Danıştay Kararı 15. Daire 2014/3052 E. 2018/7174 K. 24.10.2018 T.

15. Daire         2014/3052 E.  ,  2018/7174 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/3052
Karar No : 2018/7174

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :
Müdahiller (Davalı Yanında) : 1-
2- ,3-,4-,5-,6-,7-
Vekilleri :
8-
Davanın Özeti : Doktor olan davacının, …… Hospital’daki Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi’nde sorumlu hekim olarak çalışma başvurusunun reddine ilişkin Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 12.03.2013 tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen 01.08.2001 tarih ve 24480 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “uzman” ibaresinin, dava konusu yönetmelik maddesinde önceden yer alan “sertifikalı hekim” ibaresinin iptali üzerine mesul müdür olarak çalışma hakkının sadece uzman hekimlere bırakıldığı,1992 yılında ……Tıp Fakültesinden hekim olarak mezun olunduğu, 2005 yılında Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hiperbarik oksijen tedavisi uygulama sertifikası verildiği, bu sertifikalar ile deniz ve sualtı hekimliği ve hiperbarik oksijen tedavisi yapabilen hekim olarak çalıştığı, bu sertifika ile yetinilmeyip yurt dışında hiperbarik eğitimi alındığı, aldığı eğitim neticesinde 2009 yılında ” Sualtı ve Hiperbarik Medikal Teknoloji Ulusal Kurulu” tarafından “Lisanslı Hiperbarik Teknoloji Uzmanı” belgesi verildiği, hiperbarik tedavisi uygulama sertifika belgesini dava konusu yönetmeliğin önceki halinde yer alan “sertifikalı hekim” ibaresi iptal edilmeden önce aldığı, bu alanda sertifikalı hekim olarak hizmet veren bir çok hekimin çalışma serbestisinin elinden alındığı, bu durumun Anayasanın 49. maddesi ile devlete verilen çalışma hayatının genişletilmesi ve çalışanların yaşam seviyelerinin arttırılması görevine aykırı olacağı, Hiperbarik oksijen tedavisinin dünyada sunuluş şekline bakılacak olursa hiç bir ülkede hiperbarik uzmanlığının yer almadığının görüleceği, hiperbarik tıp alanında bir hekimin faaliyet göstermesi için akademik bir eğitim programını bitirmesinin yeterli olduğu, ilgili eğitim programını bitirerek alınan sertifika ile hiperbarik oksijen tedavisini tüm hekimlerin uygulayabileceği, hiperbarik tedaviyi hekimlikte uzmanlık alanı olarak belirleyen ve bu konuda uzmanlık eğitimini şart koşan tek ülkenin Türkiye olduğu, ülkemizde en yaygın alanlarda dahi uzman doktor sıkıntısı olduğu göz önüne alınırsa hiperbarik gibi bir alanda uzman doktor sayısının yeterli olacağının düşünülmesinin mümkün olmadığı, hastanın tedaviye ulaşmasının önüne geçeceği, mutlaka uzman hekim tarafından yapılabilecek faaliyetlerden olmayan mesul müdür statüsünün uzman hekimlere münhasır kılınması yönündeki dava konusu yönetmeliğin 9. maddesi 1. fıkrasında yer alan ” uzman hekim” ibaresinin 1219 sayılı Yasanın 8 . maddesine de aykırı olduğu, halbuki 1219 sayılı Yasanın 8. maddesinde ecnebi memleketlerden alınan ihtisas belgeleri ile uzmanlık gerektiren alanlarda hekimlik yapabilmenin mümkün olduğunun belirtildiği, Amerika’da hiperbarik tedavisi için gerekli olan ihtisas belgelerini eğitimini tamamlayarak aldığı, alınan eğitim sonucu sertifikalı hekim olarak çalışılan Özel Hastanede kadrolu hiperbarik oksijen tedavi merkezi mesul müdürü olarak çalışma başvurusunun hastane tarafından İlçe sağlık müdürlüğüne iletildiği, İlçe Sağlık Müdürlüğü bunu İl Sağlık Müdürlüğüne ilettiği, sonuç olarak Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 12.03.2013 tarihli işlemi ile talebin reddedildiği, 01.11.2013 tarihinde de taraflarınca öğrenildiği, işleminin taraflarına tebliğ edilmediği, İdare hukukunun en temel ilkelerinden birinin kazanılmış hakların korunacağı olduğu, kişilerin yürürlükteki hukuk kuralları yoluyla kazandıkları hakların korunacağına sahip olduğu hakları kesintiye uğramadan kullanacağına inanmak isteyeceği, bunun hukuki güvenilirliğin gereği olduğu, “sertifikalı hekim” ibaresinin iptal kararının geleceğe etkili uygulanması gerektiği, 8 yıl önce alınan eğitim sonucu kazanılan hakkın yeni düzenleme ile tamamen geçersiz sayılmasının kazanılmış hak ilkesi, hukuki güvenilirlik ve çalışma hakkının ihlali anlamına geleceği, bu alanda çalışan uzman doktorlardan daha fazla eğitim alındığı, tecrübe ve birikimini uluslararası düzeyde eğitimlerle arttırdığı, ayrıca düzenleyici işlemde kazanılmış hak ihlalini ortadan kaldıracak geçiş hükümleri de olmadığı ileri sürülerek söz konusu düzenlemenin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : … nın görevinin herkesin bedeni bakımından tam bir iyilik halinde yaşamasını sağlamak olduğu, bu görevinin gerektirdiği her türlü tedbirin alındığı, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrası c) bendinde bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel kıstaslarını belirlemeye Bakanlığın yetkili olduğunun belirtildiği, 1219 sayılı Yasa 8. maddesinde “Türkiye’de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak her hangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtısas vesikasını haiz olmalıdır.” düzenlemesi gereği sertifikanın tasdik edilerek izin verecek makamın Bakanlık olduğu, Yargı organları tarafından sertifikalı hekimlerin hiperbarik oksijen tedavisi yapma yetkisinin mevzuata aykırı bulunduğu, alınan uzmanlık eğitimi ile tedavinin yapılacağı yönünde iptal kararları verilmesi neticesinde 2577 sayılı Yasanın 28. maddesi gereği yargı kararı gereklerine göre Bakanlıkça bu tedavinin uzman hekimlerce yapılmasına yönelik işlem tesis edildiği, yönetmeliğin yayınlandığı 2001 yılı itibari ile bu alanda uzmanlık belgesine sahip tabip sayısının az olması nedeniyle sertifikalı hekim çalıştırılmasına ve sertifikalı hekimin mesul müdür olarak çalıştırılmasına yönelik düzenlemeler yapıldığı, ancak Danıştay tarafından sertifikalı hekim ibaresinin 2005 yılında iptal edildiği, Ülkemizde hizmet veren üniversite bünyesinde 3 , kamu hastanesi bünyesinde 7, özel hastane bünyesinde 1, müstakil olarak açılmış 21 olmak üzere toplam 33 adet hiperbarik oksijen tedavisi uygulayan sağlık kuruluşu bulunmakta olup, o günün şartlarında bu alanda uzmanlık belgesine sahip uzman sayısı 21 iken 2014 yılında 14 hava ve uzay hekimi 47 sualtı ve hiperbarik hekimliği uzmanı olmak üzere toplam 61 uzman hekimin olduğu, o günün şartlarında sertifikalı hekim çalıştırmaya ihtiyaç varken 2014 yılında sertifikalı hekime ihtiyaç kalmadığı, davacının sertifikasına istinaden hiperbarik oksijen tedavisi uygulama hak ve yetkisi yönünden kazanılmış hakkı bulunduğu iddasının yönetmeliğin sertifkalı hekimlere hiperbarik oksijen tedavisi uygulanmasına cevaz veren hükümlerinin yargı kararı ile iptal edilmesi karşısında mesnetsiz olduğu, yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Müdahillerin Savunmalarının Özeti : Müdahiller tarafından Sualtı hekimliği ve hiperbarilk tıp uzmanlığının 1219 sayılı Yasa Ek-1. maddesinde tıpta uzmanlık dalı olarak gösterildiği, Ek 14. maddesinde “…. tıpta uzmanlık eğitimlerine merkezi yapılacak tıpta uzmanlık sınavı ile girileceği….” düzenlemelerine yer verildiği, davacının aldığı sertifikalar ile sualtı hekimliği ve hiperbarik tıp uzmanlığı yapamayacağı, davacının amacının tıpta uzmanlık eğitimi almaksızın aldığı sertifikalar ile sertifikaya dayalı tedavi yöntemlerinin uygulandığı sağlık kuruluşlarında çalışarak bu tedavi yöntemlerini uygulamak olduğu fakat verilen iptal kararı sonucunda mesul müdür olarak çalışma hakkının sadece uzman hekimlere bırakıldığı, davacının genel tıp eğitimi aldığı, hiperbarik basınç odalarında yüksek basınç altında oksijen tedavisi uygulanan bir tedavi yöntemini genel tıp eğitimi ile değil uzmanlık eğitimi olan hekimlerce uygulanmasının sağlıklı olacağı, birkaç aylık kurslarla alınan sertifikaya dayalı olarak yapılmasının yerinde olmayacağı, 1219 sayılı yasa ve tıpta uzmanlık tüzüğünün incelenmesinden genel tıp lisans eğitimi ile yapılabilecek tıbbi faaliyetler dışındaki faaliyetlerde özel ihtisasa sahip olmak gerektiği, Tababet Uzmanlık Tüzüğüne uygun şekilde basınç odası kullanılarak hiperbarik oksijen tedavisi yapma konusunda uzmanlık eğitimi almış uzmanlar dışında uzmanlık eğitimi olmayan ve başka dalda uzman olan bir hekime belirli süreli kurs eğitimi sonucunda bu tedaviyi yapma yetkisi tanınmasının 1219 8. ve 9. maddelerine aykırı olduğunun belirtilerek yargı kararı ile sertifikalı hekim ibaresinin iptal edildiği, bu karar ile kurs eğitimi sonucunda sertifika alan hekimlerin basınç odası kullanarak hiperbarik oksijen tedavisi yapma yetkisinin bulunmadığı savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Düşüncesi : Dava konusu işlemde hizmet gereklerine ve kamu yararına aykırı bir yön bulunmadığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay SavcısıDüşüncesi Dava, Doktor olan davacının, ……..Hospital’daki Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi’nde sorumlu hekim olarak çalışma başvurusunun reddine ilişkin Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 12.03.2013 tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen 01.08.2001 tarih ve 24480 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “uzman” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 8 inci maddesinde “Türkiye’de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak her hangi bir şubei tababette sürekli olarak uzman olmak ve o ünvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya nca kabul ve ilan edilecek müesseselerden verilmiş ve yahut yabancı memleketlerin tanınan bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtisas vesikasını haiz olmalıdır.” hükmü yer almakta, aynı kanunun Tıpta Uzmanlık Ana Dalları ve Eğitim Sürelerine Dair Çizelge başlıklı Ek-1 sayılı cetvelinin 36.sırasında, Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp ana dalına yer verilerek 3 yıllık Eğitime tabi olduğu belirtilmiştir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 22 nci maddesine dayanılarak hazırlanarak 26.04.2014 tarih ve 28983 Sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin 3. maddesinin r) bendinde,” Uzman: Çizelgelerde yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanları” ifade edeceği hükme bağlanmıştır.
1219 sayılı yasanında dayanakları arasında yer aldığı dava konusu Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin, basınç odası kullanılarak yapılan hiperbarik oksijen tedavi yöntemi ile hastalıkların tedavi esaslarını, bu uygulamayı yapacak olan sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarıldığı, anılan yönetmeliğin Mes’ul Müdür başlıklı 9. maddesinde, “Bu sağlık kuruluşlarında uzman hekim veya ” sertifikalı hekim” olan bir mes’ul müdür bulunur. Mes’ul müdürün bulunmadığı ve sağlık kuruluşunun hizmet verdiği saatlerde yetki devri yaptığı bir hekim bulunur. Mes’ul müdür sadece bir sağlık kuruluşunda mes’ul müdürlük görevini üstlenebilir.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda sözü edilen Yasa ve yönetmelik hükümleri birlikte incelendiğinde, genel tıp lisans eğitimi ile yapılabilecek tıbbi faaliyet ve yardım konusu dışındaki özel ihtisası gerektiren tıbbi faaliyette bulunabilmek için mutlaka o konuda “ihtisas vesikasına” sahip olmak gerektiği anlaşılmakta olup; ” hiperbarik oksijen tedavisi” yapma konusunda uzmanlık eğitimi almış doktorların görevlendirilmesine ilişkin dava konusu düzenlemede 1219 sayılı Kanunun 8. maddesine aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer yandan, kaldıki, yönetmelik hükmünde halen yer almakla birlikte, anılan madde hükmünde yer alan” sertifikalı hekim” ibaresinin iptali istemiyle açılan başka bir davada aynı gerekçeyle Danıştay 10. Dairesince ” sertifikalı hekim” ibaresinin iptali yolunda karar verilmiş olup, davacı tarafından ileri sürülen iddialar anılan hükmü kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Dava konusu işleme gelince, hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılan yönetmelik hükmüne dayalı işlemde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, duruşma için taraflara önceden bildirilen 24.10.2018 tarihinde davacı vekilinin gelmediği, davalı ‘nı temsilen Hukuk Müşaviri …’nın ve davalı yanında müdahiller ve uzman hekimler vekili ‘in geldiği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Gelen taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra gelen taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, hekim olan davacının, …. Hospital’daki Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi’nde sorumlu hekim olarak çalışma başvurusunun reddine ilişkin Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 12.03.2013 tarih ve … sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen 01.08.2001 tarih ve 24480 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “uzman” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 8 inci maddesinde “Türkiye’de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak her hangi bir şubei tababette sürekli olarak uzman olmak ve o ünvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya nca kabul ve ilan edilecek müesseselerden verilmiş ve yahut yabancı memleketlerin tanınan bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtisas vesikasını haiz olmalıdır.” hükmü yer almakta, aynı kanunun 9 uncu maddesinde de “ihtisas vesikalarının sureti ahzi ve bu hususta mer’i olması lazım gelen kurallar işbu kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden sonra Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tanzim edilecek bir nizamname ile tayin olunur.” denilmektedir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda “Amaç” başlıklı 1. maddesinde ” Bu Kanunun amacı; sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenlemek “, “Yönetmelikler ” başlıklı 9. maddesinde “………c) Bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarını belirlemeye, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususlar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.” hükmü yer almaktadır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 22 nci maddesine dayanılarak hazırlanan 26.04.2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde “…. tıp ve diş hekimliği alanlarında uzmanlık eğitimi, uzmanlık belgelerinin verilmesi ve Tıpta Uzmanlık Kurulunun çalışma usul ve esaslarını düzenlemek, Tıpta Uzmanlık Kurulu ile tıp ve diş hekimliği alanlarında eğitim vermeye yetkili kurum ve uzmanlık eğitimi ile ilgili programları ve kişileri kapsayacağının “, “Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı 3. maddesinde “…r) Uzman: Çizelgelerde yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanlar olduğu” hükmüne yer verilmiştir.
1219 sayılı Yasanın ekli belgelerinde Ek-1 ” Tıpta Uzmanlık Dalları ve Eğitim Sürelerinde Dair Çizelge ” 36. sırada ” Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp ” adıyla 3 yıl tıpta uzmanlık dalının ihdas edildiği görülmektedir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun hükümleri ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 9 uncu maddesinin (c) bendine ve 181 sayılı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan 01.08.2001 tarih ve 24480 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik “Amaç” başlıklı 1. maddesinde ” Bu Yönetmeliğin amacı; basınç odası kullanılarak yapılan hiperbarik oksijen tedavi yöntemi ile hastalıkların tedavi esaslarını, bu uygulamayı yapacak olan sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.” düzenlemesine, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde ” Bu Yönetmelik, hiperbarik oksijen tedavisi uygulayan özel sağlık kuruluşları ile bu kuruluşların sahip ve işletenleri ve bunların hiperbarik tedavi ile ilgili faaliyetlerini kapsayacağı”, “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde “…. e) Hiperbarik oksijen tedavisi : Basınç kabini içinde 1 atmosferden yüksek basınç altına alınan hastaya %100 oksijen solutarak uygulanan bilimsel ve modern tedavi yöntemini, f) Sağlık kuruluşu : Hiperbarik oksijen tedavi yönteminin uygulandığı özel sağlık kuruluşlarını, g) Hekim : Kanuna göre mesleğini serbest olarak icra etmek yetkisine sahip tabipleri, h) Uzman hekim : Kanuna göre mesleğini serbest olarak icra etmek yetkisine sahip serbest çalışan ve Tababet Uzmanlık Tüzüğüne göre deniz ve sualtı hekimliği ile hava ve uzay hekimliği dalında uzmanlık eğitimini tamamlamış tabipleri, i) Sertifikalı hekim: tarafından açılan kursu başarı ile tamamlayan hekimler ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlığında açılan (asgari 3 aylık ve uygulamalı) Dalgıç Tabip Subay kursunu başarı ile tamamlayan hekimler veya yurtdışında hiperbarik oksijen konusunda asgari 3 aylık eğitim aldığını yapılan sınavda bu eğitimi başarı ile tamamladığını belgeleyen ve başvurmaları sonucu nca yapılacak değerlendirmede yeterli görülen hekimleri ifade eder.”, düzenlemelerine yer verilmiştir.
“Başvurunun Değerlendirilmesi” başlıklı 8. maddesinde “…..Başvuru dosyası, Genel Müdürlük tarafından incelenir. Dosya içeriği Yönetmeliğe uygun bulunursa, (Değişik ibare: RG-06/11/2007-26692) Tedavi Hizmetleri Genel Müdürünün başkanlığında Müsteşarlık makamından alınan onayla kurulan, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü temsilcisi, uzman veya sertifikalı hekim, anestezi ve reanimasyon uzmanı hekim ve basınç odası konusunda bilgili mühendisten oluşan 5 kişilik teknik komisyona gönderilir. Teknik komisyon tarafından en geç bir ay içerisinde dosya üzerinde ve sağlık kuruluşu yerinde inceleme yapıldıktan sonra durum tespit raporu hazırlanarak Genel Müdürlüğe verilir. Genel Müdürlükçe uygun görüldüğü takdirde Bakanlıkça EK-1 de gösterilen Uygunluk Belgesi, mes’ul müdür adına EK-2 de gösterilen Mes’ul Müdürlük Belgesi düzenlenir ve daha sonra Müdürlük tarafından diğer çalışanlarının her birine EK-3 de gösterilen Personel Çalışma Belgesi düzenlenir. Düzenlenen Uygunluk Belgesi, Mes’ul Müdürlük Belgesi ve Personel Çalışma Belgesinin asıllarının birer örnekleri sağlık kuruluşunun mes’ul müdürüne imza karşılığı verilir.” düzenlemesi, “Personel Altyapı Standartları” altında dava konusu da edilen “Mes’ul Müdür” başlıklı 9. maddesinde ” Bu sağlık kuruluşlarında uzman hekim veya sertifikalı hekim olan bir mes’ul müdür bulunur.”, “Çalışacak Hekimler” başlıklı 10. maddesinde “…… Bu sağlık kuruluşlarında biri uzman hekim veya sertifikalı hekim olmak üzere en az iki hekim bulunur.”, “Yasaklar” başlıklı 36. maddesinde “…..r) Sağlık kuruluşunda uzman hekim veya sertifikalı hekim bulunmadığı durumlarda hiperbarik oksijen tedavisi uygulanamaz, çalışacak diğer hekimler hiperbarik oksijen tedavisi uygulayamaz.” kurallarının yer aldığı görülmüştür.
Sualtı ve Hiperbarik Tıp Dernekleri ve uzmanları tarafından na karşı 01.08.2001 tarih ve 24480 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’in ; Tababet Uzmanlık Tüzüğünde ayrı uzmanlık dalı olarak kabul edilerek düzenlenen “Deniz ve Sualtı Hekimliği” kapsamındaki tedavi yöntemini uygulama hakkının başka uzmanlık dallarına ve süresi ile içeriği belirsiz bir kurs sonucu verilecek sertifikayı almış uzmanlığı bulunmayan doktorlara verildiği, Tıpta Uzmanlık sınavını kazanarak bu uzmanlık dalında eğitim alan doktorların haklarının ihlal edildiği,hiperbarik oksijen tedavisinin kısa süreli bir kursla yapılabilecek bir tedavi yöntemi olmadığı,aksi taktirde 2 yıllık eğitimi gereken bir uzmanlık dalı olarak düzenlenmesinin gereksiz olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle açılan davada Danıştay Onuncu Dairesinin 22.02.2005 günlü E:2001/5313,K: 2005/656 sayılı kararı ile Tababet Uzmanlık Tüzüğüne uygun şekilde “basınç odası kullanılarak hiperbarik oksijen tedavisi” yapma konusunda uzmanlık eğitimi almış olan doktorlar dışında, uzmanlık eğitimi olmayan veya başka dalda uzman olan bir hekime belli süreli kurs eğitimi sonucu bu tedaviyi yapma yetkisinin tanınması, 1219 sayılı Kanunun 8 ve 9. maddelerine aykırı bulunarak sertifikalı hekim ibaresinin iptaline karar verildiği, bu kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.06.2006 günlü E: 2005/2941, K: 2006/748 sayılı kararı ile “sertifikalı hekim” ibaresinin iptaline ilişkin kısmının onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemelerine göre nın dava konusu düzenlemeyi yapmaya yetkili kılındığı, bu kapsamda 1219 sayılı ve 3359 sayılı Yasalara dayanılarak hazırlanan Hiperbarik Oksijen Tedavisi Uygulanan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin basınç odası kullanılarak yapılan hiperbarik oksijen tedavi yöntemi ile hastalıkların tedavi esaslarını, bu uygulamayı yapacak olan saglık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlandığı görülmektedir.
Dosyada yer alan belgelerden ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinden bu alanda düzenleme yapma yetkisi bulunan davalı idare tarafından, dava konusu yönetmeliğin dayanağı yasaların amacı doğrultusunda hazırlandığı, hazırlandığı dönem itibariyla bu alanda uzman sayısının yeterli olmaması nedeniyle sertifikalı hekimler tarafından da bu tedavilerin uygulanmasına olanak tanıyan düzenlemeler getirildiği daha sonra 2005 yılında sertifikalı hekim ibaresinin Danıştay Onuncu Dairesince iptal edildiği ilerleyen dönemlerde de bu alanda tedavi yapabilecek uzman hekimlerin yetiştiği, uzman hekimler ve derneklerce de kısa süreli sertifika eğitimi alınarak genel tıp eğitimi gören diğer hekimlerce özel ihtisas gerektiren bu tedavilerin yapılmaması için açılan davalarda verilen iptal kararları neticesinde bu alanda sertifikalı hekimlere davalı idarece tedavi yetkisi verilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda 1219 sayılı Yasanın 8. ve 9. maddeleri uyarınca genel tıp lisans eğitimi ile yapılabilecek tıbbi faaliyet ve yardım konusu dışında özel ihtisası gerektiren tıbbi faaliyette bulunabilmek için mutlaka o konuda “ihtisas vesikasına” sahip olmak gerektiği, Hiperbarik oksijen tedavisi yöntemi uygulanan özel sağlık kuruluşunda; “basınç odası kullanılarak hiperbarik oksijen tedavisi” yapma konusunda uzmanlık eğitimi almış olan doktorların bu tedaviyi yapacağının açık olduğu, “basınç odası kullanılarak hiperbarik oksijen tedavisi” yapma konusunda uzmanlık eğitimi almış olan doktorlar dışında, uzmanlık eğitimi olmayan veya başka dalda uzman olan bir hekime belli süreli kurs eğitimi sonucu bu tedaviyi yapma yetkisinin tanınmamasına yönelik dava konusu düzenlemede ve işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan davacı tarafından sertifikalı hekimlere tedavi hakkının tanınmamasının ve düzenlemeye önceden alınan sertifikalara dayalı tedavi hakkının korunmasına yönelik geçiş hükümleri konulmamasının Anayasa ile devlete verilen çalışma hayatının genişletilmesi ilkesi ile hukukun temel ilkelerinden olan kazanılmış hakların korunması ve hukuki güvenilirlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüş isede idarenin düzenleme yapma konusunda takdir yetkisi bulunduğu, halen uzman sayısının yeterli seviyeye ulaşmış olması ve uzman hekim ve dernekleri tarafından açılan davalar sonucu verilen iptal kararı neticesinde sertifikalı hekim ibaresinin kaldırılmış olması göz önüne alındığında, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların işlemi sakatlar nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, müdahil arafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya ve müdahile iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara bildirilmesine, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.