Danıştay Kararı 15. Daire 2014/5034 E. 2018/7595 K. 15.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/5034 E.  ,  2018/7595 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/5034
Karar No : 2018/7595

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin… tarih ve E:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, ikamet ettiği …. İli, … İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun reddine ilişkin… No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve …TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacının başvurusunun “tespitlerin eşi adına yapıldığı ve eşi ‘a ödeme yapıldığı” gerekçesiyle Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu tarafından reddedildiği, bunun üzerine işlemin iptali için bakılmakta olan davanın açıldığı belirtilerek, … tarihinde mahallinde yapılan keşifte davacının eşi adına malvarlığı zararı tespit edildiği, dosyanın tekemmül ettirilerek Komisyona gönderildiği, davacı tarafından… tarihli yapılan başvuru ile, göç sonucu taşınır, taşınmaz malvarlığı ile yoksun kalınan malvarlığı zararının bulunduğu belirtilerek tazminat talebinde bulunduğu, yapılan keşif ve değerlendirmede davacı adına malvarlığı zararı tespit edilmediği, dava konusu işlemle talebin reddine karar verildiği, davacının eşi ‘ın bir kısım malvarlığının tespit dışı bırakılarak ödenmediği ve bu alacağının eşi olan davacıya ödenmesine muvafakat ettiğini … tarihli noter onaylı muvafakatname ile bildirdiği, ancak Komisyonca mahallinde yapılan keşifte davacı adına malvarlığı tespit edilemediği, davacı tarafından da bu durumun aksini ispatlayacak bilgi ve belge sunulamadığı gibi eşi ‘ın tespit dışı bırakıldığı iddia edilen zararlarının muvafakat yoluyla ödenmesinin bu davada hukuken mümkün olmadığı ancak eşinin bu zararlara ilişkin olarak açabileceği ayrı bir iptal davasının konusunu oluşturduğu göz önüne alındığında davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının kendisiyle ilgisi olmadığı, davacının eşi olduğu belirtilen ‘ın ve muvafakatnamesinin davayla hiçbir ilgisi olmadığı, davacının evli olduğu, ancak eşinin adının olduğu, davacının kendisine ait mal varlığı olduğu, eksik ve yanlış inceleme sonucu mahkeme kararının hukuka aykırı ve yanlış olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde, “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.” hükmünü taşımaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının ikamet ettiği … İli, … İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sonucu, … No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile “tespitlerin eşi adına yapıldığı gerekçesi ile başvurunun reddine” karar verildiği, söz konusu işlemin iptali ve …TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle iş bu davanın açıldığı; temyize konu kararda Komisyon işlem numarası doğru yazılmasına karşın, davacının avukatının, işlem sebebinin, kararda geçen adlı kişinin ve muvafakatnamesinin görülmekte olan davayla ilgisi olmadığı, İdare Mahkemesinin temyize konu kararında, davacıyla ilgili karar vermek yerine, başka bir şahsa ait işlem esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacı yerine başka bir şahsa ait işlemi hükme esas alarak davayı reddeden eksik ve yanlış incelemeye dayanan İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin… tarih ve E:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.