Danıştay Kararı 15. Daire 2013/4097 E. 2016/5327 K. 10.11.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/4097 E.  ,  2016/5327 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/4097
Karar No : 2016/5327

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : Davacının …..Eğitim Araştırma Hastanesi … Ek Binasında (……. yapılan tıbbi müdahale sonucu hatalı enjeksiyon nedeniyle sol bacağının kullanılamaz hale geldiğinden bahisle idarenin hizmet kusuruna dayalı uğranılan zarara karşılık …-TL manevi ve …-TL maddi tazminatın 28.11.2001 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı davanın kabulü yönündeki kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Düşüncesi : Mahkeme kararının maddi tazminat yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacının ….. Eğitim Araştırma Hastanesi … Ek Binasında (…..Hastanesi) yapılan tıbbi müdahale sonucu hatalı enjeksiyon nedeniyle sol bacağının kullanılamaz hale geldiğinden bahisle idarenin hizmet kusuruna dayalı uğranılan zarara karşılık …-TL manevi ve …-TL maddi tazminatın 28.11.2001 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi’nce; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesin idarenin yürüttüğü sağlık hizmetindeki eksiklikler nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, hatalı iğne uygulaması sonucu oluşan iş gücü kaybına karşılık …-TL maddi ve …-TL manevi tazminatın davanın açıldığı 16.01.2003 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafça, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İdare Mahkemesi Kararının, Manevi Tazminat Kabulüne İlişkin Kısmının İncelenmesi;
İdare Mahkemesi’nce 12.11.2009 tarihli ara kararla davalı ……Eğitim Araştırma Hastanesinden; ” …. Hastaya uygulanan tıbbi müdahaleye ilişkin belgelerin aşı defterinin hemşire gözlem kağıdının ve hasta dosyasının gönderilmesinin istenilmesine ” karar verilmiştir.
Davalı idarece ara karara verilen yanıt şöyledir; ” … ….. Hastanelerinin ‘na devredildiği ve hastaya ait kayıtlara ve hasta dosyasına ulaşılamadığı anlaşılmıştır. ”
Davacının aşı uygulaması ile ilgisi; enjeksiyonun yapım şekli, yapıldığı yer, iğne uzunluğu, ya da enjekte edilen ilaçların dozu ya da türü nedeniyle mi meydana geldiği ve yahut sağlık personelinin dikkatsizlik, eğitimsizlik ya da özensizliğiyle mi meydana geldiği, bir başka ifade ile tıbbi nedenin ne olduğunun doyurucu şekilde açıklanması için ara kararla istenilen ” hasta kayıtlarının ” temini gerekecektir. Aksi durum ise maddi gerçeğin ortaya çıkmasına engel olabilecek ve davacılar nezdinde, sunulan sağlık hizmetinin kusurlu işletildiği yönünde şüphe ile kendini gösteren manevi zarara yol açacaktır.

Bakılan davada, İdare Mahkemesince ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, Asliye Hukuk Mahkemesinin davalı idarenin davacının tedavisinde herhangi bir kusurun bulunup bulunmadığı, tedaviyle hangi aşamada kimin ne oranda kusurlu olduğu, davacının meydana gelen sonuca herhangi bir etkisinin olup olmadığı hususunda rapor düzenlemesine yönelik ara kararı uyarınca Yüksek Sağlık Şura’sının 7-8 Aralık 2006 tarih ve 256 sayılı toplantısında alınan 11461 sayılı kararında; hastada meydana gelen siyatik sinir yaralanmasının enjeksiyon uygulamasından kaynaklandığına, ancak bu hatalı uygulamanın ve bunun sonucunda yaralanmanın ne zaman kimin tarafından yapılmış olduğu belirlenmediğinden ……..Müdürlüğü’nün kusursuz olduğuna karar verildiği görülmektedir.
Davacının 2001 yılında yapılan enjeksiyon nedeniyle bacağında meydana gelen kuvvet kaybına yönelik zararının tazmini için yapılan yargılama süreci içinde, davalı idare konumunda olan kurumlarca konunun incelemeye ve soruşturmaya tabi tutulmayarak var ise sorumluların tespiti cihetine gidilmediği, gelinen durum itibariyle ise hastanede davacıya ait bilgisayar ve arşiv kayıtlarının bulunmasının imkansız olduğu gibi, sorumluların ve kusurun var olup olmadığının tespitinin de olanaklı olmadığı,
Dava konusu olayda, Mahkemece talep edilen başta hasta dosyası olmak üzere,hasta kayıtlarının ve uygulanan işlemlerin hasta dosyasına ulaşılamadığı gerekçesiyle ibraz edilememesinin davacı nezdinde, sağlık uygulamalarının kusurlu işletildiği hususunda yaratılan şüphe ve ruhsal çöküntü manevi tazmin talebinin karşılanması gereğini ortaya koymaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İdare Mahkemesi Kararının, Maddi Tazminat Kabulüne İlişkin Kısmının İncelenmesi;
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının sağ ayak 5. parmak lateralinde şişlik, ayakkabı giyememe, ayakta şekil bozukluğu şikayetleri ile 28.11.2001 tarihinde iiiiiiHastanesine müracaat ettiği, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. …… tarafından yapılan muayenesinde sağ ayak 5. metetarsal lateralinde sert kitle ele geldiği, nörovasküler muayenesinin normal olduğu, radyolojisinde sağ ayağın 5. metetarsal distal kısmının genişlemiş olduğu, hallus valgus + bunionette ön tanısıyla eksizyon ve traşlama önerisiyle aynı tarihte ortopedi servisine yatırıldığı, yapılan ameliyatla sağ ayak 5. metatarsal distal uç traşlama ve buniektomi uygulanarak 06.12.2001 günü taburcu edildiği, davacının ameliyat sonrası sol bacağında kuvvetsizlik, ağrı ve uyuşma şikayetleri nedeniyle aynı hastanenin 17.10.2002 tarihli Nöroloji Kliniği Raporunda “sol siyatik sinir lezyonu” tanısı koyuldugu, davacı tarafından meydana gelen sinir lezyonunun yapılan hatalı iğne sonucu oluştuğunun öğrenilmesi üzerine açılan tazminat davasının … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedildiği, temyiz sonucu anılan kararın Yargıtay’ca idari yargının görevli olduğundan bahisle bozulması üzerine anılan Mahkemece görev ret kararı verildiği, bu kararın 15.5.2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine, yapılan tıbbı müdahale sonucu hatalı iğne nedeniyle sol bacağın kullanılamaz hale geldiğinden bahisle idarenin hizmet kusuruna dayalı olarak uğranılan zarara karşılık …-TL maddi, …-TL manevi tazminatın 28.11.2001 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan, meydana gelişi yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan tazminat istemine konu olayda; kişide meydana gelen sol ayaktaki güçsüzlüğün enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu, enjeksiyonun yanlış yere yapıldığına dair tıbbi bir belge mevcut olmadığı, enjeksiyonun doğru yere yapılmış olduğu durumlarda da sinire hasar verebileceği, mevcut tablonun komplikasyon olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin hizmet kusurundan söz edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, davacının sol ayağında meydana gelen güçsüzlüğün enjeksiyon sonucunda meydana geldiği görülmekte ise de, idarenin maddi tazmin sorumluluğundan bahsedebilmek için hizmet kusuruna ilişkin eylem ile zarar arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiği, olayda enjeksiyonun yanlış yere veya hatalı uygulandığı yolunda bir tespit yapılmadığı görüldüğünden, olayda davalı idarenin maddi zararı tazmine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı açık olup, idare mahkemesi kararının maddi tazminat talebinin kabulüne ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kısmen kabul kısmen reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısım yönünden ONANMASINA, maddi tazminatın kabulüne ilişkin kısım yönünden BOZULMASINA dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):

İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
İdare Mahkemesi’nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.