Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1486 E. 2016/788 K. 10.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1486 E.  ,  2016/788 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1486
Karar No : 2016/788

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava, davacının aracının 5838 sayılı Kanun kapsamında hurdaya ayrılması yönündeki talebinin araca ilişkin belgenin Kanun yürürlüğe girdikten sonra alındığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi’nce; belgenin bu tarihten sonra alınmasının davacının Kanun’dan yararlanmasını engellemeyeceği, idarece belirtilen orandaki motorlu taşıtlar vergisinin ödenip ödemediği araştırılarak işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Olayda; söz konusu araç üzerinde 1996 ve 2002 yıllarında konulmuş şerhler olduğu görülmekle birlikte 6183 sayılı Kanundan kaynaklanmayan bu şerhlerin devam edip etmediğinin de idarece araştırıldıktan sonra işlem tesis edilmesi gerektiği, dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, anılan İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket adına kayıtlı aracın kaydının 5838 sayılı Kanun kapsamında silinmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin 16.02.2010 tarih ve 800 sayılı İl Emniyet Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce, aracın hurda olduğunu gösteren belgenin 24.12.2009 tarihli olması nedeniyle başvurunun reddedildiği, 5838 sayılı Yasada belirtilen aracın durumunun tespiti için araç sahibinin yazılı bildiriminin dahi yeterli görüldüğü, dava konusu aracın 1981 model olduğu, Makine Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilciliği tarafından düzenlenen raporla aracın hurda konumunda olduğunun tespit edildiği, aracın kaydının silinmesi için yalnızca araca ait motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4’ünün 31/12/2011 tarihine kadar ödenmesi şartının davalı idarece araştırılıp buna göre işlem yapılması gerekirken, belge tarihinin anılan Yasanın yürürlüğe girdiği 28.02.2009 tarihinden önce olması gerektiği şeklinde yanlış yorumlanarak başvurunun reddedilmesine yönelik işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
28.02.2009 tarih ve 27155 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılaması Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin 4. fıkrasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mevcut olmayan veya herhangi bir nedenle motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup model yılı 1998 ve daha eski olan taşıtların, bu durumlarının kanaat verici belgelerle tevsik edilmesi veya ilgili trafik tescil kuruluşu nezdinde adlarına kayıtlı olanlar tarafından yazılı bildirimde bulunulması halinde, bu taşıtlara ait motorlu taşıtlar vergilerinin 1/4’ünün 31/12/2009 tarihine kadar ödenmesi şartıyla, kalan vergi aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve tescil plakasına kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilir ve ödemeyi müteakip trafik tescil kayıtlarının silineceği, bu fıkra kapsamında trafik tescil kayıtları silinen motorlu taşıtların daha sonra bulunması veya varlığının tespiti halinde, terkin tarihi itibarıyla trafik tescil kaydı yapılacağı, bu takdirde terkin edilen vergi ve diğer amme alacakları ayrıca bir işleme gerek olmaksızın bulundukları veya tespit edildikleri yılın Ocak ayında motorlu taşıtlar vergisi adıyla tahakkuk etmiş sayılacağı ve Ocak ayının son günü vade tarihi kabul edilerek takip ve tahsil edileceği, bulunan veya varlığı tespit edilen taşıtın noter satış senediyle veya kamu kurum ve kuruluşlarından satın alındığının tevsiki halinde taşıt, satış tarihi itibarıyla alıcı adına tescil edileceği ve alıcı adına motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti tesis edileceği; 8. fıkrasında ise bu madde kapsamında tescil kayıtları silinen motorlu taşıtlara ait daha önce ödenmiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile buna ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezaları red ve iade edilmeyeceği, tescil kayıtları silinen bu taşıtlar üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizlerin kaldırılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddenin gerekçesinde de hurda haline gelen ve çalışma imkanı bulunmayan eski model motorlu kara taşıtlarının hurdaya çıkartılabilmesi ancak ilgili trafik tescil kuruluşunda adlarına hurdaya ayrılacak taşıt kayıt ve tescilli olan mükelleflerin, bu taşıtlar ile ilgili olarak ödenmemiş motorlu taşıtlar vergisi bulunmamasına bağlı olduğu, özellikle hurda durumunda bulunan kamyon ve kamyonet sahibi mükelleflerin bu taşıtlarını çalıştıramadıkları için motorlu taşıtlar vergisini ödeyememekte, kullanamadıkları taşıtlarını hurdaya ayırmak istediklerinde ise motorlu taşıtlar vergisi borçları bulunduğu için, taşıtlarını hurdaya ayıramadıkları, bu düzenleme çevesinde sahipleri tarafından hurdaya çıkarılmak istendiği halde motorlu taşıtlar vergisi borcu nedeniyle hurdaya çıkarılamayan ve çevreyi kirleten eski ve kullanılamaz durumda bulunan taşıtların trafikten çekilmesi teşvik edilerek çevrenin korunması ve taşıt parkının yenilenmesi temin edildiği ve böylece sosyal ve ekonomik amacın birlikte gerçekleştirilmesinin sağlandığı, madde ile motorlu kara taşıtlarını hurdaya ayıran gerçek ve tüzel kişilerin tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan motorlu taşıtlar vergisi ile bu vergiye ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezalarının terkin edilmesinin yanında, hurdaya çıkartılan taşıt üzerinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş olan hacizlerin de kaldırılacağı açıklanmıştır.
Ayrıca 5838 sayılı Kanunun Geçici 2. Maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları gösteren 25.03.2009 tarih ve 27180 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (33) Seri Nolu Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği’nde de 5838 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinden faydalanmak için başvuracak mükelleflerden, adlarına kayıt ve tescilli taşıtları üzerinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tatbik edilmiş hacizler dışında, üçüncü şahıslar tarafından konulmuş bulunan mülkiyeti muhafaza, rehin, haciz gibi benzeri şerhlerin bulunması halinde bu şerhler kaldırılmadıkça madde hükmünden yararlanamayacakları düzenlemesi yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 24.12.2009 tarihinde TMMOB Makine Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilciliği’nden … plakalı aracının hurda halinde olduğuna ilişkin belge aldığı, davacı tarafından bu belge ibraz edilerek aracının 5838 sayılı Kanun kapsamında tescil kaydının silinmesinin talep edildiği, davalı idarece aracın hurda olduğunu gösteren belgenin 5838 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra alındığından bahisle talebin reddedilmesi üzerine dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından sunulan savunma dilekçesinde de … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.12.1996 tarih ve 1996/529-482 D.İş sayılı kararı üzerine …plakalı aracın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla trafik kaydına tedbir şerhinin konulduğu, ayrıca … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile de söz konusu araç üzerine “satılamaz- devredilemez” şerhinin konulduğu belirtilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat ve gerekçeler birlikte değerlendirildiğinde; 5838 sayılı Kanun kapsamında hurdaya ayrılacak motorlu taşıt vasfını kaybetmiş olup model yılı 1998 ve daha eski olan araçların motorlu taşıtlar vergisinin belirlenen oranının ödenmesi şartı getirilmiş; bu şekilde tahsilinden vazgeçilen vergiler nedeniyle 6183 sayılı Kanuna göre araç üzerine konulan hacizlerin de kaldırılacağı düzenlenmiş ancak üçüncü kişilerin haklarını korumak, alacaklarını tahsil etmek maksadıyla konulan haciz, tedbir ve sair şerhlerin kaldırılacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
Böylece kişilerin, anılan Kanundan yararlanabilmesi için araç üzerinde 6183 sayılı Kanun dışında konulmuş şerhlerin bulunmaması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesi’nce … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından konulan şerhlerin devam edip etmediği araştırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle eksik incelemeye dayalı olarak dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.