Danıştay Kararı 15. Daire 2013/2752 E. 2015/5897 K. 12.10.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/2752 E.  ,  2015/5897 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/2752
Karar No : 2015/5897

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı tarafından, 28.8.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde geçen “…ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar …” ibaresi ile (6). ve (7). fıkralarının, 53. maddesinin 3. fıkrasının, 70. maddesinin 2. fıkrasının, 105. maddesinin 1. fıkrasının a bendinin 2 nolu alt fıkrasında geçen “…2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen …” ibaresinin iptali ile dayanağı olan 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile 2. fıkrasının (f) bendinde geçen ”657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar” ibaresinin, 25. maddesinde geçen %60 oranının memurlar ve diğer kamu görevlileri yönünden, 41. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin, 80. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinin 3 no.lu alt bendinde geçen ”…2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 106. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen…” ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İptai istenilen Yönetmelik hükümlerinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği yolundadır.
Düşüncesi : Davacı Konfederasyonun doğrudan dava konusu Yönetmeliğe karşı dava açma ehliyeti bulunduğu, işin esası hakkında ise davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, Davacı tarafından, 28.8.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde geçen “…ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar …” ibaresi ile (6). ve (7). fıkralarının, 53. maddesinin 3. fıkrasının, 70. maddesinin 2. fıkrasının, 105. maddesinin 1. fıkrasının a bendinin 2 nolu alt fıkrasında geçen “…2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen …” ibaresinin iptali ile dayanağı olan 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile 2. fıkrasının (f) bendinde geçen ”657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar” ibaresinin, 25. maddesinde geçen %60 oranının memurlar ve diğer kamu görevlileri yönünden, 41. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin, 80. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinin 3 no.lu alt bendinde geçen ”…2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 106. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen…” ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılmıştır.
Davacının Anayasaya aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir.
28.8.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği 12.5.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 125.maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Dava konusu edilen düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması, ayrıca eski düzenlemeye dayalı olarak tesis edilmiş bir uygulama işleminin de dava konusu edilmemiş olması karşısında davanın konusu kalmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, duruşma için taraflara önceden bildirilmiş bulunan 12.10.2015 tarihinde davacı vekili Av……’ın geldiği,’nın vekili Av…….’nun geldiği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı sendika konfederasyonu tarafından, 28.8.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde geçen “…ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar …” ibaresi ile (6). ve (7). fıkralarının, 53. maddesinin 3. fıkrasının, 70. maddesinin 2. fıkrasının, 105. maddesinin 1. fıkrasının a bendinin 2 nolu alt fıkrasında geçen “…2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen …” ibaresinin iptali ile dayanağı olan 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile 2. fıkrasının (f) bendinde geçen ”657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar” ibaresinin, 25. maddesinde geçen %60 oranının memurlar ve diğer kamu görevlileri yönünden, 41. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin, 80. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinin 3 no.lu alt bendinde geçen ”…2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 106. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen…” ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği hükme bağlanmış, aynı Yasanın 15. maddesinin 1/b bendinde de, dava açanın ehliyetinin bulunmaması halinde davanın reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 3(g) maddesinde, sendika; kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar, konfederasyon ise; değişik hizmet kollarında bu Yasaya tabi olarak kurulmuş en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliği olan üst kuruluşlar olarak tanımlanmış olup, aynı Yasanın 19. maddesinde de, üyelerin idare ile ilgili doğacak ihtilaflarında, ortak hak ve menfaatlerinin izlenmesinde veya hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya mirasçılarını her düzeyde ve derecedeki yönetim ve yargı organları önünde temsil etmek veya ettirmek, dava açmak ve bu nedenle açılan davalarda taraf olmak sendika ve konfederasyonların görevleri arasında sayılmıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 3.3.2006 günlü, E:2005/1, K:2006/1 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 4688 sayılı Kanun’un 19/f maddesi, sendika ve üst kuruluşlara, bizzat taraf oldukları hukuki ilişkiler dolayısıyla davacı ve davalı oluş sıfatları ile ortak çıkarların korunması için tanınan davacı olabilme sıfatından başka, hukuki yardım gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda üyelerini veya bunların mirasçılarını her derecedeki yargı organları önünde temsil etmek ve dava açma hakkı tanımaktadır. Yasa koyucu 19/f maddesi ile sendika ve üst kuruluşları, diğer tüzel kişiliklere genel hükümler uyarınca tanınan taraf olma ve dava açma ehliyetinin dışında, üyelerini ve bunların mirasçılarını temsil etme ve ettirme yetkisi ile donatmaktadır. Buna göre, sözkonusu maddenin sendikalara ve üst kuruluşlarına tanıdığı yetkinin ehliyet değil temsil bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla yasa koyucu, getirdiği bu düzenleme ile, idare tarafından sendika üyesi kamu görevlisi hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemler nedeniyle bu ilişkinin tarafı olmayan sendika ve üst kuruluşa, üyesinin isteğine bağlı olarak uyuşmazlığın çözümünde taraf olarak kendisini temsil etme yetki ve sorumluluğu vermektedir.
Bu bağlamda,kamu görevlileri sendika ve üst kuruluşlarının, sendika üyesi olan kamu görevlisinin isteği üzerine, statüsü ve statüsünden kaynaklanan hak, yükümlülük, görev ve sorumlulukları ile atama, nakil, disiplin ve personel hukukuna ilişkin diğer düzenlemelere dayalı olarak, üyeleri hakkında tesis edilen bireysel (subjektif) işlemlere karşı, üyelerini temsilen avukatları aracılığıyla dava açabilecekleri ve bu nedenle açılan davalarda taraf olabilecekleri sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 28.8.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin bazı kurallarının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu düzenleme ile ilgili olarak, hakları ihlal edilmiş kişiler ile bu kişilerin üyesi olduğu sendika tarafından dava açılabileceğinde kuşku bulunmamaktadır. Ancak, en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturduğu bir Konfederasyonun, doğrudan kendi üyesi sendikalara uygulanma olanağı bulunmayan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin karşı dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan… -TL. yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 12.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.