak kesimin sağlık meslek mensupları ile sınırlandırıldığı, beşerî tıbbi ürünlerin tıbbi-bilimsel özellikleri hakkında sağlık meslek mensuplarına yapılacak bütün bilgi verme faaliyetlerini gerçekleştirecek olan ürün tanıtım elemanları açısından mezuniyet şartı getirilerek 1/1/2015 tarihinden sonra firmalarda ürün tanıtım elemanı unvanı ile çalışmaya başlayanların en az lise mezunu olmaları gerektiği, üniversitelerin “Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programı” mezunlarına diplomalarını ibrâz etmeleri halinde ayrıca bir değerlendirmeye tabi tutulmaksızın yeterlilik belgesi düzenlenebileceği, böylece yeni bazı standartlar ile eğitim ve sınav şartının getirildiği, ancak mezuniyet şartının 1/1/2015 tarihinden sonra firmalarda çalışacak olanlara ilişkin getirildiği, hâlihazırda çalışmakta olan ürün tanıtım elemanlarının bundan muaf tutulduğu, dava konusu Kılavuz ile de verilecek eğitim ve yapılacak sınavın uygulanmasına ilişkin kurallara yer verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan ve 23/10/2003 tarihli ve 25268 Resmî Gazete’de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğe göre tıbbi satış temsilcisi olarak çalışmakta olduğu, tıbbi satış temsilcisi olarak sektörde çalışan kişilerin yoğun bir şekilde meslek içi eğitim programlarına tâbi tutuldukları, dava konusu Yönetmelik ve Kılavuzun davacı gibi yıllardır bu sektörde çalışan tıbbi satış temsilcilerinin kazanılmış haklarını bertaraf edecek düzenlemeler getirdiği, Yönetmelik ve Kılavuzun yürürlüğe girmesinden önce tıbbi satış temsilci olarak çalışan kişilerin kazanılmış hakları ile mesleki bilgi ve yeterlilikleri yok sayılarak, eğitime tabi tutulmalarının ve sınav şartı getirilmesinin bu sektörde çalıştırılmama sonucunu doğuracağı, yıllarca bu sektörde çalışan kişilerin idarenin düzenleyici işlemi ile işsiz kalma riski ile karşı karşıya bırakıldıkları ileri sürülerek anılan Yönetmeliğin 4-h, 4-ı, 10-b, 10-c, 10-d ve 10-e maddeleri ile Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Kapsamında Ürün Tanıtım Elemanlarının Eğitimine İlişkin Usûl ve Esaslar ile Uygulama Takvimi Kılavuzu’nun iptali istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; -mülga- 23/10/2003 tarihli ve 25268 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Beşerî Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesine göre, tıbbi satış temsilcilerine çalıştıkları firma tarafından temel ve gerekli hizmet içi eğitimler verileceği, tıbbi satış temsilcilerinin, tanıtımını yaptıkları tıbbi ürünler hakkında tam ve yeterli bilgi verebilmek için gerekli bilimsel bilgiye ve veriye sahip olmaları gerektiği, 14. maddesinde ise ruhsat sahibinin, bünyesinde istihdam edilen tıbbi satış temsilcilerinin yeterli eğitimden geçtiklerini ve 13. maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirdiklerini belgelendirmesi gerektiği hüküm altına alınmışken, dava konusu Yönetmelik ile anılan Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı, tıbbi satış temsilcisi tanımından vazgeçilerek bu kişilerin, ürün tanıtım elemanı olarak nitelendirildiği, ürün tanıtım elemanı olarak görev yapabilmek için, lise mezunu olma şartının yanında bizzat, çalıştıkları firma tarafından ya da çalıştıkları firmanın hizmet alımı yoluyla, temel ve gerekli, hizmetin hukuki ve etik çerçevesini de içeren, Bakanlıkça uygun bulunmuş hizmet içi eğitime tabi tutulmak ve sınav şartını da içeren, Bakanlık tarafından verilecek ve dört yılda bir yenilenmesi gereken yeterlilik belgesini almış olma zorunluluğu getirildiği, ancak mezuniyet şartının 1/1/2015 tarihinden sonra çalışacak olanlar için zorunlu kılındığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu Yönetmelik hükümleri ve Kılavuzda, ürün tanıtım elemanlarına yönelik getirilen mezuniyet şartı ile yapılacak eğitim ve sınav sonucunda başarılı olanlara “Yeterlilik Belgesi” verilmesindeki amaçların; ürün tanıtım elemanlarının etkin bir meslek gurubu olarak yer alması, bu kişilerin eğitim ve sonrasında yapılacak sınavlarla standart bir bilgi seviyesine ulaşması, akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılması, ürün tanıtım elemanlığının meslek olarak kabul edilmesi ve bu alanda çalışanların kayıt altına alınabilmesinin sağlanması olduğu göz önüne alındığında, beşeri tıbbi ürünlerin yalnızca hekim, diş hekimi ve eczacıya tanıtımı ile ürünlerin uygulanması ve yan etkileri gibi konularda diğer sağlık meslek mensuplarının bilgilendirilmesi faaliyetlerini gerçekleştirecek olan personelin asgari eğitim almış olmasının ve bu faaliyetlerin belli niteliklere sahip insanlar tarafından yapılmasının zorunlu olduğu; hayati önem arz etmekte olan beşeri tıbbi ürünlerin tanıtımının kontrolsüz ve herkesçe yapılmasının mümkün olmadığı; bu itibarla kaliteli sağlık hizmeti sunmak amacıyla hâlihazırda çalışmakta olan ürün tanıtım elemanlarının, mezuniyet şartı aranmaksızın davalı idare tarafından eğitime ve sınava tabi tutulmasının ve böylece belli niteliklere sahip olmalarının ve ilaçların tıbbi, bilimsel özellikleri ile uygulanması ve yan etkileri gibi hususlarda bilgi sahibi olmalarının, dolayısıyla yeterliliklerini ispatlayacak bir yetki belgesine sahip olmalarının zorunlu ve gerekli olduğu tartışmasızdır.
Buna göre, yukarıda tanımına yer verilen beşeri tıbbi ürünlerin niteliği ve önemi dikkate alındığında, anılan düzenlemeler ile güvenli, nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunulmasının amaçlandığı anlaşılmakta olup, dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve bu hükümlere dayanılarak çıkarılan Kılavuzda kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar davacı, dava konusu Yönetmelik ve Kılavuzun yürürlüğe girmesinden önce tıbbi satış temsilci olarak çalıştığını, mesleki bilgi ve yeterliliklerinin yok sayılarak eğitime tabi tutulmasının ve sınav şartı getirilmesinin kazanılmış haklarına aykırılık teşkil ettiğini iddia etmekte ise de, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte de tıbbi satış temsilcilerine çalıştıkları firma tarafından temel ve gerekli hizmet içi eğitimler verileceğine, tıbbi satış temsilcilerinin, tanıtımını yaptıkları tıbbi ürünler hakkında tam ve yeterli bilgi verebilmek için gerekli bilimsel bilgiye ve veriye sahip olmaları ve yeterli eğitimden geçtiklerinin belgelendirilmesi gerektiğine ilişkin hükümlerin yer aldığı açık olup, dava konusu düzenlemenin içeriği ve amacı dikkate alındığında, bu alanda çalışmakta olanların da Bakanlıkça eğitime ve sınava tabi tutulmasının kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil etmediği sonucuna varıldığından, davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL duruşmalı vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 24/10/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava konusu düzenlemeler ile ürün tanıtım elemanı olarak görev yapabilmek için, lise mezunu olma şartı ile birlikte bizzat, çalıştıkları firma tarafından ya da çalıştıkları firmanın hizmet alımı yoluyla, temel ve gerekli, hizmetin hukuki ve etik çerçevesini de içeren, Bakanlıkça uygun bulunmuş hizmet içi eğitime tabi tutulma ve Bakanlık tarafından verilen yeterlilik belgesini almış olma zorunluluğunun getirildiği, bu yeterlilik belgelerinin dördüncü takvim yılının sonuna kadar geçerli olduğu, ürün tanıtım elemanlarının, yeterlilik belgelerinin geçerlilik süresinin dolmasından önce yeni bir belge almasının gerekli olduğu, mezuniyet şartının da 1/1/2015 tarihinden sonra çalışacak olanlarda arandığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, 1/1/2015 tarihinden sonra bu alanda çalışmak isteyeceklerin sınav ve eğitim şartını bilerek bu alanda çalışacakları açık olmakla birlikte, yıllardır bu alanda çalışmakta olanların dava konusu hükümlerle 4 yılda bir eğitime ve sınava tabi tutularak bunlarda başarısız olmaları halinde bu alanda çalışamayacakları göz önüne alındığında ve yıllardır eğitim ile sınav şartı olmaksızın sadece hizmet içi eğitime tabi tutulacaklarına dair haklı beklentileri karşısında, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesi gereği bu alanda çalıştıklarını ispatlayabilen kişilerin dava konusu düzenlemelerden muaf tutulmaları gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle 1/1/2015 tarihinden önce göreve başlayıp yürütenler açısından bir düzenleme yapılmadığından eksik düzenleme içeren dava konusu Yönetmelik hükümleri ile Kılavuzun davacı yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.