Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1635 E. 2016/2522 K. 12.04.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1635 E.  ,  2016/2522 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1635
Karar No : 2016/2522

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf(Davacı) :

İstemin Özeti : …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin kısmen değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacı adına kayıtlı … ve …plakalı çekici ve yarı römorkun tescil kayıtlarının 5838 sayılı Kanun’un geçici 2/4. maddesi uyarınca silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 25.03.2011 tarih ve 8886 sayılı İl Emniyet Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nce; dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre, davacı tarafından tescil kayıtlarının silinmesi istenilen anılan her iki aracın da dava konusu işlem tarihi itibariyle kayıp oldukları, bir başka ifade ile mevcut olmadıkları hususunun açık olduğu, bu nedenle 5838 sayılı Kanun’un geçici 2/4. maddesinde yer alan mevcut olmayan araçlarla ilgili tescil kaydının silinmesine dair imkandan yararlanmaları gerektiği, öte yandan, her ne kadar davalı idarece anılan araçların tescil kayıtlarında 6183 sayılı Kanun hükümleri dışında konulmuş başkaca tedbirlerin (…3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce …sayılı dosya kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının) bulunması nedeniyle tescil kaydının 5838 sayılı Kanun’un geçici 2/4. maddesi hükümleri uyarınca silinemeyeceği ileri sürülmekte ise de, anılan Kanun maddesinde davalı idarenin bu iddiasını destekler yönde getirilen bir düzenleme bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından anılan araçların tescil kayıtlarının silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
28.02.2009 tarih ve 27155 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılaması Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mevcut olmayan veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup model yılı 1998 ve daha eski olan taşıtların, bu durumlarının kanaat verici belgelerle tevsik edilmesi veya ilgili trafik tescil kuruluşu nezdinde adlarına kayıtlı olanlar tarafından yazılı bildirimde bulunulması halinde, bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4’ünün 31/12/2014 tarihine kadar ödenmesi şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği ve ödemeyi müteakip trafik tescil kayıtlarının silineceği, bu fıkra kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların daha sonra bulunması veya varlığının tespiti halinde, terkin tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı yapılacağı, bu takdirde terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme gerek olmaksızın bulundukları veya tespit edildikleri yılın Ocak ayında motorlu taşıtlar vergisi adıyla tahakkuk etmiş sayılacağı ve Ocak ayının son günü vade tarihi kabul edilerek takip ve tahsil edileceği, bulunan veya varlığı tespit edilen taşıtın noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alındığının tevsiki halinde taşıt, satış tarihi itibarıyla alıcı adına tescil edileceği ve alıcı adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edileceği; 8. fıkrasında ise bu madde kapsamında tescil kayıtları silinen motorlu taşıtlara ait daha önce ödenmiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile buna ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezaları red ve iade edilmeyeceği, tescil kayıtları silinen bu taşıtlar üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizlerin kaldırılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddenin gerekçesinde de hurda haline gelen ve çalışma imkanı bulunmayan eski model motorlu kara taşıtlarının hurdaya çıkartılabilmesi ancak ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına hurdaya ayrılacak taşıt kayıt ve tescilli olan mükelleflerin, bu taşıtlar ile ilgili olarak ödenmemiş motorlu taşıtlar vergisi bulunmamasına bağlı olduğu, özellikle hurda durumunda bulunan kamyon ve kamyonet sahibi mükelleflerin bu taşıtlarını çalıştıramadıkları için motorlu taşıtlar vergisini ödeyememekte, kullanamadıkları taşıtlarını hurdaya ayırmak istediklerinde ise motorlu taşıtlar vergisi borçları bulunduğu için, taşıtlarını hurdaya ayıramadıkları, bu düzenleme çevesinde sahipleri tarafından hurdaya çıkarılmak istendiği halde motorlu taşıtlar vergisi borcu nedeniyle hurdaya çıkarılamayan ve çevreyi kirleten eski ve kullanılamaz durumda bulunan taşıtların trafikten çekilmesi teşvik edilerek çevrenin korunması ve taşıt parkının yenilenmesi temin edildiği ve böylece sosyal ve ekonomik amacın birlikte gerçekleştirilmesinin sağlandığı, madde ile motorlu kara taşıtlarını hurdaya ayıran gerçek ve tüzel kişilerin tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezalarının terkin edilmesinin yanında, hurdaya çıkartılan taşıt üzerinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizlerin de kaldırılacağı açıklanmıştır.
Ayrıca 5838 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları gösteren 25.03.2009 tarih ve 27180 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (33) Seri Nolu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği’nde de 5838 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinden faydalanmak için başvuracak mükelleflerden, adlarına kayıt ve tescilli taşıtları üzerinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz gibi benzeri şerhlerin bulunması halinde bu şerhler kaldırılmadıkça madde hükmünden yararlanamayacakları düzenlemesi yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı adına kayıtlı … ve …plakalı çekici ve yarı römorkun 2001 yılından beri bulunamadığı, nerede ve kimde olduğunun bilinmediğinden bahisle tescil kayıtlarının 5838 sayılı Kanun’un geçici 2/4. maddesi uyarınca silinmesi istemiyle idareye başvuru yapıldığı, davalı idarece 25.03.2011 tarihinde tesis edilen işlemle başvurunun reddedildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı, dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelendiğinde; söz konusu araçların 27.08.1990 tarihinde kaçak orman emvali nakli suçu nedeniyle el konulduğu ve …Sulh Ceza Mahkemesinin …sayılı dosyasında 6831 sayılı Kanun’a muhalefet suçu nedeniyle dava açıldığı, araçların davacıya yediemin olarak teslim edildiği, davacının söz konusu araçları kendi aralarında yaptıkları sözleşme ile …Mermercilik Sanayi Limited Şirketi’ne 06.04.2000 tarihinde sattığı, adı geçen şirketçe de 15.08.2002 tarihinde başka bir şahsa satıldığı, …Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 05.07.1994 tarihinde sonuçlanarak araçların müsaderesine karar verildiği, …Orman İşletmesi’nce müsadere kararının infazı için söz konusu araçların davacıdan istendiği, araçların davacı tarafından teslim edilmemesi nedeniyle adı geçen idare tarafından, araçların yetkili mercilerce de bulunamadığından bahisle davacı aleyhine 20.000,00 TL tazminat davası açıldığı, söz konusu davanın …2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/240 esas sayılı dosyasında devam ettiği, araçların tescil kayıtları incelendiğinde ise, her iki araç üzerinde 6183 sayılı Kanun uyarınca konulmuş sair şerhlerin bulunduğu, … plakalı araç üzerinde de …3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından konulmuş ihtiyati tedbir şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelendiğinde; temyize konu İdare Mahkemesi kararının; ” … davacı tarafından tescil kayıtlarının silinmesi istenilen anılan her iki aracın da dava konusu işlem tarihi itibariyle mevcut olmadıkları hususunun açık olduğu, bu nedenle 5838 sayılı Kanun’un geçici 2/4. maddesinde yer alan mevcut olmayan araçlarla ilgili tescil kaydının silinmesine dair imkandan yararlanmaları gerektiği … ” yönündeki gerekçesi maddi olay ile örtüştüğünden hukuka uygun olduğu görülmüş olup, kararın anılan kısmı bakımından temyiz isteminin reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının; araçların tescil kayıtlarında 6183 sayılı Kanun hükümleri dışında konulmuş başkaca tedbirlerin bulunmasının tescil kaydının silinmesine engel olmadığı … ” yönündeki gerekçesi yönünden ise;
Davalı idare tarafından sununan savunma dilekçesinde, … plakalı araç üzerinde …3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …sayılı dosyası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının bulunduğu, anılan ihtiyati tedbir kararı kalkmadan tescil kaydının silinemeyeceği savunulmuştur.
Yukarıda aktarılan 5838 sayılı Kanun’un geçici 2/4. maddesi ve maddenin gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; 5838 sayılı Kanun kapsamında hurdaya ayrılacak motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup model yılı 1998 ve daha eski olan araçların motorlu taşıtlar vergisinin belirlenen oranının ödenmesi şartı getirilmiş; bu şekilde tahsilinden vazgeçilen vergiler nedeniyle 6183 sayılı Kanuna göre araç üzerine konulan hacizlerin de kaldırılacağı düzenlenmiş ancak üçüncü kişilerin haklarını korumak, alacaklarını tahsil etmek maksadıyla konulan haciz, tedbir ve sair şerhlerin kaldırılacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
Böylece kişilerin, anılan Kanundan yararlanabilmesi için araç üzerinde 6183 sayılı Kanun dışında konulmuş şerhlerin/tedbirlerin bulunmaması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Olayda ise, …3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce …sayılı dosyada söz konusu … plakalı motorlu aracın üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmuşsa da, anılan dosyanın … tarih ve …sayılı karar ile karara bağlandığı, tedbir kararının bu tarih itibariyle kalktığı, bu haliyle işlem tarihi itibariyle söz konusu araç üzerinde 6183 sayılı Kanun dışında konulmuş tedbir/şerh bulunmadığından, tescil kaydının silinmesinin mümkün olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak, … plakalı araç üzerinde 6183 sayılı Kanun dışında konulmuş tedbir kararı bulunmadığından tescil kaydının silinemeyeceğinin iddia edilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda; belirtilen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekmekteyse de, farklı bir gerekçeyle dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyiz incelemesine konu kısmında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan; idarece …plakalı yarı römork cinsi aracın motorlu araç olmadığı, anılan Kanun geçici 2/4. maddesi kapsamına girmediğinden tescil kaydının silinemeyeceği iddia edilse de, söz konusu yarı römorkun bağlı olduğu asıl motorlu araç ile birlikte tescil edildiği, bu bağlamda motorlu aracın bütünleyici parçası olduğu, motorlu aracın tescil kaydının silinmesi halinde ona bağlı olan yarı römorkun da kaydının silinmesi gerekeceğinden, davalı idarenin bu itirazına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.