Danıştay Kararı 15. Daire 2013/2013 E. 2016/5837 K. 06.12.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/2013 E.  ,  2016/5837 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/2013
Karar No : 2016/5837

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava;davacı tarafından, çalıntı olduğu gerekçesiyle el konulan kendisine ait …. plakalı aracın tarafına iade edilmemesi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen 18.000 TL maddi zararının, el koyma kararının uygulandığı tarih olan 28/06/2010 gününden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce; yürütülmekte olan bir soruşturma nedeniyle yargı kararına istinaden davacıya ait araca el konularak muhafaza altına alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Satış ve Devirlerde Araçların Tescili” başlıklı, uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 37. maddesinin 3. bendinde “Tescil için gerekli olan harç pulu müracaat formunun tescil kuruluşunda kalacak olan nüshasına yapıştırılır veya belirlenen harç miktarının ödendiğini gösteren makbuz tescili yapan kuruluşça tescil dosyasında muhafaza edilir, araç tescil defterinin ilgili bölümüne sahip değişikliği işlenerek, yeni sahibi adına tescili yapılır.” hükmü, 4. bendinde ise “Müracaat sırasında noterlerce verilmiş satış veya devir senedi ibraz edilir.” hükmü yer almaktadır.
Trafik tescil bürolarınca aracın devir tescil işlemleri yapılırken müracaat sırasında noterlerce verilmiş satış veya devir senedinin ibraz edileceği, tescil birimince satış senedinin tescil işlemine esas teşkil edeceği açıktır.
Anayasanın 125. maddesinde; İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu ve idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Buna göre idarece hizmetin işleyiş ve yerine getirilmesi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi, kusurlu işlemesi gibi nedenlerle kişilere verilen zararlar idare tarafından tazmin edilmek durumundadır.
Hizmetin iyi işlememesi sonucu kişilerin zarara uğramaları halinde, doğan zararların idare tarafından karşılanması gerekmektedir. Ayrıca, hizmeti yürüten personelin görevi sırasında yaptığı eylem ve işlemlere ilişkin kişisel kusurunun hizmet kusuru oluşturacağı ve idarenin de bu zararın tazminiyle sorumlu tutulacağı, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Hizmet kusuru, kamu hizmetinin organizasyonu ve işleyişinden kaynaklanır. Kamu hizmeti eksik veya kötü yürütülmekteyse veya bu faaliyet hizmet gerekleriyle bağdaştırılamayacak nitelikteyse, idarenin hizmeti kusurlu yürüttüğünün kabulü zorunludur. Ancak idarenin işlem ve eylemleri dolayısıyla hizmet kusuru işlediğini söyleyebilmek için saptanan hukuki sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2006 model kahverengi bej renginde ……….aracı, … 2. Noterliğinin 22/02/2010 tarih ve 02378 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile ……. adlı vatandaştan satın aldığı, 30/03/2010 tarihinde, … Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde aracı … plaka üzerine tescil ettirdiği, … … 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile, aralarında davacıya ait aracın da bulunduğu 101 adet araç hakkında, CMK 127/1. maddesi uyarınca, üzerinde inceleme yapılmak üzere el koyma kararı verildiği, bu karara istinaden Küçükçekmece C. Başsavcılığı tarafından verilen talimat gereği, davacıya ait aracın … Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliğince çalıntı kayıtlarına alınarak arandığı, bu kapsamda 28/06/2010 tarihinde …’nda emniyet ekiplerince yapılan rutin kontrollerde davacının durdurularak, kullandığı araca yukarıda bahsi geçen yargı kararı uyarınca el konulduğu, davacının çalıntı olduğu gerekçesiyle el konulan aracın iade edilmesi ve zararının tazmini istemiyle ‘na başvurduğu, bu başvurusunun reddedilmesi üzerine davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanması ve çalıntı araçların bir başkası adına tescilinin önlenmesidir. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaraları ile tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması gerekmektedir.
Davalı idarece, davacıya ait araca el konulmak suretiyle gerçekleştirilen eylem ve işlemlerin idarenin yürüttüğü hizmetin bir gereği olarak tesis edildiği düşünülse de, bu durum davalı idarenin aracın tescili aşamasında kusurlu hareket ettiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağından, davalı idarece tescil işleminin kusurlu olarak işletilmiş olması nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın tazmini gerekeceğinden aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.