Danıştay Kararı 15. Daire 2013/8147 E. 2016/6263 K. 19.12.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/8147 E.  ,  2016/6263 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/8147
Karar No : 2016/6263

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :

Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Davacının 18.04.2008 tarihinde, … ili, … ilçesi … Mahalle, … … Caddesi üzeri No:… adresinde bulunan evin önünde meydana gelen kaza sonucunda; malûliyetine, çalışma gücü kaybına, fiziksel ve zihinsel güçsüzlüğüne neden olacak şekilde yaralandığı belirtilerek … TL maddi, … TL manevi tazminatın ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun davalı idarece cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi üzerine, olayın meydana gelmesinde su arızası için açmış olduğu çukura, akşam saat 20.30 sıralarında düşerek ağır beyin travması geçirdiği, … Cuhmuriyet Başsavcılığı tarafından açılan … sayılı soruşturma dosyası içerisinde yer alan ifade tutanaklarında da belirtildiği gibi bu çukurun uzun bir süredir açık vaziyette olduğu, davalı idarenin gerekli tedbirleri almayarak hizmet kusuru işlediği, bu ağır kusuru neticesinde tüm ömrü boyunca fiziksel olarak tekrar eskisi gibi sağlıklı ve tam olamayacağının açık olduğu, kaza nedeniyle işinden çıkarıldığı ve sağlık durumu sebebi ile verimli çalışamadığı ileri sürülerek …-TL maddi, …-TL manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davalı idarenin yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayolunda yapılan kazı çalışmalarında, trafik düzen ve güvenliği için gereken tedbirleri almamak, çalışmaları denetlememek suretiyle meydana gelen kazada tamamen kusurlu olması nedeniyle, davacının uğradığı maddi zararı karşılaması gerektiğinden, davacı tarafından talep edilen maddi zarar tutarı olan … TL’nin ve … TL manevi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Davalı idare tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısımlarında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmamaktadır.
Kararın; Davacı vekilinin 29/01/2014 tarihli maddi tazminatın arttırımına ilişkin dilekçesine ilişkin bölümüne gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin gerekli olduğu, bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilecekleri, görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmayacağı kuralına yer verilmiştir.
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” hükmü; aynı Kanun’un 5. maddesi ile de, 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” hükmü eklenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/01/2010 tarihli ve 2009/15008/… sayılı raporda yol üzerindeki çalışmalardan sorumlu kuruluş olan … Belediyesi’nin % 100 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiş; davacının maluliyet oranın belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun düzenlediği 07/09/2011 tarihli nihai raporda tespit edilen kusur oranı dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre davacının … TL maddi zarara uğradığının tespit edildiği, bunun üzerine davacılar vekili tarafından 29.1.2014 tarihli … TL miktar artırım dilekçesinin verildiği görülmektedir.
Bu durumda, maddi ve manevi tazminat isteminin tamamı kabul edilen davacının temyiz aşamasında, 31/01/2014 tarihinde Dairemiz kayıtlarına giren miktar artırım dilekçesinin, 6459 sayılı Yasa değişikliği kapsamında değerlendirilerek, eksik harç tamamlatıldıktan sonra davalı idareye gönderilerek verilecek cevabın alınmasından sonra, artırılan tazminat miktarına göre (tazminat verilmesini gerektiren koşulların bulunup bulunmadığı yönünden inceleme de yapılarak) yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının maddi tazminata yönelik kısmının miktar arttırım dilekçesi dikkate alınarak yeniden hesaplanmak üzere BOZULMASINA, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile manevi tazminat miktarına ilişkin kısımlarının ONANMASINA; yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.