Danıştay Kararı 15. Daire 2013/4080 E. 2016/2799 K. 22.04.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/4080 E.  ,  2016/2799 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/4080
Karar No : 2016/2799

Temyiz Eden (Davacılar) : 1- , 2-
Vekili :

Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti: Davacıların çocukları 1998 doğumlu … Kızamık Aşı Günleri kapsamında ilkokul çağında, 28.04.2005 tarihinde … ili … ilçesi … Sağlık Ocağı yetkililerince kızamık aşısının yapıldığı, rahatsızlık şikayetiyle başvurduğu ….. Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Haziran 2008’de Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) tanısı konulduğu, bozuk kızamık aşısı yapılarak çocuklarının hastalanmasına ve 03.09.2008 tarihinde de ölümüne sebebiyet verildiği ileri sürülerek davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının tazmini için yaptıkları başvurunun Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 08.09.2009 tarih ve 26641 sayılı işlemi ile reddi üzerine, …TL maddi, …TL manevi tazminatın yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesi’nce, davacıların çocuğunun yakalanmış olduğu SSPE hastalığının kızamık aşısının değil kızamık hastalığının bir komplikasyonu olduğu, SSPE olgularından kızamık hastalığı virüsünün sorumlu olduğu, kızamık aşısı yapılmasının kesin kez hastalığı önlemeyeceği, SSPE ve diğer kızamığa bağlı komplikasyonlar yeterli bağışıklık düzeyine ulaşmama veya aşılamadan önce kızamık geçirilmesinin de sebep olabileceği hususları dikkate alındığında, zarara neden olan olayın davalı idareden kaynaklandığını, yani bağlı oldukları sağlık ocağı yetkililerince kızamık aşısı yapılması sonucunda oluştuğunun kabulüne olanak bulunmadığı, davacıların uğradığını iddia ettikleri zararın davalı idarenin kusuru nedeniyle meydana geldiği yolunda hukuken geçerli somut bir tespit bulunmadığından, diğer bir ifadeyle zararla idare arasında idarenin sorumluluğunu gerektirecek nitelikte uygun bir nedensellik bağının varlığından bahsedilemeyeceğinden, davacıların tazminat taleplerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddi reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.