Danıştay Kararı 15. Daire 2014/4594 E. 2017/7816 K. 27.12.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/4594 E.  ,  2017/7816 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/4594
Karar No : 2017/7816

Davacı :
Vekili :
Davalılar : 1-
Vekili :
2-
Vekilleri :
Davanın Özeti : 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir” ibaresinin, dava konusu düzenlemede, bağımsız dükkanın “Yapı ruhsatı veya yapı kullanım izin belgesinde dükkan veya işyeri olarak kaydedilmiş mekan” olarak tanımlandığı, eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunmasının zorunlu hale getirildiği; dayanak 6197 sayılı Kanunda, eczane açılacak yerle ilgili olarak yapı ruhsatı veya yapı kullanım izin belgesinin bulunması gerektiğine dair bir kural olmadığı; ruhsatsız, kaçak yapılaşmanın çok olduğu şehirlerde, eczanelerin ruhsata tabi ve işyeri olarak kaydedilmiş mekan olmasının zorunlu tutulmasının, eczane açmayı fiilen imkansız hale getireceği, şartları taşıyan mekan bulmanın zorlaşacağı, yapı ruhsatı veya yapı kullanım izin belgesi bulunan yerlerin ise yüksek ücretler sebebiyle kiralanamayacağı veya satın alınamayacağı, bu durumun eczacıların olduğu kadar ilaca erişim noktasında vatandaşların da aleyhine olacağı; düzenlemenin eşitlik ve genellik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülerek, 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” ibaresinin, anılan düzenleme ile, eczane olacak yerlerin bodrum, asma katları, varsa merdiven boşlukları, merdiven altı kısımları, kolonları, ara duvarları hariç, lavabo ve tuvalet alanı dâhil olmak üzere asgari 35 metrekare olması, Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine göre açılacak eczanelerin depo hariç asgari 20 metrekare olması şartı getirildiği; bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce ruhsat almış eczanelerin devredilmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir metrekare kısıtlamasının uygulanmayacağı, ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılacağı hususunun açıkça hüküm altına alındığı; devir ve nakil işlemlerinin birbirinden ayrı değerlendirilmesinin eczacılar arasında ayrımcılığa sebebiyet vereceği; kazanılmış hak ihlali oluşturduğu; eşitlik ilkesine aykırı olduğu; belirtilen sebeplerle dava konusu düzenlemenin üst hukuk normlarına ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
’nın Savunmasının Özeti : Yönetmeliğin 53. maddesinde, Yönetmelik hükümlerinin ‘nca yürütüleceğinin düzenlendiği, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğini haiz ayrı bir kamu idaresi olan husumetiyle davanın görülmesi, Bakanlığın davalı konumundan çıkarılması gerektiği savunulmaktadır.
’nun Savunmasının Özeti : 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ve 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenleme hususunda yetkili oldukları; 6197 sayılı Kanun’un 20. madde hükmüne istinaden eczanelerin açılmasına dair usul ve esaslar, eczanelerin açılacağı yerlerin özellikleri, eczanelerin kısımları, laboratuvar vasıf ve şartları ve eczane hizmetleri ile ilgili hususları düzenlemek amacıyla, anılan mevzuat ile Kuruma verilen görev ve yetki çerçevesinde dava konusu Yönetmeliğin hazırlandığı; Kanun hükmüne dayanılarak, eczane olacak yerin fiziki özelliklerinin, halka eczanelerden nitelikli eczacılık hizmeti verilmesinin temin edilmesi, kamu yararı ve halk sağlığı gözetilerek düzenlendiği; 3194 sayılı İmar Kanunu’nda belirtilen istisnalar dışında, yerleşme yerlerindeki bütün özel ve resmî yapıların yapı ruhsatı veya yapı kullanma iznini haiz olması gerektiği ve eczanelerin bundan muaf tutulamayacağı; Yönetmeliğin 4. maddesinde serbest eczanelerin halkın serbestçe girip çıkabildiği yerlerde açılacağının, eczanelerin bağımsız dükkanlarda açılması ve faaliyet göstermesinin zorunlu olduğunun düzenlendiği, bu sebeple eczanelerin dükkan dışında mesken ya da apartman katı gibi bağımsız bölümlerde açılmasına müsaade edilmesinin mümkün olmadığı; düzenlemenin gerek 6197 sayılı Kanun gerekse imar mevzuatına uygun olduğu; Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasında bulunan “… Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” ibaresinin konuluş amacının eczanelerin açılmasına dair usul ve esaslar ile eczanelerin açılacağı yerlerin özelliklerinin düzenlenmesi ve eczane olacak yerlere standart getirmek olduğu, mevcut bir eczanenin başka bir yere naklinde yeni mevzuata uygunluk şartı aranmazsa hükmün konuluş amacının bir kısım eczaneler için gerçekleşmeyeceği; dava konusu düzenlemenin üst hukuk normlarına, kamu menfaatine ve hizmet gereklerine uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava konusu düzenlemede, üst hukuk normlarına, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı cihetle davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava; Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir.” ibaresinin, 20. maddesinin 1. fıkrasında bulunan “…Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anılan Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının iptali istenilen (a) bendinde “Bağımsız dükkân: Yapı ruhsatı veya yapı kullanım izni belgesinde dükkân veya işyeri olarak kaydedilmiş mekân” olarak tanımlanmış; İptali istenilen 10. maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde; yapı ruhsatı veya yapı kullanım izin belgesinin onaylı sureti, Eczane açılması için gerekli belgeler arasında sayılmış; diğer dava konusu “Eczane olarak kullanılacak yerin özellikleri” başlıklı 2. fıkrasında da, “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapılmış veya ruhsatlandırılmış eczanelerde ve bunların devrinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü getirilmiş iken:
28/03/2016 tarih ve 29667 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile bu hükümler değiştirilerek; 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde “Bağımsız dükkân: Yapı ruhsatı belgesi veya yapı kullanım izin belgesi ya da bağlı bulunduğu belediye tarafından dükkân veya işyeri olarak kullanılabileceğine dair resmî belgesi bulunan ve eczane olabilecek diğer vasıfları haiz mekân” şeklinde tanımlanmış; 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, “Yapı ruhsatı belgesi veya yapı kullanım izin belgesinin onaylı sureti ya da bağlı bulunduğu belediye tarafından dükkân veya işyeri olarak kullanılabileceğine dair resmî belge.” eczane açılması için gerekli belgeler arasında sayılmış; 20. maddesinin 2. fıkrasında da, “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı ruhsatı belgesi veya yapı kullanım izin belgesi ya da bağlı bulunduğu belediye tarafından dükkân veya işyeri olarak kullanılabileceğine dair resmî belgesinin bulunması gerekir. Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapılmış veya ruhsatlandırılmış eczanelerde ve bunların devrinde bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Davacı tarafından, anılan hükümlerle yeni açılan eczaneler için yapı ruhsatı yada yapı kullanım izin belgesi alınması zorunluluğunun getirilmesi, dava konusu edilmiş ise de; yukarıda anılan değişiklik ile bu zorunluluk kaldırılarak seçim hakkı tanındığı, isteyenin yapı ruhsatı yada yapı kullanım izin belgesi alabileceği, bu iki belgeyi almak istemeyenlerin ise bağlı belediyeden alıncak dükkan veya işyeri olarak kullanabileceğine dair resmi belgenin yeterli olacağı düzenlenmiş ve böylece dava açmaktaki amaç gerçekleşmiş olduğundan; bu hükümler yönünden işin esası hakkında karar verilmesine gerek kalmamıştır.
Davanın 20. maddenin (1). fıkrasında yer alan, “Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılacağına” ilişkin hükmün incelemesine gelince:
Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin, Eczanenin devri başlıklı 18. maddesinde, bir eczanenin başka bir eczacıya devri işlemleri, il sağlık müdürlüğünce görevlendirilen bir yetkili ile eczacı odası yetkilisi huzurunda tanzim olunacak bir tutanak ile yapılacağı; Eczanenin nakli başlıklı 19. maddesinde, Eczanenin naklinde, açılmaya ilişkin usûl ve esasların uygulanacağı, mevcut eczanenin yeni eczane için ruhsat düzenleninceye kadar eczane vasfını koruyacağı, aynı il içindeki nakillerde yeni ruhsatname düzenlenmeyeceği ve harç ödenmeyeceği kurala bağlanmış; anılan yönetmeliğin 20. maddenin (1). fıkrasında da, eczane olacak yerlerin bodrum, asma katları, varsa merdiven boşlukları, merdiven altı kısımları, kolonları, ara duvarları hariç, lavabo ve tuvalet alanı dâhil olmak üzere asgari 35 metrekare olması; Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine göre açılacak eczanelerin depo hariç asgari 20 metrekare olmasının şart olduğu, bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce ruhsat almış eczanelerin devredilmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir metrekare kısıtlaması uygulanmayacağı, ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Eczacılık mesleğinin sağlık alanında önemli bir kamu hizmetini yürütmesi ve aynı zamanda ticari bir faaliyet niteliğinde olduğu dikkate alındığında ezcane olarak kullanılacak yerlerin fiziki özelliklerini belirleme konusunda düzenleme yapmaya yetkili olan davalı idarece, eczane olarak kullanılacak yerlere belirli bir standart getirmek amacıyla anılan yönetmelikle düzenlemeler yapılmıştır.
Dava konusu yönetmelikle eczanelerin devri ve nakli farklı prosedüre tabi tutulmuş olup, dava konusu kuralla da, Yönetmeliğin yayımından önce faaliyette olan eczanelerin bulundukları binadan başka bir binaya taşınarak faaliyetlerine devam etmek istemeleri halinde, eczacıların yeni taşınılacak binanın fiziki koşullar bakımından bu yönetmelikte yer alan koşulları taşıyan binaları tercih etmesi sağlanarak, en azından, bundan böyle yeni açılacak veya bina değiştirerek faaliyetine devam edecek olan eczanelerin, eczane olarak kullanacakları binaların yönetmelikte yer alan fiziki standartlara uygun olması ve böylece eczaneler arasında fiziki koşullar bakımından uygulamada birliğin sağlanabilmesi amaçlanmış olup, iptali istenilen bu hükümde dava konusu yönetmeliğin amacına, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, mevcut eczanelerin faaliyetlerine aynı binada devam etmeleri yada devir suretiyle bir başkası tarafından aynı binada faaliyete devam edilmesi halinde faaliyette bulunulan binalar için dava konusu Yönetmelikle getirilen fiziki koşullara uygun olma koşulu aranmayarak mevcut eczaneler açısından kazanılmış hakların korunduğu görülmekle eczaneler arasında eşitsizlik yaratıldığı yönündeki davacı iddiasına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir.” ibaresi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; 20. maddesinin 1. fıkrasında bulunan “… Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” ibaresi yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, 12/04/2014 tarih ve 28970 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” ibaresinin, 2. fıkrasında yer alan “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 56. maddesinin 1. fıkrasında, herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu; 3. fıkrasında, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği; 4. fıkrasında da, Devletin, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği; 124. maddesinde, bakanlıkların kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde “Sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçlar, özel ürünler, ulusal ve uluslararası kontrole tâbi maddeler, ilaç üretiminde kullanılan etken ve yardımcı maddeler, kozmetikler ve tıbbî cihazların güvenli ve kaliteli bir şekilde piyasada bulunması, halka ulaştırılması ve fiyatlarının belirlenmesi” Bakanlığın görevleri arasında sayılmış, Kararname’nin 27. maddesinin 1. fıkrası ile Başkanlığı nın bağlı kuruluşu olarak teşekkül ettirilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, ‘nun görev ve yetkileri arasında, “Görev alanına giren ürünlerin ruhsatlandırılması, üretimi, depolanması, satışı, ithalatı, ihracatı, piyasaya arzı, dağıtımı, hizmete sunulması, toplatılması ve kullanımları ile ilgili kural ve standartları belirlemek, bu faaliyetleri yürütecek kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere izin vermek, ruhsatlandırmak, denetlemek ve gerektiğinde yaptırım uygulamak, laboratuvar analizlerini yapmak veya yaptırmak.” sayılmış, 40. maddesinde de, Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabileceği belirtilmiştir.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’un 20. maddesinde, “Eczane binalarının kaç kısımdan mürekkep olacağı ve laboratuvarların vasıf ve şartları ve içerlerinde bulunması lazım gelen alet ve saire ve eczanenin dahili hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tayin ve tespit olunur.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine istinaden, eczacıların görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi, eczanelerin açılması, işletilmesi, nakli, devri ve kapanması ile eczanelerin özellikleri ve eczacılık hizmetlerinin yürütülmesine dâir usûl ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik 12/04/2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 10. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir” ibaresinin iptali istemi yönünden:
Anılan Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “a) Bağımsız dükkân: Yapı ruhsatı veya yapı kullanım izni belgesinde dükkân veya işyeri olarak kaydedilmiş mekânı” tanımlamasına yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin “Eczane açılması için gerekli belgeler” başlıklı 10. maddesinde, yerleştirme neticesine göre eczane açabilecek eczacıların, ilân tarihinden itibaren en geç altmış gün içerisinde, ilk başvuruda elektronik olarak girilen belgelerin asılları ile maddede sayılan belgelerle ilgili il veya ilçe sağlık müdürlüğüne başvuruda bulunacağı hususu düzenlenmiş; yapı ruhsatı veya yapı kullanım izin belgesinin onaylı sureti, eczane açılması için gerekli belgeler arasında sayılmıştır.
Öte yandan, “Eczane olarak kullanılacak yerin özellikleri” başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasında da, “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapılmış veya ruhsatlandırılmış eczanelerde ve bunların devrinde bu madde hükmü uygulanmaz.” kuralı yer almıştır.
Yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenen 3194 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmî ve özel bütün yapıların bu Kanun hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un 21. maddesine göre, bu Kanun kapsamına giren bütün yapılar için (26. maddede belirtilen istisna hariç) belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması zorunludur.
Yapı kullanma izin belgesi ise, yapı tamamlandıktan sonra belediye veya valiliklerce ana yapının bütün bağımsız bölümleri için verilen ve bağımsız bölümlerin amacına uygun kullanılabilir durumda ve projesine uygun inşa edildiğini gösteren belge olup, 3194 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile de yapı kullanmasından önce alınması zorunlu kılınmıştır.
Bu kapsamda, 3194 sayılı Kanunda belirtilen istisnalar dışında, yerleşme yerlerindeki bütün özel ve resmî yapıların yapı ruhsatı veya yapı kullanma iznini haiz olması gerektiği, eczanelerin bundan muaf tutulamayacağı açıktır.
Eczacılık, hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan tabii ve sentetik kaynaklı ilaç hammaddelerinden değişik farmasötik tipte ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, farmakolojik etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkinliği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri içeren sağlık hizmeti olmakla birlikte bu hizmetlerin verildiği eczaneler aynı zamanda ticari nitelikli işletmelerdir.
Bu durumda, eczacılık mesleğinin sağlık alanında önemli bir kamu hizmetini yürütmesi ve aynı zamanda ticari bir faaliyet niteliğinde olduğu dikkate alındığında ezcane olarak kullanılacak yerlerin fiziki özelliklerini belirleme konusunda düzenleme yapmaya yetkili olan davalı idarece, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek, eczanelerin hizmet şartlarının iyileştirilmesine yönelik olarak faaliyetlerini, kaçak yapılarda değil yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni alınmış olan, mesleğin icrasına uygun yerlerde sürdürülmesi amacıyla yapılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” ibaresinin iptali istemi yönünden:
Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 1. fıkrasında, “(1) Eczane olacak yerlerin bodrum, asma katları, varsa merdiven boşlukları, merdiven altı kısımları, kolonları, ara duvarları hariç, lavabo ve tuvalet alanı dâhil olmak üzere asgari 35 metrekare olması; Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine göre açılacak eczanelerin depo hariç asgari 20 metrekare olması şarttır. Bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce ruhsat almış eczanelerin devredilmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir metrekare kısıtlaması uygulanmaz. Ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan maddenin incelenmesinden; eczane olacak yerlerin bodrum, asma katları, varsa merdiven boşlukları, merdiven altı kısımları, kolonları, ara duvarları hariç, lavabo ve tuvalet alanı dâhil olmak üzere asgari 35 metrekare olması, Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine göre açılacak eczanelerin depo hariç asgari 20 metrekare olması şartı getirildiği; bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce ruhsat almış eczanelerin devredilmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir metrekare kısıtlamasının uygulanmayacağı, ancak mevcut eczanenin başka bir yere naklinde yukarıdaki hükümlere göre işlem yapılacağı hususunun açıkça hüküm altına alındığı; eczanelerin devri ve naklinin farklı prosedüre tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, anılan düzenlemede, devir ve nakil işlemlerinin birbirinden ayrı hükümlere bağlanmasının eczacılar arasında ayrımcılığa sebebiyet vereceği; kazanılmış hak ihlali oluşturduğu; eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmiştir.
Dava dosyasının Yönetmelik hükümleri ile birlikte değerlendirilmesinden, eczane olarak kullanacak binaların yönetmelikte yer alan fiziki standartlara uygun olması ve böylece eczaneler arasında fiziki koşullar bakımından uygulamada birliğin sağlanabilmesinin amaçlandığı; mevcut eczanelerin faaliyetlerine aynı binada devam etmeleri ya da devir suretiyle bir başkası tarafından aynı binada faaliyete devam edilmesi halinde faaliyette bulunulan binalar için dava konusu Yönetmelikle getirilen fiziki koşullara uygun olma koşulu aranmayarak mevcut eczaneler açısından kazanılmış hakların korunduğu; mevcut bir eczanenin başka bir yere naklinde ise yeni mevzuata uygunluk şartının arandığı, aksi halin kabulünün hükmün konuluş amacına aykırılık teşkil ettiği görülmekle, anılan düzenlemede, kamu yararı, hizmet gerekleri ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan…-TL. yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yoluna başvurulabileceğinin taraflara bildirilmesine, 27/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.