Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2014/4874 E. , 2018/96 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/4874
Karar No : 2018/96
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti :Davacı tarafından ikamet ettiği … İli, Merkez İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı zararının, 5233 sayılı Yasa kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 06/08/2012 tarih, 30/1/2012/397 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; davacının ikamet ettiği … Köyü’nün ve mezralarının terör olayları nedeniyle toplu şekilde boşalmaması/boşaltılmaması ve davacı tarafından da köyünü terk etmiş olması nedeniyle malvarlığının zarar gördüğüne ilişkin başkaca somut herhangi bir bilgi belgenin sunulamaması nedenleriyle davacının uğradığını ileri sürdüğü zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanmasına hukuken olanak bulunmadığı, bu nedenle davacının başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinden anlaşıldığı üzere, bir terör olayı sonucu münferit olarak kendisi veya yakınları doğrudan zarar gören ya da bu şekilde gerçekleşen ölüm ve/veya yaralama olayları kendisi veya yakınlarına yönelen kimselerin, başta yaşam haklarından endişe ederek, güvenlik kaygısı duymaları doğaldır. Dolayısıyla, bu kapsamda oluşan zararların tazmini de anılan hükmün bir gereğidir. Bu durum, yukarıda belirtilen nesnel kriterin yanında, her davacı yönünden ayrıca öznel olarak da bir irdeleme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Davacı tarafından her ne kadar … İli, Merkez İlçesi … Köyü’nde köy halkı ve bölücü terör örgütü arasında çıkan çatışma sonucu 3 kişinin vefat ettiği ileri sürülerek olaya ilişkin ölü muayene ve otopsi tutanağı sunulsa da, bu kişilerin davacının yakını olduğunu ve davacının bu olaydan etkilendiğini gösteren herhangi somut bir bilgi veya belgenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… İdare Mahkemesi’nin 13/12/2013 tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.