Danıştay Kararı 15. Daire 2013/5847 E. 2016/2956 K. 27.04.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/5847 E.  ,  2016/2956 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/5847
Karar No : 2016/2956

Davacı : Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı
Vekili :
Davalı : – ANKARA
Vekili : Huk. Müş.

Davanın Özeti : 03/08/2011 tarihli Toplum Sağlığı Merkezlerinin Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge’nin 25. maddesinin 2. fıkrasının, 34. maddesinin (ğ) bendinin ve Geçici 1. maddesinin iptali ve 5947 sayılı Yasa ile değişik 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesinin son fıkrasındaki “… Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir…” ibaresinin iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. maddesinde, sağlık hizmetlerinin temel esaslarının vurgulandığı, Bakanlıklarına, sağlık kurum ve kuruluşlarının, ülke sathında eşit, verimli ve düzenli dağılımı, sağlık hizmet zinciri oluşturulacak şekilde düzenlenmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesi gibi görevler verildiği, aynı Kanunun 4. maddesinde de, ” ‘nın 3. maddede sayılan hizmet ve esasları bu sistem içerisinde gerçekleştirmek üzere ülke çapında teşkilat kuracağı veya kurdurabileceği yönünde hüküm konulduğu, dava konusu yönergenin bu yetkiye istinaden hazırlandığı, Yönerge kapsamında, toplum sağlığı merkezlerine organizasyon, eş güdüm, eğitim ve denetim görevleriyle birlikte toplumsal sağlık hizmeti sunma görevi verildiği, böylelikle toplum sağlığı hizmetlerinin münhasıran bu hizmete yönelik görevleri olan merkezler marifetiyle layıkıyla verilebilir hale gelmesinin hedeflendiği, hakız ve mesnetsiz açılan davanın reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Dava konusu genelgenin iptal edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 03/08/2011 tarihli “Toplum Sağlığı Merkezlerinin Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge”nin 25. maddesinin 2. fıkrasının, 34. maddesinin (ğ) bendinin ve Geçici 1. maddesinin iptali ile 5947 sayılı Yasa ile değişik 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesinin son fıkrasındaki “… Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir…” ibaresinin iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılmıştır.
Davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir. Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin dayanağı olan 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, toplum sağlığı merkezlerinin yönetmelik ile düzenlenmesi gerekmekte olup ilgili mevzuatta tüzük ve yönetmelikle düzenleneceği açıkça belirtilen hususların alt düzenleyici işlemlerle düzenlenmesine imkan bulunmamaktadır.
Diğer yandan, dava konusu Yönergeden sonra, 5258 sayılı Yasanın 5. maddesinin 2. fıkrasına 02/11/2011 günlü, 28103 sayılı resmi Gazete’de yayımlanan 663 sayılı KHK’nin 58.maddesi ile ”Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir.” ibaresi eklenmiş; aynı KHK’nın 26. maddesi ile de ‘na bağlı birinci basamak sağlık hizmetlerini yürütmek, bu hususta gerekli düzenlemeleri yapmakla görevli Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur. Böylece toplum sağlığı merkezlerinin yasal dayanağı oluşturulmuş ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usul ve esaslarını belirlemek görev ve yetkisi Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna verilmiş ise de; bu düzenlemelerle, geçmişe yönelik olarak dava konusu yönergeye hukuki dayanak oluşturulmasına olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; 03//08/2011 tarihli “Toplum Sağlığı Merkezlerinin Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge”nin 25. maddesinin 2. fıkrasının, 34. maddesinin (ğ) bendinin ve Geçici 1. maddesinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce duruşma için önceden taraflara bildirilen 27/04/2016 tarihinde davacı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı’nın vekili ‘in ve davalı ‘nı temsilen Hukuk Müşaviri Hakan Bozkurt’un geldiği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun söz verilip dinlenildikten, Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan ve taraflara son kez söz verilip savcının düşüncesine karşı diyecekleri sorulduktan sonra duruşmaya son verildi, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, 03/08/2011 tarihli “Toplum Sağlığı Merkezlerinin Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge”nin 25. maddesinin 2. fıkrasının, 34. maddesinin (ğ) bendinin ve Geçici 1. maddesinin iptali ve 5947 sayılı Yasa ile değişik 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 12. maddesinin son fıkrasındaki “… Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir…” ibaresinin iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılmıştır.
Davacının, Anayasaya aykırılık iddiası bu aşamada ciddi görülmemektedir.
Dava konusu Yönerge, 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan ve 25/05/2010 tarih ve 27591 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ”Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmeliğe ve mülga 181 sayılı ‘nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun ”Yönetmelikler” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, ”Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalışma usul ve esasları; çalışılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralaması; aile hekimliği uygulamasına geçişe ve nakillere ilişkin puanlama sistemi ve sayıları; aile sağlığı merkezi olarak kullanılacak yerlerde aranacak fizikî ve teknik şartlar; meslek ilkeleri; iş tanımları; performans ve hizmet kalite standartları; hasta sevk evrakı, reçete, rapor ve diğer kullanılacak belgelerin şekli ve içeriği, kayıtların tutulması ile çalışma ve denetime ilişkin usul ve esaslar, nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” kuralı yer almıştır.

5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasına dayanılarak nca, 25/05/2010 tarih ve 27591 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği çıkarılmıştır. Yönetmeliğin dayanağı olan Kanunun yukarıda aktarılan 8. maddesinin 1. fıkrasına uyarınca, toplum sağlığı merkezlerinin tanımı, görevi, fiziki yapısı, tipi, standart kadro ve personeli ile ilgili olarak nca yönerge çıkartılmak suretiyle bir düzenleme yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönerge tarihinde yürürlükte olan 181 sayılı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesinde, ”Bakanlık, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkilidir.” kuralına yer verilmiştir.
İlgili mevzuatta, tüzük veya yönetmelikle düzenleneceği açıkça belirtilen hususların, Bakanlıkça bu maddeye dayanılarak tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemesine olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca çıkarılan ve 25/05/2010 tarih ve 27591 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği ile mülga 181 sayılı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesine dayanılarak nca, toplum sağlığı merkezlerinin tanımı, görevi, fiziki yapısı, tipi, standart kadro ve personeli ile ilgili olarak dava konusu yönerge ile düzenleme yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Nitekim, dava konusu yönergeden sonra 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 5. maddesinin 2. fıkrasının 4. cümlesinden sonra gelmek üzere 02/11/2011 tarih ve 28103 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 663 sayılı KHK’nin 58. maddesi ile “Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri, toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir.” cümlesi eklenmiş; aynı KHK’nin 26. maddesi ile de na bağlı ve birinci basamak sağlık hizmetlerini yürütmek, bu hususta gerekli düzenlemeleri yapmakla görevli Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur. Böylece, toplum sağlığı merkezlerinin yasal dayanağı oluşturulmuş ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları belirlemek görev ve yetkisi Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna verilmiştir.
663 sayılı KHK’ye dayanılarak çıkarılan ve 07/02/2012 tarih ve 28226 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ” Bağlı Kuruluşları Hizmet Birimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca, 10/04/2012 tarihli Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Taşra Teşkilatı Hizmet Birimlerinin Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları ile Kadro Standartları Hakkında Yönerge çıkarılmış ve bu Yönergenin ”Toplum Sağlığı Merkezleri” başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında, toplum sağlığı merkezleri görev ve yetkilerini dava konusu yönerge hükümleri çerçevesinde yürütür şeklinde bir kuralın yer almış olması, geçmişe yönelik olarak dava konusu yönergeye hukuki dayanak oluşturmasına olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 03/08/2011 tarihli Toplum Sağlığı Merkezlerinin Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge’nin 25. maddesinin 2. fıkrasının, 34. maddesinin (ğ) bendinin ve Geçici 1. maddesinin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.