Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1824 E. 2016/1965 K. 22.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1824 E.  ,  2016/1965 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1824
Karar No : 2016/1965

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve …sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacı Belediye Başkanlığı tarafından, …ve …Belediyelerinin 29.03.2009 tarihinde davacı idareye katıldığından bahisle anılan belediyeler adına kayıtlı olan …ve …plakalı araçların adına tescil edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 05.05.2011 tarih ve 23847 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesince; Karayolları Trafik Yönetmeliğinin Yeni Kayıt başlıklı 31. maddesinde ” … Trafik tescil kuruluşlarına müracaat sırasında sahiplik belgesi, uygunluk belgesi, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile özel tüketim vergisi ödeme belgesinin aslının ibraz edilmesi zorunludur …” düzenlemesine yer verildiği, olayda davacının tescil talebinin Yönetmelikte sayılı belgelerin sunulmadığı gerekçesiyle reddedildiği, anılan mevzuat uyarınca tescilin yapılabilmesi için adı geçen belgelerin ibrazının zorunlu olduğu ve davacının başvurusu sırasında davalı idareye sunulmadığı anlaşıldığından davacının tescil başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayalı olarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Satış ve Devirler” başlıklı 36. maddesinin 1. fıkrasında; Resmi araçların satış veya devirlerinin ait oldukları kurum veya kuruluşların tabi oldukları mevzuata göre yapılacağı kurala bağlanmış olup, maddenin devam eden kısmında da (resmi olmayan) diğer araçların her çeşit satış ve devirlerine ilişkin uygulanacak kurallara yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanun’un Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi başlıklı 11. maddesinde; “Meskûn sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder.” hükmüne,12. maddesinin ikinci fıkrasında ise; “8. maddede geçen birleşme ve katılmalara, 9. maddede geçen mahalle kaldırılmasına, 11. maddede geçen belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına veya bir beldenin köye dönüştürülmesine dair kararlar ilk mahallî idareler seçimlerinde uygulanır ve seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
12 Ağustos 2006 tarih ve 26257 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İçişleri Bakanlığı’nın 2006/8352 sayılı müşterek kararnamesi ile Belediye Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca; …ili merkez ilçeye bağlı …, …, …, …, …, ……, …, …, …, …, …ve …Belediyeleri ile …, …, …, …, …, …, …, …, …(…) ve …Köylerinin tüzel kişiliklerinin feshedilerek …Belediyesi sınırları içine katılması hususu düzenlenmiş ve bu kararname Kanun’un 12. maddesi uyarınca kararnameden sonra yapılan ilk mahalli seçim tarihi olan 29.03.2009 tarihi itibariyle hüküm ve sonuç doğurmaya başlamıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı Belediye Başkanlığı tarafından yukarıda metnine yer verilen mevzuat gereğince 29.03.2009 tarihi itibariyle tüzel kişilikleri kaldırılarak sınırlarına katılan …ve …Belediyeleri envanterine kayıtlı …ve …plakalı araçların adına tescil edilmesi istemiyle idareye başvuru yapıldığı, idare tarafından davaya konu 05.05.2011 tarih ve 23847 sayılı işlem ile; yeni kayıt ve tescil için Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 31. maddesinde düzenlenen ve başvuru sırasında ibrazı zorunlu olan belgelerin ibraz edilmediği gerekçesiyle başvurunun reddedildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen Yönetmeliğin 36. maddesi ile resmi araçların satış ve devri konusunda ait oldukları kurum veya kuruluşların tabi oldukları mevzuat hükümlerinin uygulanacağı kuralına yer verilmiş olup; olayda tüzel kişiliği kaldırılan belediyelere ait resmi araçların devri/tescili dava konusu edildiğinden uygulanacak kuralın 5393 sayılı Kanun’un 11. maddesi olduğu sonucuna ulaşılarak uyuşmazlık bu madde kapsamında incelenmiştir.
Anılan maddede, tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçlarının katıldıkları belediyeye intikal edeceği düzenlemesine yer verilerek, katılma tarihi itibariyle tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin tüm mallarının -dava özelinde resmi araçların- tüm alacak ve borçlarıyla devredildiği, kısacası tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler ile katıldıkları belediye arasında kanuna dayalı devir/halefiyet ilişkisinin kurulduğu görülmektedir.
Olayda; davacının tescil talebinin dava konusu işlemde belirtildiği üzere yeni tescil ve kayıt talebi olmadığından Yönetmelik uyarınca ilk tescil sırasında aranan belgelerin ibrazına gerek olmadığı, kanunla getirilen ve yukarıda metnine yer verilen müşterek kararname uyarınca somutlaştırılan kanuni halefiyet kapsamında yapıldığı anlaşılan davacının tescil talebinin ayrıca bir belge aranmaksızın kabul edilerek tescil işlemlerinin yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Böylece; davacının kanuna dayalı devir ile mülkiyetine geçen araçların tescil başvurusunun yeni tescil ve kayıt başvurusu olarak nitelenerek ilk tescil sırasında aranan belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve …sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.