Danıştay Kararı 15. Daire 2014/2847 E. 2018/6648 K. 04.10.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/2847 E.  ,  2018/6648 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/2847
Karar No : 2018/6648

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti :… İli, … İlçesi, … Köyü’nde yaşamakta iken terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını iddia eden davacının, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Yasa kapsamında yaptığı başvurunun reddine ilişkin … 3 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 09/12/2010 tarih, 2010/3-2118 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; davacının, … İli, … İlçesi, … Köyü’nde bulunan malvarlığına ulaşamamasından doğan zararının tazmini talebiyle davalı idareye başvurusunun, adına kayıtlı malvarlığı olmadığından bahisle reddedildiği, ancak davacı lehine noter kanalıyla muvafakatname veren isimli şahsın kendi adına, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Komisyonu’na 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı bir başvurunun bulunmadığının davalı idarece cevaben belirtildiği, bununla birlikte davacının zilyetliğinde bulundurduğu taşınmazları üzerinden yapılan keşif neticesi bilirkişiler tarafından tazminat hesaplandığı ancak bu tazminat miktarının (keşif ve değerlendirme tutanağında) ödenmesinin, geçerli bir sebebe dayanmaksızın davacıya teklif edilmediği ve de ödenmediği, bu nedenle, dava dosyası ile söz konusu köye ilişkin bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; terörden etkilenerek 1993-1995 yılları arasında tamamen boşaldığı anlaşılan köyde yaşayan ve lehine muvafakat veren şahsın taşınmazları ile zilyetliğinde bulundurduğu taşınmazlar bulunan davacıya ilişkin olarak hesap edilecek tazminat miktarının yine davacıya teklif edilmesi gerekir iken lehine muvafakat veren şahsın maliki olduğu taşınmazlar değerlendirilmeksizin işlem tesis edilmesi, bununla birlikte keşif ve değerlendirme tutanağında hesaplanan tazminat miktarının da geçerli bir sebebe dayanmaksızın davacıya teklif edilmemesi ve de ödenmemesi dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.