Danıştay Kararı 15. Daire 2013/5348 E. 2018/2237 K. 06.03.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/5348 E.  ,  2018/2237 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/5348
Karar No : 2018/2237

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti :Davacı şirkete, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin işleme yapılan itirazın reddine dair 27.12.2011 tarih ve 2011/38 sayılı Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi İtiraz Komisyonu kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; dava konusu işleme konu bayanların davacı şirketin işyerinde çalıştığına ilişkin olarak emniyet personelince tutulan tutanak ve tutanakta adı geçen kişilerin ifadelerinin dışında her hangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, işyerinde çalıştığı ileri sürülen bayanların ifadelerinde içki içmek ve eğlenmek amacıyla anılan işyerinde bulunduklarını belirttikleri, bunun dışında bu kişilerin orada çalıştıklarına ilişkin somut bilgi ve belgenin bulunmadığından, dava konusu işlemde adı geçen bayanların davacı şirketin işyerinde çalıştırıldığına ilişkin açık ve net bir tespitin yapılamadığından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/03/2018 tarihinde, esasta oybirliğiyle, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

GEREKÇEDE KARŞI OY (X) :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesinde memurların, hizmet sınıfı bakımından ayrıma tabi tutulduğu, polis memurlarının emniyet hizmetleri sınıfı içerisinde sayıldığı, denetim elemanlarının ise genel idare hizmetleri sınıfında yer aldığı ve müfettiş, kontrolör, denetmen, denetçi, kontrol memuru gibi ünvanlarla görev yaptığı, bu nedenle polis memurlarının kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanları arasında yer almadığı, 5510 sayılı Kanun’un 59/7 maddesinde ise kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarınca yapılan denetimlerde elde edilen tespitlere göre davalı idareye yapılan bildirimlerin esas alınarak işlem yapılacağı açık şekilde belirtilmiş olduğundan, davalı idarece destekleyici herhangi bir denetim yapılmaksızın, emniyet görevlilerince yapılan denetimlerde elde edilen tespitlere göre doğrudan idari para cezası verilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlem hukuka aykırı olduğundan, Mahkeme kararının; denetim elemanı konumunda bulunmayan polis memurları tarafından düzenlenen tutanağın idari para cezasına dayanak olmayacağı gerekçesinden hareketle, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.