Danıştay Kararı 15. Daire 2014/1567 E. 2018/7453 K. 08.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/1567 E.  ,  2018/7453 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/1567
Karar No : 2018/7453

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, 10/06/1998 tarihinde …. Köyü’nde yasadışı bölücü terör örgütü mensuplarınca kaçırılan 1600 adet küçükbaş hayvan içerisinde davacının 170 adet küçükbaş hayvanının da gasp edildiği iddiasıyla bahse konu küçükbaş hayvanlar sebebiyle uğranılan zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 21/05/2010 tarih ve 2010/1-86 sayılı Hakkari 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Mahkemelerinin …. tarihinde vermiş olduğu Ara Kararı üzerine dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava konusu küçükbaş hayvanların kaçırılması olayına ilişkin olarak; Jandarma Karakol Komutanlığınca, …. Mahallesi’nin tüm koyunlarının ve 4 çobanın bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırıldığı, koyun sahiplerinin isimleri ile bu kişilerin kaçar adet koyunlarının kaçırıldığının tek tek yazılmak suretiyle tespit edilerek 10/06/1998 tarihli olay yeri tespit tutanağı düzenlendiği, davacının 5233 sayılı Kanun kapsamında zararlarının tazmin edilmesi istemiyle yaptığı başvuru üzerine Zarar Tespit Komisyonu tarafından, …. İl Jandarma Komutanlığına, davacının 170 adet küçükbaş hayvanının 10/06/1998 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırılması iddiası ile ilgili bilgi ve belgelerin sorulduğu, … İl Jandarma Komutanlığı tarafından cevabi olarak gönderilen 09/02/2008 tarihli araştırma tutanağında; “davacının koyunlarının bölücü terör örgütü mensupları tarafından gasp edilmesi olayı ile ilgili olarak herhangi bir kaydın olmadığı, olay tarihinden bu zamana kadar konuya ilişkin olarak başvurusunun bulunmadığı, köy muhtarı ve korucunun beyanlarına göre davacının olay tarihinde 170 adet küçükbaş hayvanının olduğu, kendisinin 10/06/1998 tarihinde koyunlarını aramaya devam ettiği ve köyde olmadığından müracaatını yapamadığından gasp edilme tarihinde ifade veremediklerini beyan ettikleri” hususlarının tutanak altına alındığı, davalı idarenin 10/06/1998 tarihinde meydana gelen olaya ilişkin olarak 39 müracaatçıya tazminat ödemesi yaptığı ve ödemesi yapılan kişilerden birine ait örnek dosyanın dava dosyasına sunulduğu, öte yandan, davacı tarafından belirtilen dönemde şehit edilen ağabeyinin taziyesinde olması nedeniyle köyde hazır bulunmadığından kollukça tutulan tutanakta adının geçmediği ileri sürülmekte ise de; söz konusu tutanağın 10/06/1998 tarihinde düzenlendiği, davacının ağabeyinin ise 30/06/1998 tarihinde gerçekleşen terör saldırısında çıkan çatışmada şehit olduğu, dolayısıyla davacının ağabeyinin tutanağın düzenlenme tarihinden 20 gün sonra şehit olduğu görüldüğünden davacının bu iddiasının yerinde görülmediği, bu durumda, davacının adının olay tarihinde düzenlenen olay yeri tespit tutanağında yer almaması, 5233 sayılı Kanun kapsamında başvuru yaptığı tarihe kadar olayla ilgili ve zararın giderilmesine yönelik herhangi bir girişimde bulunmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının başvurusunun reddedilmesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde: “Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.” hükmüne, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.” hükmüne, 5. maddesinde; “zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek” komisyonun görevleri arasında sayılmıştır. Ayrıca Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Yönetmeliğin 1. ve 2.maddelerinde de benzer düzenlemelere yer verildiği, 10. maddesinde; “Komisyon ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından başvuru konusu ile ilgili her türlü bilgi, belge ve yardım isteyebileceği gibi, adli ve askeri teşkilat ile kolluk kuvvetleri dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanları bilirkişi olarak da görevlendirebilir. Komisyon, gerekli gördüğü uzmanları çalıştırabilir veya bunlardan görüş alabilir. Komisyon tarafından görevlendirilen kamu görevlileri öncelikli olarak komisyon tarafından verilen görevleri yerine getirirler.” hükmüne, 11. maddesinde; “Komisyon gerek görmesi halinde keşif yapabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle Kanun kapsamında karşılanabilecek nitelikte maddi zarara uğradığını iddia eden kişilerin bu zararlarının tazmini amacıyla başvurmaları halinde kurulacak Zarar Tespit Komisyonlarının, bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde miktarının ne olduğunu tespit etmek amacıyla ilgili yerlerden her türlü bilgi ve belge istemek, bilirkişi görevlendirmek ve gerektiğinde keşif yapmak gibi kapsamlı bir araştırma-inceleme görevi ve yetkisi ile donatıldığı anlaşılmaktadır.
Şu halde, Zarar Tespit Komisyonları tarafından, Kanun kapsamında tazmini gereken bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek amacıyla; malvarlığında meydana gelen zararlarda; kişinin terör veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerden dolayı zarar gören mal varlığı bulunup bulunmadığı, şayet böyle bir malvarlığı var ise niteliği ve kapsamı gibi hususların, Kanun ve Yönetmelik tarafından gerekli araştırma ve incelemeleri yapmak üzere kendisine tanınan vasıtalardan da yararlanmak suretiyle tespit edilmesi ve Kanun kapsamında tazmini gereken gerçek zarar miktarının ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 10/06/1998 tarihinde …. Köyü …. Mahallesi’ne yasadışı bölücü terör örgütü mensuplarınca saldırı düzenlendiği, terör örgütü mensuplarınca 4 çoban ile 1600 adet küçükbaş hayvanın kaçırıldığı, bunların içerisinde bulunan davacıya ait 170 adet küçükbaş hayvanının da gasp edildiği iddiasıyla davacı tarafından Zarar Tespit Komisyonu’na başvurulduğu, Komisyon tarafından “…. Cumhuriyet Savcılığı’ndan alınan yazıda, konuyla ilgili tahkikat olmadığının, İl Jandarma Komutanlığı yazısında ise konuyla ilgili bilgi belge bulunmadığının belirtildiği, başvurunun soyut olduğu, herhangi bir belge, delil sunulmadığı, 1600 koyun gaspına ilişkin tutanakların var olduğu, ancak başvurucunun adının bunlarda yer almadığı, çocuklarının bilgi belgelerde adının olduğu ve toplamda 130 küçükbaş hayvanın tazminatının ödendiği olaya ilişkin tek bir bilgi ve belge bulunmadığı ve başvuru sahibinin olayın gerçekleştiğine dair delil sunmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmamasına, talebin reddine” karar verildiği, anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi belgelerin incelenmesinden; …. tarihinde ….. Mahallesi’ne yasadışı bölücü terör örgütü mensuplarınca saldırı düzenlendiği, terör örgütü mensuplarınca 4 çoban ile 1600 adet küçükbaş hayvanın kaçırıldığı, bunun üzerine köye gelen … Jandarma Karakol Komutanlığı görevlilerince düzenlenen 10/06/1998 tarihli olay yeri tespit tutanağında … Mahallesi’nin tüm koyunlarının ve 4 çobanın bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırıldığı belirtilerek, koyun sahiplerinin isimleri ile bu kişilerin kaçar adet koyunlarının kaçırıldığının tek tek yazılmak suretiyle tespit edildiği, davacının bu tutanakta isminin yer almadığı, ancak davacının çocukları ‘ın 40 adet, ın 80 adet, ‘ın 60 adet küçükbaş hayvanının kaçırıldığının tespit edildiği, davacı tarafından köyde hazır bulunmadığı, 30/06/1998 tarihinde şehit edilen ağabeyinin taziyesinde olduğu sırada kaçırılan koyunların tespitinin yapıldığı, kendisine ait 170 koyunu olduğu halde, kollukça tutulan tutanakta sehven ya da unutularak adının geçmediği gerekçesi ile zararının karşılanması için Komisyona başvurduğu, …. İl Jandarma Komutanlığı’nın 09/02/2008 tarihli araştırma tutanağında; “davacının koyunlarının bölücü terör örgütü mensupları tarafından gasp edilmesi olayı ile ilgili olarak herhangi bir kaydın olmadığı, olay tarihinden bu zamana kadar konuya ilişkin olarak başvurusunun bulunmadığı, …’ın ve ….’ın beyanlarına göre davacının olay tarihinde 170 adet küçükbaş hayvanının olduğu, ancak kendisinin 10/06/1998 tarihinde koyunlarını aramaya devam ettiği ve köyde olmadığından müracaatını yapamadığından gasp edilme tarihinde ifade veremediklerini beyan ettikleri” hususlarının tutanak altına alındığı, davalı idarenin 10/06/1998 tarihinde meydana gelen olaya ilişkin olarak 39 müracaatçıya tazminat ödemesi yaptığı, …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … tarih, sayılı kararı ile; 09/06/1998 tarihi saat 21.00 sıralarında …. Köyü …. Mezrası’nda köylülere ait koyunu otlatan isimli çobanlar ile 1600 adet koyunun …. terör örgütü mensuplarınca kaçırıldığı, koyunları ve çobanları yanlarında götüren militanların bir adet yazıyı serbest bıraktıkları çobanlarla gönderdikleri anlaşılmakla, …. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 10/06/1998 tarihinde meydana gelen hayvan kaçırma olayı ile ilgili olarak; ceza davasının akıbetinin ne olduğu, kaçırılan çobanların davacının küçükbaş hayvanı olup olmadığı ile varsa sayısına ilişkin herhangi bir ifadeleri olup olmadığı, ayrıca tutanakta koyunları olduğu tespit edilen davacının çocuklarının Komisyona ayrı bir başvuruları olup olmadığı ile davacının çocuklarına ait olduğu belirtilen koyunların babalarına mı yoksa ayrı ayrı kendilerine mi ait olduğu hususu araştırılmaksızın eksik incelemeye dayanan dava konusu işlemde ve davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.