Danıştay Kararı 15. Daire 2013/4042 E. 2016/4202 K. 09.06.2016 T.

15. Daire         2013/4042 E.  ,  2016/4202 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/4042
Karar No : 2016/4202

Temyiz Eden (Davalı): …
Müdahil (Davalı Yanında): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davacılar): …
Vekili: …

İstemin Özeti: Davalı idarenin tedavi hizmetini kusurlu yürüttüğünden bahisle … TL maddi, … TL manevi olmak üzere toplam 10.000 TL zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, ….. İdare Mahkemesi’nce; ……’e,………Görüntüleme Merkezindeki 16.03.2005 tarihli USG incelemesinde “Sol İngüinal Herni” teşhisi konulduğu, sonrasında …. Devlet Hastanesinde…..’e 21.07.2006 tarihinde “Sağ Herni İngüinal + Sünnnetsiz” teşhisi konularak hastaneye yatırıldığı ve aynı gün “Sağ Herniotomi+ Circomcision” ameliyatı yapıldığı, daha sonrasında ise ….. görüntüleme merkezindeki tespit edilen bölge ile….. Devlet Hastanesinde ameliyat edilen bölgenin farklı olması nedeniyle …..’in 03.08.2006 tarihinde….Teşhis Merkezinde Teşhis Ultrasonografi incelemesi yapıldığı ve “Sol İnguinal Herni” teşhisi konulması üzerine yanlış bölgenin ameliyat edildiği, tedaviyi gerçekleştiren doktorlara yönelik kusur, eksiklik, yanlış tedavi ve yanlış teşhis söz konusu olup olmadığının incelenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi sonrasında Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 16.03.2005 tarihli USG bulgularına göre kişide sol inguinal herni mevcut olduğu, hasta 21.07.2006 tarihinde sağ inguinal herni nedeniyle ameliyat edildiği, 03.08.2006’da yapılan USG’de de solda fıtık olduğu belirtildiği dikkate alındığında yanlış yer açılarak müdahalede bulunulması nedeniyle ameliyatı yapan doktorun uygulamasının tıp kurallarına uygun olmadığı ifade edildiğinden yapılan ameliyatta hizmet kusuru bulunduğu anlaşılmış olup, istenilen … TL maddi tazminat talebinin davacı tarafından ibraz edilen belgelerle ispat edilen … TL form bedeli ile … TL noter masrafı olmak üzere toplam … TL kısmının kabulü,…. Devlet Hastanesi’ne ait …TL bedelli faturanın davacı tarafından ödenip ödenmediği tam olarak anlaşılamadığından ve ayrıca davacı tarafından yapıldığı iddia edilen diğer masraflarına ilişkin herhangi bir fatura, bilgi ve belge ibraz edilmediğinden davacının geri kalan … TL maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, davacının duyduğu elem ve ızdırabın etkileri, idarenin olaydaki ağır hizmet kusuru dikkate alındığında istenilen … TL manevi tazminatın davalı idarece tazmini gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin … TL’lik kısmının kabulü, geri kalan kısmının reddi manevi tazminat isteminin kabulü yolunda verilen kararın, kabule ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesiyle atıfta bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile mevzuatta, 1086 sayılı Kanuna yapılan atıfların, 6100 sayılı Kanunun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Kanunun “fer’i müdahale” başlıklı 66 ncı maddesinde, “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer’i müdahil olarak davada yer alabilir.” kuralına yer verilmiştir.
Yukarıdaki Kanun hükmüne göre, üçüncü kişinin, görülmekte olan bir davaya taraflardan biri yanında katılabilmesi; davacı ya da davalı konumunda olmamasına karşın, tarafı olmadığı bir davanın sonucundan etkilenme olasılığının varlığı halinde mümkündür.
Bu durumda bakılmakta olan davaya katılma talebinde bulunan tıbbi müdahaleyi yapan ‘ın davanın sonucundan etkileneceği sonucuna varıldığından müdahale talebi kabul edilerek işin esasına geçildi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.