Danıştay Kararı 15. Daire 2014/3122 E. 2017/1207 K. 15.03.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/3122 E.  ,  2017/1207 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/3122
Karar No : 2017/1207

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının kabule ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Mahkemece, aracın 2. el değeri araştırılmadan, tamiri için gerekli yedek parça ve işçilik masrafları ile değer kaybının toplamı üzerinden maddi zarar hesabı yapılması nedeniyle, kararın maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının 17.03.2012 günü, ……plaka nolu aracı ile … istikametinden … istikametine seyir halindeyken, dağ yamacından düşen kaya parçasına çarpması sonucu meydana gelen kazada, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, araçta oluştuğu iddia edilen 27.115,89-TL maddi zarar ile 25.000,00-TL manevi zarar karşılığı olmak üzere toplam 52.115,89-TL tazminatın tazmini istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesince; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 19.12.2013 tarihli rapora göre, davacının idaresindeki araç ile geceleyin, aydınlatması olmayan meskun mahal sınırları dışında görüşün kısıtlı olduğu virajlı yolda seyrini sürdürürken, yol üzerinde seyrine engel halde bulunan biri 35×45 cm ebatlarında olan kaya parçalarını zamanında fark edemeyeceği, dolayısıyla kazayı önlemeye yönelik olarak etkin önlem alamayacağı anlaşıldığından olayda davacının kusursuz, yolun bakım onarım, işaretleme ve denetiminden sorumlu davalı idarenin %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmesi, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. İş sayılı dosyasına yaptırılan bilirkişi incelemesi ile ortaya konulan 27.115,89-TL maddi zararın hesaplanması ve davacının olay nedeniyle elem ve ızdırap duyduğu gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin tamamen, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 27.115,89-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine, bunun dışında kalan manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Anılan İdare Mahkemesi kararının, davalı tarafından kabule ilişkin kısmının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz edilen mahkeme kararının kabul edilen maddi tazminat miktarı dışındaki kısımlarında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından bu kısımlara yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Kararın kabul edilen maddi tazminata ilişkin kısmı incelendiğinde;
Anayasa’nın 125. maddesinde, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” kuralına yer verilmiştir.
6001 sayılı nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesinde Karayollarının yapım, bakım ve onarımı ile emniyetle işlemesi için gerekli olan tesisleri ve diğer bütün yan tesisleri hazırlayacağı ve hazırlatacağı plan ve projelere göre yapmak, yaptırmak, donatmak, işletmek veya işlettirmek, bakım ve onarımını yapmak veya yaptırmak davalı idarenin görevleri arasında sayılmıştır.
Bakılan davada, zarara yol açan trafik kazasının, dağ yamacından düşen kaya parçalarının taşıt trafiğine açık bulunan karayoluna düşüp, trafik akışını engelleyerek, can ve mal güvenliğini tehlikeye atması ve yolun bakım, onarım ve denetiminden sorumlu davalı idarenin kamu hizmetini gereği gibi sunmaması nedeniyle meydana geldiği, dolayısıyla davalı idarenin % 100 oranında kusurlu bulunduğu sabittir.
Buna göre, davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan tazmin sorumluluğu, kaza nedeniyle maddi kayba uğrayan aracın kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinin tespit edilerek, rayiç değerin 2. el değerden az olması halinde hurda bedelinin tenzili sonucu ulaşılan gerçek zarar olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece karara esas alınan … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … İş sayılı dosyasına yaptırılan bilirkişi incelemesinde; aracın tamiratı için gerekli yedek parça ve işçilik bedellerinin toplam 23.615.89-TL olduğu ve değer kaybının 3.500,00-TL olduğu tespit edilmiş olup, 2. el değeri hakkında herhangi bir inceleme ve tespit yapılmamıştır. Mahkeme tarafından başkaca bir araştırma yapılmayarak bilirkişi raporu doğrultusunda aracın yedek parça ve işçilik bedellerine değer kaybı ilave edilerek toplam 27.115,89-TL maddi zararın meydana geldiği tespit edilmiştir.
Bu durumda; Mahkemece araçta meydana gelen hasar nedeniyle uğranılan maddi zarar hesaplanırken, aracın kaza tarihindeki kasko değeri başka bir ifade ile 2. el değerinin, … Sigorta ve … Şirketleri Birliği veya Ticaret Odası’nca tespit ettirilip, bu değerin yedek parça ve işçilik bedellerinin altında olması halinde bu kez aracın hurda değerinin de tespit edilerek hurda değerinin 2. el değerden düşülmesi sonucu bulunacak gerçek zararın tazminine karar verilmesi gerekirken, yedek parça ve işçilik bedellerine değer kaybı eklenerek bulunan 27.115,89-TL maddi zararın ödenmesi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kısmen kabulü ile … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA, davalının temyiz isteminin kısmen reddi ile kararın manevi tazminata ilişkin kısmının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.