Danıştay Kararı 15. Daire 2013/3822 E. 2018/5226 K. 24.05.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/3822 E.  ,  2018/5226 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/3822
Karar No : 2018/5226

Davacı :
Davalılar :
Vekilleri :
Vekili :
Davanın Özeti : Dava, 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 34. maddesinin 3. fıkrasının, bu Yönetmeliğe bağlı olarak çıkarılan 29/09/2008 tarih, 27012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008 Yılı Sağlık Uygulama Tebliğinin 6. maddesinin, 31.12.2008 tarihli ve 27097 (7.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 3. maddesiyle Ana Tebliğe eklenen 6.3.2.4 numaralı maddesinin iptali ile ve bu düzenlemeler gereği davacının bakmakla yükümlü olduğu oğluna yapılan ameliyat nedeniyle ödediği 3.000 TL katılım payının faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
Savunmaların Özeti : Davalı … nce; dava konusu edilen, yürürlükte olan ve hukuka uygunluk karinesinden yararlanan düzenleyici işlemi uygulamak zorunda oldukları, davalıdan tahsil edilen katkı payının hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Diğer davalı nca ise; hayati öneme haiz iyileştirme araç ve gereçleri ile protez ve ortezlerden katılım payı alınmayacağı, kurumlarının Web Sitesinde 03/03/2009 tarihli duyuruda yatarak tedavide kullanılan iyileştirme araç ve gereçlerinin hayati öneme haizdir kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, 5510 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik olarak çıkarılan Yönetmelik ve Tebliğin dava konusu edilen maddelerinin kanuna ve hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceğinden davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Dava konusu Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği 18/04/2014 tarih ve 28976 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Tescil, Prim ve Müstehaklık İşlemleri Yönetmeliğinin 17. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından Genelgenin ve buna bağlı olarak düzenlenen tebliğlerin iptali yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bu işlemler gereği davacıdan tahsil edilen katkı paylarına ilişkin tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Davacı, dilekçesindeki istem ve sonuç kısmında 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğlerinin iptalini istemekte ise de; dava dilekçesinin içeriğinde, 31.12.2008 tarihli ve 27097 (7.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 3. maddesiyle ana Tebliğe eklenen 6.3.2.4 numaralı maddesine yönelik açıklamalarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davanın, anılan Tebliğin sözü edilen maddesine yönelik olarak incelenmesi gerekmektedir.
Dava, 28.8.2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 34. maddesinin 3. fıkrasının, 31.12.2008 tarihli ve 27097 (7.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 3. maddesiyle ana Tebliğe eklenen 6.3.2.4 numaralı maddesinin ve davacının bakmakla yükümlü olduğu oğluna yapılan ameliyat nedeniyle ödediği 3.000 TL katılım payının faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Katılım payı alınması” başlıklı 68. maddesinin birinci fıkrasında; “63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak olanlar şunlardır:
a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) Vücut dışı protez ve ortezler.
c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
d) Kurumca belirlenecek hastalık gruplarına göre yatarak tedavide finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri.”; dördüncü fıkrasında; “Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin birinci fıkranın (b) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgarî ücretin % 75’ini, (d) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı ise bir takvim yılında asgari ücret tutarını geçmemek kaydıyla her bir yatarak tedavi için asgari ücretin dörtte birini geçemez.” hükmü yer almaktadır.
Davacının iptalini istediği, Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 34. maddesinin 3. fıkrasında, 5510 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükümleriyle aynı yönde, “Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri için ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgari ücretin yüzde yetmişbeşini geçemez. % 75’lik üst sınırın hesaplanmasında her bir ortez, protez, iyileştirme araç ve gereci bağımsız olarak değerlendirilir.” hükmüne yer verildiği anlaşılmakla, dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka ve dayanağı üst norma aykırılık bulunmamaktadır.
2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 6.3.2.4. numaralı maddesinde; “(6.3.2.3) numaralı maddede belirtilenler dışında kalan ve sağlık raporunda (yatarak tedavilerde sağlık raporu veya epikrizde) hayati öneme haiz olduğu belirtilmeyen; iyileştirme araç ve gereçleri ile protez ve ortezler.” kuralına yer verilmiştir.
Davacı, iptalini istediği Tebliğ maddesinde, hangi protezlerin “hayati öneme haiz” olduğunun belirtilmediğini, söz konusu “hayati öneme haiz” ifadesinin muğlak ve subjektif olduğunu iddia etmekte ise de; 5510 sayılı Kanun’un ikinci fıkrasındaki; “Katılım payı, birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir.” hükmünde de “sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması” şeklinde benzer ifadeye yer verildiği görülmektedir.
Esasen, 5510 sayılı Kanun’un 68. maddesinin sekizinci fıkrasında; katılım paylarının hesaplanmasında 72. maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarlarının esas alınacağı hükme bağlanmış; 72. maddesinde ise, sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesine ilişkin kurallara yer verilmiştir.
Bu itibarla, anılan Tebliğin iptali istenilen maddesinde ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, DAVANIN REDDİNE karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Daire Başkanlı’ğınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 34. maddesinin 3. fıkrasının, bu Yönetmeliğe bağlı olarak çıkarılan 29/09/2008 tarih, 27012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008 Yılı Sağlık Uygulama Tebliğinin 6. maddesinin, 31.12.2008 tarihli ve 27097 (7.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 3. maddesiyle Ana Tebliğe eklenen 6.3.2.4 numaralı maddesinin iptali ile ve bu düzenlemeler gereği davacının bakmakla yükümlü olduğu oğluna yapılan ameliyat nedeniyle ödediği 3.000 TL katılım payının faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
Davaya konu edilen 28.8.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği, 18/04/2014 tarih, 28976 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Tescil, Prim ve Müstehaklık İşlemleri Yönetmeliğinin 17. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Dolayısıyla dayanaksız kalan dava konusu Tebliğler de yürürlükten kalkmıştır.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra dava konusu düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın bu düzenlemelere ilişkin kısmının konusuz kaldığı görüldüğünden, davanın bu kısmı açısından esası hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Davacının tazminat istemine gelince;
Dosyanın incelenmesinden; davacının dava tarihinde bakmakla yükümlü olduğu oğlunun, davalılardan hastanesinde 09/02/2009 tarihinde yapılan “Posterior segmantel entrumantasyon; 7 veya daha fazla vertebra segmenti” ameliyatında kullanılmış olan iyileştirici nitelikteki tıbbi malzemelerden; 5510 sayılı Kanun’un 68. maddesi, Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 34/3. maddesi, 31/12/2008 tarihinde yürürlüğe giren 2008 yılı Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılması Tebliği’nin 3. maddesi ile yeniden düzenlenen 2008 yılı Sağlık Uygulama Tebliği’nin 6.3, 6.3.1, 6.3.2.3, 6.3.2.4 maddeleri gereğince tahsil edilen % 10 katkı payının iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 68 maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine göre “vücut dışı protez ve ortezler” katılım payı alınacak sağlık hizmetlerinden sayılmış, 2. fıkrasında bu katılım payı oranının “gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirleneceği” belirtilmiş, 3. fıkrasında ise, ödenecek katılım payının tutarının sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgari ücretin % 75’ini geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bahsi geçen Kanuna dayanılarak hazırlanan ve dava konusu edilen, 28.08.2009 tarih ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliğinin 34. maddesinin 3. fıkrasında ise kanundaki hükme ek olarak % 75’lik üst sınırın hesaplanmasında her bir ortez, protez, iyileştirme araç ve gerecinin bağımsız olarak değerlendirileceği düzenlenmiştir.
Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği, 18.04.2014 tarih ve 28976 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Genel Sağlık Sigortası Tescil Prim ve Müstehaklık İşlemleri Yönetmeliğinin 17. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin yerine, 18/04/2014 tarih, 28976 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Uygulamaları Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmeliğin “katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler” başlıklı 24. maddesinin (f) fıkrası ise:
“f) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile belgelendirilmek şartıyla; Kurumca belirlenen hayati öneme haiz vücut dışı protez ve ortezlerden katılım payı alınmaz.”
hükmünü düzenlemiştir. Bu hükümde belirtilen “hayati öneme haiz” ibaresi için de davalılardan Web Sitesinde 03/03/2009 tarihli bir duyuru yayımlayarak açıklama getirmiş ve uygulamada birliğin sağlanması için “Yatarak tedavide kullanılan vücut içi protez ve iyileştirme araç ve gereçleri ile yaşam kalitesini arttırmak amacıyla yapılan ameliyatlarda kullanılan malzemeler de dahil olmak üzere yapılan işlemlerin hepsinin (SUT’ta belirtilen istisnalar hariç) hayati öneme haizdir kapsamında değerlendirilmesi ” gerektiği hususu belirtilmiştir.
Bu durumda davacının oğlunun yatarak tedavi edildiği ve ameliyatta kullanılan malzemelerin yaşam kalitesini arttırmak amacıyla kullanıldığı açık olduğundan hayati öneme haiz olduğu ve katılım payı alınmayacağı açıktır.
Buna göre davacının ödediği katılım payının dava konusu edilen 3.000.-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tazmini gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu düzenleyici işlemlerin yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın bu düzenlemelere ilişkin kısmının konusuz kaldığı görüldüğünden, davanın bu kısmı açısından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, tazminat isteminin KABULÜ ile 3.000.-TL tutarındaki katılım payının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan … TL nispi karar harcından peşin alınan … TL harcın davacıya iadesine, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, … TL nisbi karar harcının tahsili için davalı idarelere müzekkere yazılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara bildirilmesine, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargılama Giderleri
Başvuru Harcı : … TL
Posta Gideri : … TL
Toplam Gider : … TL