Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2014/415 E. , 2017/354 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/415
Karar No : 2017/354
Temyiz Eden (Davalı) : –
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : …. 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmktedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; Intercity Rent a car markası adı altında süreli filo araç kiralama işi ile iştigal eden davacı şirket tarafından, kendisine ait ………… plaka nolu aracın, 08.08.2008 tarihinde kiralama suretiyle ……………..yönetiminde Bolu istikametinden Mudurnu yönüne seyir halindeyken yolda zeminin gevşek olmasından dolayı meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında oluşan 10.298,11.-TL hasar bedeli, 2000,00.-TL değer kaybı ve kira gelirinden mahrum kalındığından bahisle 2220,00.-TL zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince yapılan yargılamada, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 27.06.2011 tarihli raporu uyarınca davalı idarenin %100 kusurlu olduğu görüşü hükme esas alınarak; aracın hasar görmesi, araçta meydana gelen değer kaybı ve mahrum kalınan kira geliri olmak üzere toplamda 11.638,78 TL maddi zararın, dava açma tarihi olan 03.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece tazmini gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu kararın, davacı şirketin maddi tazminat isteminin kabulü ve 11.638,78 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine ilişkin kısmının temyiz incelemesi;
Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almıştır.
Doktrinde idarenin tazmin sorumluluğu, kamu hizmetlerinden doğan zararların karşılanıp giderilmesini amaçlayan hukuki bir kurum olarak tanımlanmaktadır.
İdarenin tazmin sorumluluğundan söz edebilmek için ise, ortada bir zararın bulunması ve bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir deyişle zararla idari faaliyet arasında illiyet bağı bulunması gerekir. Daha açık bir anlatımla, idari faaliyet zararın gerçek nedenini oluşturmalıdır.
İdare hukuku ilkelerine göre maddi zarar; idari işlem ve/veya eylem nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zarar ile elde edilmesi kesin olan gelirden yoksun kalma sonucu uğranılan zarar olup; maddi tazminatın zarar miktarıyla sınırlı olduğu diğer bir deyişle maddi zarardan daha yüksek bir miktarda maddi tazminata hükmedilemeyeceği kabul edilmektedir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; dava konusu ……………plakalı aracın davacı şirket tarafından 2007 yılından kazanın meydana geldiği tarihe kadar kiralama suretiyle işletildiği, davacı kiralama şirketince kiralama yoluyla sürücü ………….sevk ve idaresine bırakılan aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle araçta hasar meydana geldiği, 25.10.2008 tarihli ekspertiz raporu ile araçta 10.298,10 TL hasar tespiti yapılarak, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davacı kiralama şirketince hasarlı aracın kendisine ait bakım ve onarım servisinde onarıldığı ve dosyaya onarım bedelini gösteren herhangi bir belge veya fatura sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinden; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 27.06.2011 tarihli raporunda; araçta 4.911,38 TL parça bedeli, 3.752,40 TL işçilik masrafı, 2.000,00 TL emsal hasarsız araca göre değer kaybı, 15 günlük tamir süresi ve günlük 65,00 TL kiralama bedeli karşılığı 975 TL kazanç kaybı olmak üzere toplamda 11.638,78 TL maddi zarar hesaplanmış olduğu görülmekle birlikte davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen zarar ile davalı idarenin hizmet kusuru arasında illiyet bağının olduğu çekişmesizdir. Fakat davacı şirketin ne günlük kazanç kaybı ile ilgili ne de tamir masrafları ile ilgili belge ve fatura sunamadığı, aracın kendi servisinde onarılıp onarılmadığı ve eğer onarıldı ise masrafın ne kadar olduğunun belli olmadığı, aynı zamanda mükerrerliğe yol açmamak adına davacı şirkete, aracın kasko sigorta poliçesinin bulunduğu sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarının belli olmaması karşısında, davacı şirketin tazmini gereken zararının olup olmadığı anlaşılamadığından İdare Mahkemesince sözkonusu hususların gözönüne alınarak uyuşmazlığın tekrar karara bağlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ve davacı şirkete dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 11.638,78 TL maddi tazminat ödenmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının kabule ilişkin kımının BOZULMASINA, bozulan kısma yönelik olarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.