Danıştay Kararı 15. Daire 2013/6541 E. 2016/6460 K. 28.12.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/6541 E.  ,  2016/6460 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/6541
Karar No : 2016/6460

Temyiz Edenler (Davacılar) : 1-
2-
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : – Aynı adreste
İstemin Özeti : … İli, … İlçesinde 1994 yılında ikamet etmekte iken murisleri …’ın öldürülmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmin edilmesi talebiyle yapılan başvurunun (adı geçenin … terör örgütü yandaşı olduğu ve … adlı yasa dışı örgüt tarafından iki örgütün hesaplaşması sonucu öldürüldüğü, bu yüzden ölüm olayının Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle) reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; davacılar murisinin ölüm olayı ilgili olarak yürütülen ceza kovuşturması sonucunda verilen … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının gerekçesine göre, sanıkların alınan ifadelerinde, … terör örgütü yandaşı olması nedeniyle davacılar murisinin öldürüldüğüne ilişkin bilgiler bulunduğu, anılan Mahkeme kararında davacılar murisinin … adlı yasa dışı örgüt mensuplarınca öldürüldüğünün subuta erdiğinin belirtildiği, bu durumda, davacılar murisinin öldürülmesinin terör eylemleri ya da terörle mücadele kapsamında yürütülen bir faaliyetin sonucu olmadığı, zira adı geçenin … terör örgütü yandaşı olması nedeniyle … adlı yasa dışı örgüt tarafından iki örgüt arasındaki hesaplaşma sonucu öldürüldüğü anlaşıldığından, 5233 sayılı Kanun kapsamına girmeyen olay nedeniyle tazminat verilmesi talebinin reddinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.

Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :

5233 sayılı Kanun ile terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin zararlarının karşılanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş, 2. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinde, kişilerin kendi kasıtları sonucunda oluşan zararlar, (f) bendinde 3713 sayılı Kanunun 1. 3. ve 4. maddeleri kapsamındaki suçlar ile terör olaylarında yardım ve yataklık suçlarından mahkum olanların bu fiillerinden dolayı uğradığı zararlar kanun kapsamı dışında tutulmuştur.
… Ağır Ceza Mahkemesi kararının incelenmesinden, davacıların murisinin yasadışı bir örgüt tarafından öldürüldüğü, öldürme eylemine katılan sanıkların ifadelerinde ilgiliyi … örgütü sempatizanı olduğu için örgütün talimatı ile öldürdüklerini beyan ettikleri,ancak, dava dosyasında sözkonusu ifadeleri doğrulayacak ilgilinin … örgütü sempatizanı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi, belge ve mahkeme kararı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacıların murisinin ölüm olayının 5233 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde ve mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.