Danıştay Kararı 15. Daire 2013/4032 E. 2016/4204 K. 09.06.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/4032 E.  ,  2016/4204 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/4032
Karar No : 2016/4204

Temyiz Eden (Davacılar) : 1-
2-
3-
4-
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti :… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar murisi olan H…. G….’ın ölümünde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla toplam 100,000 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacılar murisi H… G….’ın 11.01.2008 tarihinde … İli… İlçesi TOKİ konutları inşaatında çalışmakta iken inşaatttan merdiven boşluğuna düşmesi sonucu ölüm olayının meydana geldiği, ölüm nedeninin genel beden travmasına bağlı kaburga, sternum ve omurga kırıkları ile müterafik iç organ yaralanması ve iç kanama sonucu olduğu, hastaneye ambulans ile sevk edilirken ambulansın arızalanması sonucu yaşanan 12 dakikalık gecikmenin ölüm olayına herhangi bir etkisinin olmadığı, yaşanan gecikme ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça usul hukuka aykırı olduğu ileri sürülen İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden;davacılar murisi H…..G….’ın 11.01.2008 tarihinde çalışmakta olduğu inşaatın 5.katından merdiven boşluğuna düşme sonucu ağır yaralandığı, inşaatta çalışan işçiler tarafından A…. D……Hastanesi’ne getirildiği, acil serviste yapılan müdahale sonucu hastanın ileri tetkik ve tedavi için ambulans ile K…. T….. Ü…. Tıp Fakültesi’ne sevk edildiği, yolda giderken ambulansın arıza yaptığı, bunun üzerine olay yerine en yakın hastane olan F…. D…. Hastanesinin ambulansının çağrıldığı, yaklaşık 12 dakika sonra ambulansın olay yerine geldiği, ambulansın arızalanması neticesinde yaşanan gecikmeden dolayı sevkin yapıldığı K….. Ü….. Tıp Fakültesi Hastanesi yerine hastanın en yakın sağlık kuruluşu olan Trabzon F….D…. Hastanesi’ne getirildiği, burada acil serviste yapılan müdahalelere rağmen hastanın öldüğü, davacılar tarafından ölüm olayında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla 08.10.2008 tarihli dilekçe ile 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle davalı idareye başvurulduğu, başvurunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi üzerine görülmekte olan bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdarenin, sunduğu sağlık hizmetinden sorumluluğu noktasında, maddi tazminat talepleri için doğrudan tıbbi uygulama neticesinde meydana gelen zarar ile idarenin eylemi arasında doğrudan illiyet bağının varlığı gerekli ise de, manevi tazmin noktasında böyle bir gereklilik yoktur.
Manevi tazminata hükmedilebilmesi için sunulan sağlık hizmetindeki bir takım eksiklikler yeterli olacaktır.
Olayda Mahkeme tarafından her ne kadar Adli Tıp Kurulu Raporu neticesinde 12 dakikalık gecikmenin ölüme katkısının bulunmadığı, kişideki ölüm sebebinin olay nedeniyle oluşan ağır beden travmasına bağlı olduğu belirtilmişse de, dosyaya sunulan K….. T…… Ü………. Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisinin 06.05.2009 tarihli raporunda, hasta sevki işlemlerinin uygun bir şekilde yapıldığı, fakat yaşanan ambulans arızası nedeniyle meydana gelen 12 dakikalık zaman kayının bu yaralanma türlerinde önemli kayıp olma ihtimali olduğu, hastane ortamında yapılması gereken bazı acil müdahalelerde ( örneğin; göğüs tüpü takılarak akciğerler ve karın boşluğu arasında biriken kanın boşaltılması gibi) gecikme yaşanmasına neden olacağı mütalaa edilmiş olup, 12 dakikalık arızanın sonuca etkili olacak kadar büyük gecikme olmasa da bu durumun davacıların acı, ızdırap ve elemini artırdığı açıktır.
Somut olay değerlendirilerek, sağlık hizmetindeki gecikme nedeniyle davacılarda oluşan elem ve ızdırabı giderecek ve sebebsiz zenginleşmeye de yol açmayacak uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.