Danıştay Kararı 15. Daire 2013/9464 E. 2018/6774 K. 09.10.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/9464 E.  ,  2018/6774 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/9464
Karar No : 2018/6774

Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemlerin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının taraflarca hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Dava konusu işlemin dayanağı tutanakta; her ne kadar çalıştıkları iddia edilen kişilerin ifadeleri alınmamışsa da; bu kişilere ait “kan kartlarının” bulunması ve bu şahısların konsomatrislik yaptıklarına dair tespitin bulunması karşısında, sigortasız çalıştırıldıkları açık olan çalışanlar için verilen idari para cezasının hukuka uygun olduğu ve İdare Mahkemesi kararının yerinde olduğu kanaatiyle temyiz istemlerinin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait gazinoda Altındağ İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 18.01.2012 tarihinde yapılan denetimde, işyerinde mevzuata aykırı olarak 18 kadının konsomatris olarak çalıştığının tespit edildiği, Rüzgârlı Sosyal Güvenlik Merkezi’nce yapılan incelemede, söz konusu 18 kişiden 14’ünün sigortasız çalıştırıldığı gerekçesiyle çalışanların sigortalı işe giriş bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi ile 2012/01 dönemine ait asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde kuruma verilmediği gerekçesiyle, 5510 sayılı Kanun 102. maddesi uyarınca verilen 76.239.-TL idari para cezasına dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 5. İdare Mahkemesince; uyuşmazlık konusu olayda Altındağ İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimde, TC Kimlik numaraları ve ad – soyadları da belirtilmek suretiyle 18 kişinin konsomatris olarak çalıştırıldığı hususunun işyerinin mesul müdürü tarafından da imzalanan tutanakla tespit edildiği, söz konusu tutanağın incelenmesinden anılan kişilerin davacı tarafından sigortasız çalıştırıldığı kanaatine varılmış olduğu, davacının söz konusu kişilere ilişkin, işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi ile 2012 Ocak ayına ait aylık prim ve hizmet bildirgesini vermediği gerekçesiyle para cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık görülmediği, ancak söz konusu 14 kişinin, denetim tarihi itibariyle işten ayrıldıkları kabul edilmek suretiyle, bu kişilerin işten ayrılış belgelerinin 10 gün içerisinde verilmemesi gerekçesiyle her bir kişi için asgari ücret tutarında olmak üzere 12.411,00 TL idari para cezası tesis edilmiş ise de, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102/1-j bendi uyarınca, Kanunun 4/a maddesinde belirtilen kişiler açısından, 9. maddede belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmediği hususunun denetim sonucu ortaya çıkması halinde her bir sigortalı için asgari ücretin onda biri tutarında yani 1.241,10 TL para cezası uygulanması gerektiğinden uygulanan cezanın 11.169,90 TL’sinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu para cezasının 11.169,90 TL’lik kısmının iptaline, kalan kısmına yönelik istemin ise davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ve davalı idare tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava konusu işlemlerden, işten ayrılış bildirgelerinin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idarî para cezasının 11.169,90.-TL’lik kısmı incelendiğinde; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalı idarenin bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Dava konusu işlemin, işten ayrılış bildirgelerinin 1.241,10.-TL’lik kısmı, işe giriş bildirgeleri ile 2012 Ocak ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmına gelince;
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirkete ait işyerinde Emniyet güçlerince yapılan denetim sırasında tutulan tutanak gereğince, sigortalı işe giriş bildirgeleri, işten ayrılış bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde verilmediği gerekçesiyle, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca verilen 76.239.-TL idari para cezasına ilişkin işlemin iptali istemi ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 59. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetiminin, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütüleceği; 2. fıkrasında, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin, yemin hariç her türlü delile dayandırılabileceği, bunlar tarafından düzenlenen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu; 7. fıkrasında, diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorunda oldukları, Kurumun bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapacağı ifadelerine yer verilmiştir
Aynı Yasa’nın 102. maddesinin a/2 bendinde “8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.”, aynı maddenin “c” bendinde ise “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için; 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının işyerinde yapılan denetim sırasında tutulan ve mesul müdürce imzalanan tutanakta birtakım kadınların konsomatrislik yaptığı ve bu kadınların ad-soyadları ile kimlik numaraları belirtilmiş ise de bu kişilerin kendi nam ve hesabına mı davacı adına mı bu işi yaptıklarına dair herhangi bir tespit ya da ifade bulunmamaktadır.
Her ne kadar Mahkeme kararında; söz konusu tutanağın incelenmesinden anılan kişilerin davacı tarafından sigortasız çalıştırıldığı kanaatine varılmış olduğu belirtilse de bu kanaatin dayandığı gerekçeler belirtilmemiş olup, bu kısım açısından işlemin iptali gerekirken, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bu kısmı yönüyle bozulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının işten ayrılış bildirgelerinin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idarî para cezasının 11.169,90.-TL’lik bölümünün iptaline ilişkin kısmının esasta oybirliğiyle, gerekçede oyçokluğuyla ONANMASINA, işten ayrılış bildirgelerinin 1.241,10.-TL’lik kısmı, işe giriş bildirgeleri ile 2012 Ocak ayına ait aylık prim ve hizmet belgesininin yasal sürede verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmının gerekçede oyçokluğuyla BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/10/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Uyuşmazlık konusu olayda Altındağ İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimde, TC Kimlik numaraları ve ad – soyadları da belirtilmek suretiyle 18 kişinin konsomatris olarak çalıştırıldığı hususunun, işyerinin mesul müdürü tarafından da imzalanan tutanakla tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafından söz konusu kişiler ile aralarında yapılmış bir hizmet akdi bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, tutanakta tespit edilen kişilerin “kan kartlarının” bulunduğu, bu da bu kişilerin konsomatris olarak çalıştığının göstergesi olduğu, nitekim Mahkemece de, söz konusu tutanağın incelenmesinden anılan kişilerin davacı tarafından sigortasız çalıştırıldığı kanaatine varılmış olduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu kişilere ilişkin, işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi ile 2012 Ocak ayına ait aylık prim ve hizmet bildirgesini vermediği gerekçesiyle para cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Tarafların temyiz isteminin reddiyle, usul ve hukuka uygun mahkeme kararının aynen onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

GEREKÇEDE KARŞI OY (XX):

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesinde memurların, hizmet sınıfı bakımından ayrıma tabi tutulduğu, polis memurlarının emniyet hizmetleri sınıfı içerisinde sayıldığı, denetim elemanlarının ise genel idare hizmetleri sınıfında yer aldığı ve müfettiş, kontrolör, denetmen, denetçi, kontrol memuru gibi ünvanlarla görev yaptığı, bu nedenle polis memurlarının kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanları arasında yer almadığı, 5510 sayılı Kanun’un 59/7 maddesinde ise kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarınca yapılan denetimlerde elde edilen tespitlere göre davalı idareye yapılan bildirimlerin esas alınarak işlem yapılacağı açık şekilde belirtilmiş olduğundan, davalı idarece destekleyici herhangi bir denetim yapılmaksızın, emniyet görevlilerince yapılan denetimlerde elde edilen tespitlere göre doğrudan idari para cezası verilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali isteminin kısmen reddine ilişkin Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.