Danıştay Kararı 15. Daire 2013/8967 E. 2016/1961 K. 22.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/8967 E.  ,  2016/1961 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/8967
Karar No : 2016/1961

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin Özeti : …1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacının ticari taksi plakasının tekrar adına tescil edilmesi istemiyle yaptığı 27.04.2012 tarihli başvurusunun, söz konusu ticari taksi plakasının 21.06.1991 tarih ve 4 sayılı İl Trafik Komisyonu kararı üzerine süresinde başvuru yapılmadığından terkin edildiği ve 02.04.1993 tarih ve 5 sayılı İl Trafik Komisyonu kararı ile de plaka sıkıştırma işlemi kapsamında bir başkası adına tescil edildiğinden bahisle reddine ilişkin 02.05.2012 tarih ve 9857 sayılı …İl Emniyet Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
…1. İdare Mahkemesince; davacının ticari taksi plakasının tekrar adına tescil edilmesi istemiyle idareye yaptığı başvurusunun, 21.06.1991 tarih ve 4 sayılı ve 02.04.1993 tarih ve 5 sayılı İl Trafik Komisyonu kararları gereği süresinde başvuru yapılmadığı ve plakanın bir başkası adına tescil edildiği gerekçesiyle reddedildiği, her ne kadar anılan İl Trafik Komisyonu kararlarında plakanın hak sahibi adına tescilinin devam edebilmesi için müraacat şartı öngörülmüşse de dosya kapsamından bu kararların usülüne uygun olarak tebliğ edilmediği, davacının müracaat zorunluluğundan haberdar olmadığı anlaşıldığından, davacıya tebliğ edilmeyen söz konusu kararlar uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nun 12. maddesinde, il ve ilçe trafik komisyonlarının kuruluş ve görevleri belirlenmiş; bu kapsamda, karayolu taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları, çalıştırılabileceği yerler ile güzergahlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek söz konusu komisyonların görevleri arasında sayılmıştır.
Bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan 02.04.1986 tarih ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde; bu Kararın amacının, toplu taşımacılığın geliştirilmesi ve disiplin altına alınması, korsan taşımacılığın önlenmesi ve fiilen çalışan şoför esnafının haklarının korunması amacıyla taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını belirlemek olduğu, 2. maddesinde; bu Kararın 2918 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca, plaka tahdidi kararı alınan illerde uygulanacağı, 3. maddesinde; ticari plaka verilebilmesi için, (a) Şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olduğunu ve sürekli olarak icra ettiğini beyan etmiş olmak, (b) En az iki yıldan beri o ilde ikamet etmek, (c) Şoförler derneğine üye olmanın zorunlu olduğu, ticari plaka sahiplerinin bu plakaları taşıtla birlikte veya ayrı olarak yalnız birinci fıkradaki şartlara haiz kişilere satabilecekleri, 4. maddesinde ise; trafik komisyonlarınca verilen kararla ticari plaka tahdidi uygulanan illerdeki plakaların dağıtımının, İçişleri Bakanı onayına tabi olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin (p) bendinde, kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek, Belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında sayılmış ve uygulanmayacak hükümler başlıkılı 84. maddesinde ise; belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Dolayısıyla, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/p ve 84. maddeleri uyarınca, belediye sınırları dahilinde ticari amaçla taşıma yapacak araçların sayılarının belirlenmesi ve sınırlandırılması yetkisi, trafik komisyonlarından belediyelere intikal etmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; ticari taksi plakası sahibi olan davacının, adına kayıtlı … sayılı taksi plakasının takılı olduğu aracı …1. Noterliği’nin 01.08.1990 tarih ve 23682 sayılı kati satış senedi ile oğlu …’ya sattığı, … tarafından 08.08.1990 tarihinde yaptırılan tescille aracın cinsi hususi otomobile çevrilerek … plakanın alındığı, ardından …1. Noterliği’nin 11.11.1991 tarih ve 39665 sayılı kati satış senedi ile de söz konusu aracın üçüncü kişiye satıldığı, davacının 27.04.2012 tarihli dilekçesiyle idareye başvurarak … sayılı ticari taksi plakasının takılı olduğu aracı plakadan ayrı olarak 01.08.1990 tarihinde oğluna devrettiği, ayrıca plaka devri yapılmadığından taksi plakasının adına olan kaydının devam etmesi gerekirken bir başkası adına tescil edildiği, söz konusu yanlışlığın düzeltilerek ticari taksi plakasının tekrar adına tescilini talep ettiği, davalı idarenin 02.05.2012 tarih ve 9857 sayılı işlemiyle, …’te kullanılan (T) ticari taksi plakalarının 21.06.1991 tarih ve 4 nolu İl Trafik Komisyonu kararı ile 2987 sayısında son bularak tahdit kapsamına alındığı, 02.04.1993 tarih ve 5 sayılı İl Trafik Komisyonu kararıyla, tahdit kapsamına alınırken 610 ticari plaka sahibinin belirlenen süre içerisinde müracaat etmemesi nedeniyle terkin durumuna düştüğü ve plakalar arasında boşluk oluştuğu, yeknesaklık sağlamak amacıyla oluşan boşluğun … sayılı son plaka baz alınarak, daha sonra gelen plakaların …-… plakaları arasında kalan boşluklara aktarılmasına karar verildiği, belirtilen Komisyon kararları uyarınca plakaların tahdit kapsamına alınmasında verilen müracaat süresi içerisinde başvuru yapılmadığından … sayılı plakanın boşa düştüğü ve müracaatta bulunan başka bir araca bu plakanın verilerek kayıt altına alındığı gerekçesiyle başvurunun reddedildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
18.06.1991 tarih ve 4 nolu …İl Trafik Komisyonu toplantısında; 15.03.1991 tarihi itibariyle ticari taksi sayısının dondurulmasına, 18.06.1991 tarihinden itibaren ticari taksilerde plaka tahditi uygulamasına gidilmesine, halen Emniyet kayıtlarında “T plakada” kayıtlı bulunan 2897 ticari taksinin 31.12.1992 tarihine kadar sarı renge boyatılması mecburiyetinin getirilmesine, bu tarihe kadar ticari olupta T plaka almayan ticari taksilerin T plaka almasının sağlanmasına, ticari plaka almayan araçların hususiye dönüştürülmesine, 60 gün içerisinde mahalli basın yayın, belediye yayın organları ile TRT tarafından halka duyuru yapıldığı halde, T plaka almayan, araçlarını (ticari) T plakaya dönüştürmeyen vatandaşların araçlarının hususiye dönüştürülmesine, 02.04.1993 tarih ve 5 sayılı İl Trafik Komisyonu toplantısında ise; 21.06.1991 tarihli İl Trafik Komisyonu kararı üzerine yapılan tespitte T plakalı araç sayısının 2287 olarak belirlendiği, yeknesaklığın sağlanması ve rakamların tam tespiti için …’den sonra gelen plakaların …ile … arasında kalan boşluklara yerleştirilmesine, kararın Şoförler ve Otomobilciler Odası ile Kamyoncular ve Minibüsçüler Odası tarafından üyelerine duyurulmasına karar verildiği görülmektedir.
02.04.1986 tarih ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında ticari plaka verilebilmesi için kişinin şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olması ve sürekli olarak bu mesleği icra etmesi şartı aranmıştır.
Davacı adına kayıtlı … sayılı plakanın takılı olduğu aracın 01.08.1990 tarihinde davacının oğluna devredildiği, davacının oğlu tarafından aracın vasfının hususiye çevrilerek ayrı bir plaka ile tescilinin yaptırıldığı, davacının aracın devri ve başvuru tarihine kadar geçen sürede gerek söz konusu … sayılı ticari taksi plakasıyla gerekse de başka bir ticari plakayla taksicilik faaliyetinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Böylece; 01.08.1990 tarihi itibariyle davacının ticari taksicilik faaliyetine son verdiği görülmektedir.
Davacının taksicilik faaliyetine son verme iradesini taksi plakasının takılı olduğu aracı devrettikten sonra bilfiil taksicilik yapmamak suretiyle ortaya koyması karşısında, aradan uzunca bir süre geçtikten sonra 27.04.2012 tarihinde ticari taksi plakasının yeniden kendisine verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Nitekim, davacının ticari taksi işletmeciliğini bıraktığı tarihte yürürlükte bulunan 02.04.1986 tarih ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında, ticari plaka verilebilmesi için kişinin şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olması ve sürekli olarak bu mesleği icra etmesi şartı aranmış, yine bu plakaların satılabilmesi için satın alan kişinin de aynı vasıflara sahip olması gerektiği belirlenmiş olup, davacının yaklaşık olarak 21 yıldır geçim kaynağını ticari taksi şoförlük mesleğiyle temin etmediği de görülmektedir.
Bu durumda; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemi iptal eden temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile …1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi

(X) KARŞI OY :

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.