Danıştay Kararı 15. Daire 2013/3010 E. 2015/6307 K. 20.10.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/3010 E.  ,  2015/6307 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/3010
Karar No : 2015/6307

Davacı : Türk Tabipleri Birliği
Vekili :
Davalı :
Vekili :

Davanın Özeti : Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 81 İl Valiliğine gönderilen 26/05/2011 tarih ve 17334 sayılı “İşyeri Hekimliği” konulu Genelgenin (1) numaralı bendinde yer alan “…. bunun haricinde kamuda (, Üniversiteler ve TSK dahil) görev yapan hekimlerin mesai saatleri dışında işyeri hekimliği yapmalarının mümkün olmadığı ” şeklindeki kısmının; 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin temel kurgusunun, önce yasaklamayı belirtmek ardından yasağın istisnalarını düzenlemek şeklinde olduğu, anılan kanunda öncelikle hekimlerin çalışma kategorilerini kısıtlayan temel kuralın belirlendiği, sonrasında bu kuralın istisnası olarak kategori içinde birden çok yerde çalışabilmesinin yanı sıra kurum tabiplerinin ayrıca işyeri hekimliği de yapabilmeleri şeklinde istisnanın olduğu, Danıştay 5. Dairesi 06/04/2011 tarih ve E:2010/4406, K:2011/1696 sayılı kararında, kamuda görevli hekimlerin özel sağlık kurumlarında çalışmalarının yasaklanmasını hukuka aykırı bulmazken, muayenehane açmalarının yasaklanmasını hukuka aykırı bulduğu, kararın gerekçesinde özel muayenehanelerin sağlık kurum ve kuruluşu olmadığının belirtildiği, bu nedenle iş yeri hekimliği içinde benzer bir yorumun mümkün olması gerektiği, kamu görevini tam olarak yerine getiren ve mesaisinden arta kalan zamanda işyeri hekimliği yapmak isteyen hekimlerin davalı bakanlık tarafından böyle bir sınırlamaya tabi tutulmasının ülkemizde işyeri hekimliği hizmetinin sunulmasını engelleyeceği, ayrıca genelgeyle hekimlerin özlük haklarının da ciddi şekilde ihlal edildiği iddialarıyla iptali talep edilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Beşinci Dairesi’nin 06/04/2011 tarih ve E:2010/4406, K:2011/1696 sayılı kararı üzerine, 1219 sayılı Kanunun 12. maddesi çerçevesinde işyeri hekimliği uygulamalarına yönelik olmak üzere hukuki değerlendirme yapıldığı, bunun sonucunda sözleşmeli statüde olanlarda dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde döner sermaye ek ödemesi almaksızın çalışan tabiplerin işyeri hekimliği yapabileceği, bunun haricinde kamuda (, Üniversiteler ve TSK dahil) görev yapan hekimlerin mesai saatleri dışında işyeri hekimliği yapmalarının mümkün olmadığı neticesine ulaşılarak dava konusu genelgenin hazırlandığı, haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Davanın reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 81 İl Valiliğine gönderilen 26.5.2011 tarih ve 17334 sayılı “İşyeri Hekimliği” konulu Genelgenin (1) numaralı bendinde yer alan “…. bunun haricinde kamuda (, Üniversiteler ve TSK dahil) görev yapan hekimlerin mesai saatleri dışında işyeri hekimliği yapmalarının mümkün olmadığı ” şeklindeki kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin dava konusu Genelgenin yayımlandığı tarihte yürürlükte olan üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesinde; “sözleşmeli statüde olanlar da dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi olmayan tabipler iş yeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Bu maddenin uygulanmasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar nca belirlenir” kuralı yer almıştır.
Öte yandan 5947 sayılı Kanunun 7.maddesi ile 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları değiştirilmiştir.
Bu fıkralara yönelik Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı üzerine nın internet sitesinde 16.7.2010 tarihinde yayımlanan “Tam Gün Kanunu ile ilgili Basın Açıklaması ” ile 5947 sayılı Kanun ve bu Kanun hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararına göre , üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan tüm doktorların muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin işlemin iptali istemiyle Danıştay Beşinci Dairesinde açılan davada; dava konusu işlemin kamuda görevli hekimlerin muayenehane açmayacaklarına ilişkin bölümünün iptaline, davanın kamuda görevli hekimlerin Özel Sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Dava konusu Genelgede bu kararın uygulanma şeklinin nasıl olacağının açıklanmasına ilişkindir.
Söz konusu kararın temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca kararın iptale yönelik kısmı bozulmuş, redde ilişkin kısmı onanmıştır. Sonuç olarak, kamuda çalışan tüm doktorların üniversite öğretim üyeleri hariç muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere dava konusu Genelge maddesinde davanın açıldığı tarih itibariyle dayanağı Kanun maddesine aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi 2.1.2014 tarih ve 6514 sayılı Kanunun 21. maddesi ile “Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere işyeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Tabipler, işyeri hekimliği eğitimini alma ve işyeri hekimliği belgesine sahip olma şartı aranmaksızın 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği görevini yapabilirler. Bu maddenin uygulanmasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar nca belirlenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Oluşan bu hukuki durumla Genelgenin uygulanma olanağı kalmadığı, işyeri hekimliği açısından yeni kurallar öngörülmüş olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 81 İl Valiliğine gönderilen 26/05/2011 tarih ve 17334 sayılı “İşyeri Hekimliği” konulu Genelgenin (1) numaralı bendinde yer alan “…. bunun haricinde kamuda (, Üniversiteler ve TSK dahil) görev yapan hekimlerin mesai saatleri dışında işyeri hekimliği yapmalarının mümkün olmadığı ” şeklindeki kısmının iptali talebiyle açılmıştır.
1219 sayılı Tababet Şuabatı San’atların Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12. maddesinin dava konusu Genelgenin yayımlandığı tarihte yürürlükte olan üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesinde; “sözleşmeli statüde olanlar da dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi olmayan tabipler iş yeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Bu maddenin uygulanmasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar nca belirlenir” kuralı yer almıştır.
İptali istenen Genelgeye bir bütün olarak bakıldığında, İşyeri hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ve Anayasa Mahkemesince 1219 sayılı Tababet Şuabatı San’atların Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12. maddesinde değişiklik öngören 5947 sayılı Kanunun bazı maddelerinin iptaline karar verilmesi üzerine , Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bazı il valiliklerince, kamuda görev yapan bir hekimin mesai saatleri dışında bir iş yerinde sözleşme yapmak suretiyle iş yeri hekimliği yapmasına imkan bulunup bulunmadığı hususunda, davalı ‘ndan görüş talep edildiği, bu talep üzerine bakanlıkça inceleme yapılarak konunun değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bakanlıkça yapılan bu değerlendirmede, 5947 sayılı Kanunun 7. maddesi ile 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının değiştirildiği, bu değişikliğe karşı açılan dava da Anayasa Mahkemesi’nce verilen karar ve bu karar üzerine yapılan bakanlığın basın açıklamasına karşı açılan davada Danıştay Beşinci Dairesi’nin 06/04/2011 tarih ve E:2010/4406, K:2011/1696 sayılı kararından bahsedilerek, dava konusu edilen kısmı içeren bölümde, “…. Danıştay’ın bu kararının gerekçesi nazara alınarak, 1219 sayılı Kanunun 12. maddesi çerçevesinde işyeri hekimliği uygulamalarına yönelik olmak üzere hukuki değerlendirme yapıldığında, sözleşmeli statüde olanlarda dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde döner sermaye ek ödemesi almaksızın çalışan tabiplerin iş yeri hekimliği yapabileceği, bunun haricinde kamuda (, Üniversiteler ve TSK dahil) görev yapan hekimlerin mesai saatleri dışında işyeri hekimliği yapmalarının mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.” denilmektedir.
5947 sayılı Kanunun 7. maddesi ile 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları değiştirilmiştir.
Bu fıkralara yönelik Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı üzerine nın internet sitesinde 16/7/2010 tarihinde yayımlanan “Tam Gün Kanunu ile ilgili Basın Açıklaması ” ile 5947 sayılı Kanun ve bu Kanun hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararına göre , üniversite öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan tüm doktorların muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin işlemin iptali istemiyle Danıştay Beşinci Dairesinde açılan davada; dava konusu işlemin kamuda görevli hekimlerin muayenehane açamayacaklarına ilişkin bölümünün iptaline, davanın kamuda görevli hekimlerin Özel Sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığına ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararın temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca kararın iptale yönelik kısmı bozulmuş, redde ilişkin kısmı onanmıştır. Sonuç olarak, kamuda çalışan tüm doktorların üniversite öğretim üyeleri hariç muayenehane açmaları ve özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarının mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere dava konusu Genelge Danıştay Beşinci Dairesinin anılan kararının uygulanma şeklinin nasıl olacağının izahına ilişkindir.
Bu durum ve yukarıda belirtilen Genelgenin yayımlandığı tarihte yürürlükte olan 1219 sayılı kanunun üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi dikkate alındığında, dava konusu genelge maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 1219 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi 02/01/2014 tarih ve 6514 sayılı Kanunun 21. maddesi ile “Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, kurumlarının izniyle aylık otuz saati geçmemek üzere işyeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Tabipler, işyeri hekimliği eğitimini alma ve işyeri hekimliği belgesine sahip olma şartı aranmaksızın 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği görevini yapabilirler. Bu maddenin uygulanmasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar nca belirlenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Oluşan bu hukuki durumla Genelgenin uygulanma olanağı kalmadığı, işyeri hekimliği açısından yeni kurallar öngörülmüş olduğuda açıktır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.