Danıştay Kararı 15. Daire 2014/490 E. – K. 04.02.2014 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/490 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/490
Karar No : 2015/5132

Davacı :
Vekili :
Davalılar : 1-
2-
Vekili :
Davanın Özeti : 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile buna bağlı olarak aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalılardan nca; Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendinin ve aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin, 6136 sayılı Kanun’un 6. maddesine uygun olduğu, Bakanlar Kurulu’na verilen yetki çerçevesinde düzenlenen Yönetmelik hükümlerinin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerekeceği savunulmuş olup, diğer davalı olan tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendi ve buna bağlı olarak aynı maddenin 2.fıkrasında geçen (i) ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 124. maddesinde, , bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 6. maddesinde, Bu Yasa kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatlarının yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerli olduğu; ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibinin durumu, ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlü olduğu ve aksine hareket edenlere bir daha silah ruhsatı verilmeyeceği hükmü yer almış; aynı Yasanın 7. maddesinde ateşli silahları kimlerin taşıyacakları beş bent halinde belirlenmiş, 5. bendinde, “Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabilecekleri açıklanmış, maddenin devamında, “Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının korunması amacıyla temel hak ve hürriyetlerin, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak Yasayla sınırlanabileceği Anayasa kuralıyla benimsenmiş olup, bir temel hak ve özgürlük olarak tanımlanamayacak olan silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı almanın herkese tanınmış bir hak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Belirlenen çerçevede, silah taşıma ve bulundurmaya ilişkin yapılan düzenlemelerde konuya özgü kurallara yer verilmesinin ve dayanağı Yasa hükümlerini aşmamak üzere sınırlamalar yapılabileceğinin kabulü gerekmektedir. Yasa koyucu tarafından, ateşli silahların kullanımının belli bir hukuki çerçeveye kavuşturulması ve disipline edilmesi amacıyla yürürlüğe konulan 6136 sayılı Yasada, ateşli silah taşıma yetkisini haiz olmayanların veya bu yetkisi sona erenlerin, kamu düzen ve güvenliğine aykırı olarak silah taşımalarına engel olmak amacıyla, ruhsat sahiplerinin, ruhsatın veriliş nedenlerinin ortadan kalkmasından itibaren altı ay içinde durumu ruhsatı veren makama bildirmeleri öngörülerek, yukarıda belirlenen amaç sağlanmaya çalışılmıştır.
91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde, Yasanın 7 nci maddesinin (1) numaralı bendinde sayılanlar hariç aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği belirtildikten sonra maddenin dava konusu edilen (i) bendinde, 6136 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 6. maddesine paralel şekilde, ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri de bu kapsamda sayılmıştır.
Aynı maddenin 2.fıkrasında ,yukarıdaki fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f), (g), (h), (ı), (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 nci maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz, kuralı yer almakta olup davacı tarafından (i) ibaresinin iptali istenilmektedir.
Bu haliyle Yönetmeliğin dava konusu edilen hükmü, dayanağı olan Yasa hükmünün uygulanmasına yönelik ve Yasanın tekrarı niteliğinde olduğundan, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendi ve buna bağlı olarak aynı maddenin 2.fıkrasında geçen (i) ibaresinde dayanağı Yasaya , kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle ,davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile buna bağlı olarak aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 6. maddesinde; bu Kanun kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatlarının yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerli olduğu, ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibinin durumu, ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlü olduğu ve aksine hareket edenlere bir daha silah ruhsatı verilmeyeceği hükmü yer almış, aynı Kanun’un 7. maddesinde; ateşli silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı verilecek kişiler beş bent halinde sayılmış, 5. bendinde; “Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabilecekleri belirtilmiş, maddenin devamında; “Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
6136 sayılı Kanun’un yukarıda anılan hükmüyle, ateşli silahla cürüm işleyenlerle taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum olanların affa uğramış olsalar bile hiçbir surette silah taşıma ve bulundurma izni alamayacakları kurala bağlandıktan sonra, silah vesikası verilmesini engelleyen diğer hususların da yönetmelikte düzenlenmesi öngörülmüş; bu haliyle de kesinlikle izin verilemeyecekler saptanarak, diğer engel hallerin yönetmelikle düzenlenmesi konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Emlak İnşaat Taahhüt ünvanlı işyerinde müteahhitlik faaliyeti yapan davacıya sahibi bulunduğu silahı için 20.11.2008 tarihli onayla 5 yıl geçerli olmak üzere taşıma ruhsatı verildiği, yapılan tahkikatta Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 24.10.2013 tarih ve 25588 sayılı yazısından anılan şahıs şirketinin 04.04.2012 tarihinde faaliyetini sona erdirdiği ve ayrıca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 14.11.2013 tarih ve 156705 sayılı yazısından 14.03.2013 tarihinde ticareti terk ettiğinin tespit edilmesi üzerine, davacının silah taşıma ruhsatının Pendik Kaymakamlığı’nın 03.12.2013 tarihli işlemiyle ruhsat alma sebebinde meydana gelen değişikliği 6 ay içerisinde idareye bildirmediği gerekçesiyle 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendi uyarınca iptal edildiği, davacı tarafından silah taşıma ruhsatının iptal edilmesinin hukuki dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının korunması amacıyla temel hak ve hürriyetlerin, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak Yasayla sınırlanabileceği Anayasa kuralıyla benimsenmiş olup, bir temel hak ve özgürlük olarak tanımlanamayacak olan silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı almanın herkese tanınmış bir hak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Belirlenen çerçevede, silah taşıma ve bulundurmaya ilişkin yapılan düzenlemelerde konuya özgü kurallara yer verilmesinin ve dayanağı Kanun hükümlerini aşmamak üzere sınırlamalar yapılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Kanun koyucu tarafından, ateşli silahların kullanımının belli bir hukuki çerçeveye kavuşturulması ve disipline edilmesi amacıyla yürürlüğe konulan 6136 sayılı Kanun’da, ateşli silah taşıma yetkisini haiz olmayanların veya bu yetkisi sona erenlerin, kamu düzen ve güvenliğine aykırı olarak silah taşımalarına engel olmak amacıyla, ruhsat sahiplerinin, ruhsatın veriliş nedenlerinin ortadan kalkmasından itibaren altı ay içinde durumu ruhsatı veren makama bildirmeleri öngörülerek, yukarıda belirlenen amaç sağlanmaya çalışılmıştır.
91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde, aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği belirtildikten sonra maddenin dava konusu edilen (i) bendinde, 6136 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen 6. maddesine paralel şekilde, ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri de bu kapsamda sayılmıştır.
Aynı maddenin 2 . fıkrasında , yukarıdaki fıkranın (a), (b), .. (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz, kuralına yer verilmiştir.
Bu haliyle Yönetmeliğin dava konusu edilen hükümleri dayanağı olan Kanun hükmünün uygulanmasına yönelik ve Kanunun tekrarı niteliğinde olduğundan, söz konusu Yönetmelik hükümlerinde dayanağı Kanuna, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak na verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara bildirilmesine, 11/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.