Danıştay Kararı 15. Daire 2014/10214 E. 2015/6184 K. 16.10.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2014/10214 E.  ,  2015/6184 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/10214
Karar No : 2015/6184

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili/(leri) :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E…; K:…sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Davacı vekilinin 26.02.2009 tarihinde uyuşmazlık tutanağını bizzat imzalamış olması nedeniyle bu tarihten itibaren (60) gün içinde dava açıldığından, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolunda karar verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, ikamet ettiği .. İli, … İlçesi, … Köyü’nde meydana gelen terör olayları nedeniyle Köyünden göç etmek zorunda kaldığından bahisle uğradığı zararın, 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvuru sonucunda, uğradığı zarara karşılık 6.823,84 TL tazminat ödenmesine karar verilerek bu miktar üzerinden sulhname teklif edilmek suretiyle kısmen reddi üzerine uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık 34.131,50 TL maddi tazminata yasal faziyle birlikte hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; sulhname tasarısının Av. …………….imzasına 13.01.2009 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sulhname tasarısını imzalamak üzere yasal otuz günlük süre içinde komisyona gidilerek sulhnamenin imzalanmadığı, sulhname tasarısının tebliğ edildiği tarihten itibaren yukarıda açıklanan otuz ve altmış günlük süreler sonunda ve en geç 13.04.2009 tarihinde dava açılması gerekirken 24.04.2009 tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’da belirtilen süreler içinde ilgili valiliklere yapılan başvurular, valilikler nezdinde oluşturulan komisyonlarca değerlendirmeye tâbi tutulmakta ve başvuranın zarara uğradığı sonucuna varılması halinde, saptanan zararının ödenmesine karar verilerek, bu miktar üzerinden düzenlenen sulhname tasarısı, davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilmektedir. Hak sahibinin, sulhname tasarısını 30 gün içinde imzalaması halinde uyuşmazlık sulhen çözümlenmiş olmakta; sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ise ilgililerin yargı yoluna başvurma hakları saklı bulunmaktadır.
5233 sayılı Kanun’da, zarar tespit komisyonlarının yaptıkları incelemeler sonucunda başvuranın zarara uğradığı sonucuna varılması halinde, hak sahiplerinin zararının karşılanması konusunda yapılacaklar, olası durumlar ve sonuçları usul ve esasa ilişkin hükümlerle ayrıntılı şekilde düzenlenmiş olup, anılan Kanun’un “Zararların karşılanmasına ilişkin sulhname” başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasında, ödenmesine karar verilen miktar üzerinden düzenlenen
sulhname tasarısının, sulhname tasarısı imza davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilmesi öngörülmüş, İkinci fıkrasında, bu davet yazısında, hak sahibinin sulhname tasarısını imzalamak üzere 30 gün içinde gelmesi veya yetkili bir temsilcisini göndermesi gerektiğinin, aksi takdirde sulhname tasarısını kabul etmemiş sayılacağının ve yargı yoluna başvurarak zararının tazmin edilmesini talep etme hakkının saklı olduğunun belirtileceği; üçüncü fıkrasında, davet üzerine gelen hak sahibi veya yetkili temsilcisinin sulhname tasarısını kabul etmesi halinde, bu tasarının kendisi veya yetkili temsilcisi ve komisyon başkanı tarafından imzalanacağı; dördüncü fıkrasında, sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya kabul edilmemiş sayılması hallerinde uyuşmazlık tutanağı düzenlenerek bir örneğinin ilgiliye gönderileceği; beşinci fıkrasında ise, sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ilgililerin yargı yoluna başvurma haklarının saklı olduğu hükme bağlanmıştır.
İdari işlemlerin tebliği ile güdülen amacın, ilgililerin işlemden haberdar olmalarını sağlamak olduğu dikkate alındığında, sulhname tasarısının kabul edilmemesi durumunda uyuşmazlık tutanağının ilgililerce imzalandığı tarihten, sulhname tasarısının süresi içinde imzalanmayarak kabul edilmemiş sayılması durumunda ise ilgili idarece düzenlenen uyuşmazlık tutanağının tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süre içinde dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 5233 sayılı Kanun uyarınca davacının zararının karşılanması istemiyle ‘ne yapılan başvurunun değerlendirilmesi sonucunda davacıya 6.823,84 TL ödenmesine karar verildiği, 5233 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen sulhname tasarısının davacı vekiline 13.01.2009 tarihinde elden tebliği üzerine, davacıya ödenmesine karar verilen tazminat tutarı kabul edilmeyerek davacı vekili tarafından 26.02.2009 tarihinde uyuşmazlık tutanağının imzalandığı, bakılan davanın ise 24.04.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının başvurusu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 02.01.2009 tarih ve 2009/4-3 sayılı kararı ile kısmen kabul edilerek anılan karar uyarınca 13.01.2009 tarihinde sulhname tasarısının tebliğ edildiği, sulhname tasarısının tebliğinden otuz gün sonra davalı idare tarafından sulhname tasarısı kabul edilmemiş sayılarak uyuşmazlık tutanağı düzenlenip ilgiliye tebliğ edilmediği görülmekte olup davacı vekili ve komisyon başkanı tarafından 26.02.2009 tarihinde imza altına alınan uyuşmazlık tutanağı üzerine uyuşmazlık tutanağının imzalandığı 26.02.2009 tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içinde 24.04.2009 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu ve bu nedenle de işin esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.