Danıştay Kararı 15. Daire 2013/5558 E. 2015/7300 K. 10.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/5558 E.  ,  2015/7300 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/5558
Karar No : 2015/7300

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti : tarafından yayımlanan 11/11/2011 tarih ve B.10.0.THG.0.86.01.00-090.99/45208 sayılı “Bilgilendirme ve Tanıtım Faaliyetleri” konulu Genelgeye, 14/11/2012 tarih ve B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99/30185 Sayılı Genelge ile dördüncü madde eklenmesine ilişkin hükmün; sağlıkta bilgilendirme ve tanıtım mevzuatına göre sağlık alanında reklam yapmanın yasak olduğu, Genelgenin gerekçe niteliğindeki giriş kısmında Ekonomi Bakanlığı’nın bir tebliği ile sağlık turizminin döviz kazandırıcı hizmet olarak belirlendiği, bundan dolayı düzenlemenin ülkemizdeki sağlık kuruluşlarına yurtdışından daha çok hasta gelmesi için yapıldığının belirtildiği ancak yapılan düzenlemede sağlık hizmetlerinin özelliklerinin unutulduğu, meselenin sadece döviz kazandırma mantığına indirgendiği, bu genelge ile yapılan değişiklik sonrası yapılan yayınlarda genel olarak, kişilere ülkemizde sunulan tatil olanaklarının yanı sıra tıbbi hizmet vaatlerinin yer aldığı, ingilizcenin kolayca türkçeye çevrilebileceği, reklama yurt içindeki vatandaşlarcada ulaşılabileceği, dolayısıyla reklamın yurt içine de yönelik olduğu iddialarıyla iptali talep edilmektedir.
Savunmanın Özeti : Ekonomi Bakanlığı tarafından 25/06/2012 tarih ve 28334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ ile sağlık turizminin döviz kazandırıcı hizmet olarak belirlendiği ve yurt dışında tanıtım ile ilgili finansal destek sağlanmasının öngörüldüğü, ayrıca 6322 sayılı Kanun ile sağlık turizminden elde edilen gelirlerden %50 vergi indiriminin hükme bağlandığı, bu nedenle sağlık turizminin ülkemizdeki potansiyelinin tanıtılması gerekliliğinin ortaya çıktığı, dava konusu Genelgede yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları bakımından hukuka aykırı bir durum bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Davanın reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, tarafından yayımlanan 11.11.2011 tarih ve B.10.0.THG.086.01.00-090/45208 sayılı (2011/59) “Bilgilendirme ve Tanıtım Faaliyetleri” konulu Genelgeye, 14.11.2012 tarih ve B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99/30185 sayılı (2012/41) Genelge ile dördüncü madde eklenmesine ilişkin hükmün iptali istemiyle açılmıştır.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından “Özel Sağlık Kuruluşlarının Bilgilendirme ve Tanıtım Faaliyetleri” konulu 15.08.2013 tarihli/28019 sayılı (2013/15) Genelgesi ile, 11.11.2011 tarih ve B.1010.THG.086.01.00.090/45208 sayılı (2011/59) ve 14.11.2012 tarih ve B.10.0.SHG.0.18.00.00-252.99/30185 sayılı (2012/41) Genelgeler yürürlükten kaldırılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 11/11/2011 tarih ve 45208 sayılı Bilgilendirme ve Tanıtım Faaliyetleri konulu genelgeye 14/11/2012 tarih ve 301805 sayılı genelge ile eklenen 4.maddenin iptali istemiyle açılmıştır.
11/11/2011 tarih ve 45208 sayılı Bilgilendirme ve Tanıtım Faaliyetleri konulu genelgenin dava konusu edilen değişiklikle eklenen 4. maddesinde;
“Özel sağlık kuruluşları veya sağlık kuruluşları adına tanıtım faaliyeti yürüten firma, ofis, büro, seyehat acentesi gibi aracı kurumlar tarafından sağlık turizmi kapsamında münhasıran yurtdışına yönelik yapılacak tanıtımlarda;
a) Türkçe dilinde tanıtım yapılmaması, tanıtım yapılacak ülke dilleri ve/veya ingilizce dilinin kullanılması gerekmektedir.
b) Kuruluşun internet adresinde sağlık turizmi kapsamında sunulacak hizmetlere ilişkin bilgiler, detaylı ulaşım bilgileri ve fiyat listesinin son güncelleme tarihi belirtilerek ilan edilebilecektir.
c) Tanıtımlarda yetkili olunmayan, ruhsat ve faaliyet izin belgesinde kayıtlı olmayan hizmetler ile mesleki ve etik kurallara aykırı, yanlış, yanıltıcı ve yurt içindeki vatandaşlar için talep oluşturmaya yönelik bilgilere yer verilmeyecektir.
ç) Web sitesi ve tanıtım materyallerindeki sağlık bilgilerinin yetkili sağlık meslek mensupları tarafından verilmesi gerekmektedir. Tedavi gören hastaların hikayelerine hasta mahremiyeti ve hasta haklarına uygun olmak ve hasta onayının alındığını belgelendirmek kaydıyla yer verilebilecektir.
d) Yürürlükteki mevzuata göre ülkemizde uygulanması yasaklanmış olan tıbbi işlemlere tanıtımlarda yer verilmemesi gerekmemektedir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı tarafından, sağlıkta bilgilendirme ve tanıtım mevzuatına göre sağlık alanında reklam yapmanın yasak olduğu, Genelgenin gerekçe niteliğindeki giriş kısmında Ekonomi Bakanlığı’nın bir tebliği ile sağlık turizminin döviz kazandırıcı hizmet olarak belirlendiği, bundan dolayı düzenlemenin ülkemizdeki sağlık kuruluşlarına yurtdışından daha çok hasta gelmesi için yapıldığının belirtildiği ancak yapılan düzenlemede sağlık hizmetlerinin özelliklerinin unutulduğu, meselenin sadece döviz kazandırma mantığına indirgendiği, bu genelge ile yapılan değişiklik sonrası yapılan yayınlarda genel olarak, kişilere ülkemizde sunulan tatil olanaklarının yanı sıra tıbbi hizmet vaatlerinin yer aldığı, ingilizcenin kolayca türkçeye çevrilebileceği, reklama yurt içindeki vatandaşlarcada ulaşılabileceği iddialarıyla yukarıda yer verilen 4. maddenin iptali istenmektedir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atların Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 24. maddesinde; “İcrayı sanat eden tabipler hasta kabul ettikleri mahal ile muayene saatlerini ve ihtisaslarını bildiren ilanlar tertibine mezun olup diğer suretlerle ilan, reklam ve saire yapmaları memnudur.” hükmüne yer verilmiş; 27. maddesinde de bu madde hükmüne uymayan tabiplere idari para cezası verilmesi kararlaştırılmıştır. Tıbbi Deontoloji Nizamnamesinin 8. maddesinde; tabiplik ve diş tabipliği mesleklerine ve tedavi müesseselerine ticari bir veçhe verilemeyeceği belirtilmiş, 9. maddesinde ise; tabip ve diş tabibinin, gazete ve sair neşir vasıtaları ile yapacağı ilanlarda ve reçete kağıtlarında, ancak ad ve soyadı ile adresini, Tababet İhtisas Nizamnamesine göre kabul edilmiş olan ihtisas şubesini, akademik unvanını ve muayene gün ve saatlerini yazabileceği, 39. maddesinde ise tabip ve diş tabibinin, meslektaşlarının hastalarını elde etmeye matuf hareket ve teşebbüslerde bulunamayacağı kurala bağlanmıştır.
Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Bilgilendirme ve Tanıtım başlıklı 29. maddesinde;
” (1) Sağlık kuruluşları tarafından reklam yapılamaz.
(2) Sağlık kuruluşları tarafından, tıbbi deontoloji ve mesleki etik kurallarına aykırı, insanları yanıltan, yanlış yönlendiren, talep yaratmaya yönelik, doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmamış veya yerleşik tıbbi metot haline gelmemiş uygulamalara dayalı tanıtım yapılamaz ve diğer sağlık kuruluşları aleyhine haksız rekabet yaratan davranışlarda bulunulamaz.
(3) Tabelaları ile basılı ve elektronik ortam materyallerinde, ruhsatnamesinde kayıtlı sağlık kuruluşu ismi dışında başka bir isim kullanılamaz.
(4) Sağlık kuruluşları, sağlığı koruyucu ve geliştirici nitelikte bilgilendirme yapabilir. Birinci fıkra hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla açılışı, hizmet alanları ve sunduğu hizmetler ile ilgili konularda toplumu bilgilendirmek amacıyla tanıtım yapabilir ve ilan verebilir. Ancak, bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri kapsamında yanıltıcı, abartılı, doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmamış bilgilere ve talep yaratmaya yönelik açıklamalara yer verilemez.
(5) Sağlık kuruluşları tarafından her türlü yayın mecralarında yer alan sağlık bilgileri, konusuna göre yetkili sağlık meslek mensupları tarafından verilmek zorundadır. Bu mecralar yoluyla yapılan bilgilendirme ve tanıtımlar, hastayı ilgili sağlık kuruluşuna doğrudan veya dolaylı biçimde yönlendirecek içerikte olamaz.
(6) Bu maddede belirtilen esaslara uymayan sağlık kuruluşlarının işletenleri ve mesul müdürleri hakkında ilgili mevzuat hükümlerindeki müeyyideler uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yine Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin “Bilgilendirme ve Tanıtım” başlıklı 60. maddesinde; “Özel hastaneler; tıbbî deontoloji ve meslekî etik kurallarına aykırı şekilde, insanları yanıltan, yanlış yönlendiren ve talep yaratmaya yönelik, ruhsatında yazılı kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarından başka hastaları kabul ve tedavi ettiği intibaını uyandıran, diğer hastaneler aleyhine haksız rekabet yaratan davranışlarda bulunamazlar ve bu mahiyette tanıtım yapamazlar. Özel hastaneler, ruhsatında kayıtlı ismi dışında başka bir isim kullanamazlar.
Özel hastaneler tarafından; sağlığı koruyucu ve geliştirici nitelikteki bilgilendirme ve tanıtımlar yapılabilir. Bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri kapsamında, yanıltıcı, abartılı, doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmamış bilgilere ve talep yaratmaya yönelik açıklamalara yer verilemez.
Özel hastaneler; hizmet alanları ve sunacağı hizmetler ile açılış bilgileri ve benzeri konularda toplumu bilgilendirmek amacıyla tanıtım yapabilir ve ilan verebilir.
Özel hastaneler tarafından oluşturulan internet sitelerinde; yer alan her türlü sağlık bilgisi, alanı ile ilgili bilgi ve tecrübeye sahip sağlık meslek mensupları tarafından verilmek zorundadır. Bu siteler aracılığıyla hiçbir şekilde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler verilemez. İnternet sayfalarında verilen bilginin, son güncelleme tarihi açıkça belirtilir.
Yukarıda belirtilen esaslara uymayan özel hastane sahipleri ve mesul müdürleri hakkında ilgili mevzuat hükümlerindeki müeyyideler uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevlerinin sayıldığı 8. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, sağlık turizmi uygulamalarının geliştirilmesine yönelik düzenlemeler yapmak, ilgili kurumlarla koordinasyon sağlamak görevi bu müdürlüğe verilmiştir.
Anayasa Mahkemesince de 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinde yer alan sağlık turizmi düzenlemesi Anayasaya aykırı görülmemiştir.
Sağlık turizmi, tedavi amaçlı olarak kaplıca veya diğer sağlık merkezlerine seyahat eden kişinin fiziksel iyilik halini geliştirmek amacıyla estetik operasyonlar, organ nakli, diş tedavisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon vb. gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine imkan sağlayan turizm türüdür.
14/11/2012 tarih ve 301805 sayılı Genelgede belirtildiği üzere, Ekonomi Bakanlığı tarafından 25/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Döviz kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ ile sağlık turizminin döviz kazandırıcı hizmet olarak belirlenmesi ve yurt dışında tanıtım ile ilgili finansal destek sağlanmasının öngörülmüş ve 6322 sayılı kanunla Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda değişiklik yapılarak, sağlık turizminden elde edilen gelirlerden %50 vergi indiriminin yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu edilen Genelge’nin 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne verdiği yetki çerçevesinde çıkarıldığı ve genelge maddesinde yer alan düzenlemelerin yukarıda yer verilen sağlık alanında yapılacak Bilgilendirme ve Tanıtım faaliyetlerine ilişkin mevzuat hükümlerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 215,70 TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 10/11/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.