Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1842 E. 2016/745 K. 09.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1842 E.  ,  2016/745 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1842
Karar No : 2016/745

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : Davacı şirketin …. 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında yapılan ihalede satın aldığı … plakalı aracın kendi adına tescili istemiyle yaptığı başvurunun araç üzerinde ihtiyati tedbir şerhi bulunduğundan bahisle reddine ilişkin 13.07.2011 tarih ve 64008 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … 2. İdare Mahkemesi’nce; … plakalı araç üzerinde … 1. ve 3. İş Mahkemeleri ile Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından konulan ihtiyati tedbir şerhleri bulunduğu, söz konusu tedbirlerin araçların üçüncü kişilere yapılacak devir ve temliklerinin önlenmesine yönelik olduğu, davaların alacaklısı konumunda olan kişilerden mal kaçırmanın engellenmesinin amaçlandığı, buna göre cebri icra ile veya rızaen yapılacak satışlar arasında herhangi bir fark bulunmadığı, her iki durumda da tedbir nedeniyle tescil yapılamayacağı, aksi düşüncenin muvazaalı haciz işlemleri ile tedbir kararının hükümsüz hale getirileceği, Mahkeme tarafından konulan tedbirin ancak Mahkeme kararı ile kaldırılabileceği ve Mahkeme kararına uyulmasının Anayasal bir zorunluluk olduğu gibi icra müdürlüğü marifetiyle de tedbir kararının bertaraf edilemeyeceği açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine,… 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 20. maddesinin (d) bendinin sekizinci fıkrasında; “Haciz, müsadere, zapt, buluntu, trafikten men gibi nedenlerle; icra müdürlükleri, vergi dairesi müdürlükleri, milli emlak müdürlükleri ile diğer yetkili kamu kurum ve kuruluşları tarafından satışı yapılan araçların satış tutanağının bir örneği aracın kayıtlı olduğu trafik tescil kuruluşlarına üç işgünü içerisinde gönderilir. Aracı satın alanlar gerekli bilgi ve belgeleri sağlayarak ilgili trafik tescil kuruluşundan bir ay içerisinde adlarına tescil belgesi almak zorundadırlar. Alıcıların tescil belgesi almak için süresinde başvurmamaları halinde bu araçları alıcıları adına re’sen kayıt ve tescil ettirmeye Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilidir.” hükmüne, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Mülkiyetin geçmesi” başlıklı 279. maddesinde ; “Artırmada taşınır bir mal alan kişi, onun mülkiyetini ihale anında kazanır. Artırmadan alınan taşınmazın mülkiyeti, ancak tapu siciline tescille alıcıya geçer.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda metnine yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; icra müdürlükleri tarafından ihale yoluyla satışı yapılan araçların mülkiyetinin ihale anında alıcıya geçeceği, bunun için ayrıca tescil işlemine ihtiyaç bulunmadığı, yapılacak tescilin bildirici mahiyette olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tedbire muhalefetin cezası” başlıklı 398. maddesinde; “İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir.” hükmüne yer verilmiştir.
Üzerinde ihtiyati tedbir şerhi bulunan araç hakkında satış işleminin icra müdürlüğü tarafından yapılmaması gerektiği açıktır. Ancak geçerli bir ihale ile satış yapılmışsa bunun sonucu satışın geçersiz olması veya tedbir kararı kalkana kadar tescilin yapılmaması olmamalıdır. İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimseler hakkında 6100 sayılı Kanun’un 398. maddesi kapsamında dava açılabileceği gibi, hakları olumsuz etkilenenler tarafından hukuk mahkemerinde tazminat davası açılması da mümkündür.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.