Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2014/2098 E. , 2018/6559 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/2098
Karar No : 2018/6559
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
Müdahiller (Davalı Yanında) : 1-
2-
İstemin Özeti : Davacılardan ‘nın, davalı idareye bağlı tıp fakültesinde gerçekleştirilen işitme implantı ameliyatında sırtının yanması nedeniyle uğranıldığı öne sürülen için 100.000,00 TL, anne için 50.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; ‘nın sırtında meydana gelen yanığın 19.01.2010 tarihinde yapılan ameliyat esnasında gerçekleştiği hususunda tereddüt bulunmadığı, hastayı ameliyat eden ekibin herhangi bir kusuru bulunmadığı, fakat davalı idare tarafından sunulan kamu hizmetinin bir parçası olan araç ve gereçlerdeki bozukluk ve düzensizlik nedeniyle meydana gelen zararın hizmet kusuru ilkesi çerçevesinde davalı idare tarafından tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle, idarenin kusuru, olayın oluş şekli ve zararın niteliği dikkate alındığında, davanın kısmen kabulü ile, ‘ya 30.000,00 TL, annesi ‘ya 20.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 12.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından ödenmesi, belirtilen tutarı aşan manevi tazminat taleplerinin reddi yolunda verilen kararın, taraflarca hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek, aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davacı tarafından davalının temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur. Davalı tarafından savunma verilmemiştir. Müdahiller tarafından davacının temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur.
Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin kabulü ile, Mahkeme kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tatmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı bir miktarda olması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, küçük ‘nın sırtında meydana gelen yanığın 19.01.2010 tarihinde yapılan ameliyat esnasında gerçekleştiği hususunda tereddüt bulunmadığı, davalı idare tarafından sunulan kamu hizmetinin bir parçası olan araç ve gereçlerdeki bozukluk ve düzensizlik nedeniyle meydana gelen zararın, davalı idare tarafından tazmin edilmesi gerektiği; bu olay sonrası küçüğün aylarca tedavi görmek zorunda kaldığı, bacağından parça alınarak sırtına yama yapıldığı, bacağında ve sırtında oluşan izler nedeniyle sıkıntılar yaşadığı ve yaşayacağı hususları gözetildiğinde, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminatın amaç ve niteliğine uygun düşmediği, yetersiz olduğu, yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davacının temyiz isteminin kabulü ile, Mahkeme kararının manevi tazminat taleplerinin, kısmen kabulüne ilişkin kısmının onanması ile kısmen reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.