Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1841 E. 2017/1578 K. 05.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1841 E.  ,  2017/1578 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1841
Karar No : 2017/1578

Temyiz Edenler (Davalılar) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı tarafından noter satış sözleşmesiyle satın aldığı ve idarece adına… plakasıyla tescil edilen aracın, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma kapsamında çalıntı olduğunun tespit edilmesinin ardından el konulması üzerine, aracın davalı idarelerin tescil ve muayene kayıtlarına güvenerek satın alındığı, idarelerin kusurlu olarak işlettiği trafik tescil ve kayıt hizmeti ile araç muayenesi hizmeti nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 7.000,00 TL araç bedeli ve 2.450,00 TL iyileştirme masrafı olarak toplam 9.500,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; olayda davacı tarafından noter satış sözleşmesiyle satın alınan aracın, tescilden önce 10.01.2007 tarihinde Sakarya Muayene Komisyonu tarafından muayenesinin yapıldığı ve ardından 11.01.2007 tarihinde muayene raporundaki bilgiler kullanılarak motor ve şase numarası da belirtilmek suretiyle davacı adına tescil edildiği, …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma kapsamında araca çalıntı olduğundan bahisle 27.02.2008 tarihinde el konulduğu ve aynı tarihli yakalama ve tespit tutanağında aracın şase numaralarının ikinci altı karakterinden dört tanesinin gözle görülür şekilde sonradan çakılmak suretiyle oynanmış olduğu yönünde tespitlere yer verildiği, bu durumda davalı ‘nün araç muayene istasyonlarında muayene işlemlerini Aralık 2008 yılına kadar yaptığı, dava konusu aracın davacıya devri sırasında aracın 10.01.2007 tarihinde yapılan muayenesinde gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden hizmet kusurunun bulunduğu, davalı nın ise, dosya içeriğine göre, 2918 sayılı Kanun uyarınca trafik tescil işlemlerinin ülke genelinde yapılmasından, motorlu araçların kayıtlarının tutulmasından ve bu kayıtlarla ilgili her türlü değişikliğin izlenmesinden sorumlu olduğu, davacının idarenin tescil kayıtlarına güvenerek çalıntı aracı satın aldığı görüldüğünden trafik kayıt ve tescil hizmetinin gereği gibi yürütülemediği, sonuç olarak araca el konulması nedeniyle meydana gelen zararın hizmetin kusurlu işlemesi nedeniyle ortaya çıktığı ve davalı idareler tarafından tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile araç bedeli olarak 5.000,00 TL ve iyileştirme masrafları olarak 2.450,00 TL olmak üzere toplam 7.450,00 TL maddi 3.000,00 TL manevi tazminatın görevsiz yargı merciine başvuru tarihi olan 14.03.2008 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin ise reddi yolunda verilen kararın, davalı idareler tarafından kabule ilişkin kısmının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; davalılardan ‘nün temyiz aşamasındaki duruşma talebi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; davacı tarafından kendisine karşı hukuki sorumluluğu bulunan kişilere adli yargı merciilerinde dava açıldığı ve bu davalarda zararının bir kısmının veya tamamının tazmin edildiği tespit edilirse, idarece bu hususun dikkate alınacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz istemlerinin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:…. sayılı kararının kabule ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi