Danıştay Kararı 15. Daire 2013/4066 E. 2016/2801 K. 22.04.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/4066 E.  ,  2016/2801 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/4066
Karar No : 2016/2801

Temyiz Eden (Davacılar) : 1-
2-
3-
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : Davacılar tarafından, hemşirenin hatalı enjeksiyonu nedeniyle sakatlanmanın meydana geldiği ileri sürülerek için 100.000-TL maddi, 30.000-TL manevi, annesi için 10.000-TL manevi, babası için 10.000-TL manevi olmak üzere toplam 100.000-TL maddi, 50.000-TL manevi zararın 29.09.2004 olan olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda; … 2. İdare Mahkemesi’nce, olayda, hatalı enjeksiyonu yaptığı iddia edilen hemşirenin … 8. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılamasında enjeksiyon sonucu sakatlanma ile sanığın eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun hazırladığı 04.09.2006 tarihli raporda özetle; davacının sağ bacağında hafif derecede güç kaybının olduğu, tam bir felç durumunun olmadığı, enjeksiyonun hatalı yapılması durumunda bu tür bir hasarın olabileceği ancak, enjeksiyon doğru yapılsa bile siyatik sinirde böyle bir hasarın oluşabileceği, hatalı enjeksiyon yapıldığına dair cilt ve kas dokusunda değişiklik saptanmadığı, durumun tedavi sırasında meydana gelebilecek komplikasyon olarak kabul edildiğinin mütalaa edildiği, bahsedilen rapor da dikkate alınarak … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin …., … sayılı kararıyla sanık hemşire hakkında beraat kararı verildiği, Adli Tıp Kurumu raporuyla …..’e yapılan enjeksiyon sırasında herhangi bir hatanın varlığının saptanamadığının sabit olduğu, kaldı ki enjeksiyon hatalı yapılmasa bile aynı durumun oluşabileceği sonucuna varılmakla, sakatlığın meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.