Danıştay Kararı 15. Daire 2013/4238 E. 2016/2320 K. 05.04.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/4238 E.  ,  2016/2320 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/4238
Karar No : 2016/2320

Temyiz Eden (Davalılar):
Vekili :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti: Davacının kardeşi ………….’ın 14.07.2009 tarihinde eski kız arkadaşını silahla tehdit ederek kaçırmaya çalıştığı esnada kız arkadaşının direnerek kaçması üzerine, elindeki silahı başına dayayarak intihar ettiği, ateşli silahla yaralanması sonucunda yaralanan ve vefat eden müteveffanın önce ……….. Devlet Hastanesine kaldırıldığı, daha sonra ………….. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilerek yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığı, ancak tüm müdahalelere rağmen 19.07.2009 tarihinde hastanede vefat ettiği, tüm bu süreçler yaşanırken maktulün adli makamlarca hastaneye götürülürken ve hastanede kaldığı süre içerisinde ailesine ulaşılmadığı/ulaşılamadığı ve ancak vefatından sonra ailesine ulaşıldığı, ailesinin maktulün son anlarında yanında olmasının engellenmesinde idarelerin ihmali ve ağır kusurları bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen 70.000,00.-TL manevi zararın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada … 3. İdare Mahkemesi’nce; dava konusu olayda, davacı yakını …………..’ın ateşli silahla yaralanması sonucu …………….. Devlet Hastanesine götürülmesi ve …………Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevki esnasında söz konusu şahsın kimlik bilgilerini tevsik edici belgelerin şahsın üzerinde bulunduğu ve işlemlerin yürütüldüğü olay yeri inceleme raporu ile diğer sair tutanakların incelenmesinden anlaşıldığı, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nin ‘Ölüm Vukuunda Yapılacak İşler’ başlıklı 81. maddesinde, ‘Servislerde ağırlaşan hastalar görevliler tarafından servis tabibine; çalışma saatleri dışında ise nöbetçi tabibine haber verilir. Agoniye girenler, diğer hastalardan ayrılırlar. Bu gibi hastaların yakınları baştabib veya nöbetçi tabib tarafından en seri vasıta ile haberdar edilir.’ hükmü bulunduğu, solunum ve kalp atışlarının düzensizleşmesi, el ve ayakların soğuması gibi yaşam belirtilerinin giderek zayıfladığı ölümden önceki son durumu ifade eden Agoni durumunda, hasta yakınının baştabib veya nöbetçi tabib tarafından en seri vasıtayla haberdar edilmesi gerektiği açık bir şekilde vurgulandığı, 14.07.2009 tarihinde …. Kaymakamlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Büro Amirliği görevlileri tarafından hastaneye kaldırılan ve hakkında işlem yapılan …’ın tüm bu süreçler esnasında kimlik bilgilerine haiz olmalarına rağmen şahsın ailesine ulaşmadıkları dosyadaki diğer bilgi ve belgeler uyarınca sabit olduğundan, yurdun iç güvenliğini ve asayişini, kamu düzenini, genel ahlakı ve Anayasa’da yazılı hak ve hürriyetleri, halkın can ve mal emniyetini korumakla görevli kılınan polisin ve agoni durumunda hasta yakınına ulaşılması gerektiği halde ancak vefatından sonra ulaşan sağlık görevlilerinin, ailenin maktülün son anlarında yanında olmasını ve ona gerekli yardımda bulunmasını engellediği ve bu durumun ailesinde onarılmaz bir manevi zarara sebebiyet verdiğinin açık olduğu, bu nedenle duyulan elem ve ızdırabın karşılığı olarak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak düzeyde 10.000,00-TL manevi tazminata olay davalı idareye yapılan başvuru tarihinde idarenin bilgisine girdiğinden, davalı idarenin temerrüde düştüğü tarihin başvuru tarihi olan 24.03.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda verilen kararın, davalı idareler tarafından hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Kanunu Ek 1. Maddesi uyarınca Danıştay Onbeşinci Dairesi ile Danıştay Onuncu Daire’since oluşturulan Müşterek Kurul’da işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … 3. İdare Mahkemesi’nin .. tarih ve E:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.