Danıştay Kararı 15. Daire 2013/1479 E. 2016/3487 K. 12.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/1479 E.  ,  2016/3487 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/1479
Karar No : 2016/3487

Temyiz Edenler : 1) (Davalı):
Vekili :
2) (Davacılar):
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K….sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıların, murisleri …’ın 01.12.2007 tarihinde …………. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araç ile Nusaybin istikametinden Cizre istikametine seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmesi nedeniyle uğradıkları ileri sürülen zarara karşılık davacılardan için 2.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi, ………. her biri için ayrı ayrı 1.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi olmak üzere toplam 5.000 TL maddi ve 80.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 17/05/2010 gün ve 3061 sayılı raporda sürücü …..’ın idaresindeki araç ile gece vakti aydınlatması ve yol çizgileri mevcut olmayan meskun mahal sınırları dışındaki Devlet karayolunda seyrini sürdürürken yola gereken dikkati vermediği, meydana gelen olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri ile %70, davalı idareninde aydınlatmanın mevcut olmaması meskun mahal dışı olması koşulları da gözönünde bulundurulduğunda, olayın meydana gelmesinde %30 oranında tali kusurlu olduğunun belirtilmesi ve bu kusur oranları hükme esas alınarak davacılar murisi ….’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle davacıların uğradığı zarara karşılık talebe bağlı kalınarak için 2.000 TL, için 1.000 TL, için 1.000 TL, için 1.000 TL maddi tazminat ile takdiren davacılardan için 2.000 TL, için 1.000 TL, için 1.000 TL, için 1.000 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
Taraflarca verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı ile hükmedilen manevi tazminat isteminin idari başvurunun davalı idare kaydına girdiği 10.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacılara ödenmesine ilişkin kısımlarında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmamaktadır.
Kararın 26.04.2011 tarihli miktar arttırımına ilişkin dilekçesine ilişkin bölümüne gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemelerinin gerekli olduğu, bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilecekleri, görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmayacağı kuralına yer verilmiştir.
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” hükmü; aynı Kanun’un 5. maddesi ile de, 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak, “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır. ” hükmü eklenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 17/05/2010 gün ve 3061 sayılı raporu ile tespit edilen kusur oranı dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre murisleri ….’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle davacılardan ‘ın 26.637,47 TL, ‘ın 2.629,75 TL, ‘ın 2.291,01 TL, ‘ın 2.675,27 TL maddi zarara uğradığının tespit edildiği ve davacılar vekili tarafından 29.233,50 TL miktar artırım dilekçesi 26.04.2011 tarihinde Mahkemeye gönderilmek üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi kayıtlarına girmiş 02.05.2011 tarihinde de Mahkemeye ulaşmış ancak Mahkeme tarafından 28.04.2011 tarihinde karar verilmiştir.
Buna göre; 26.04.2011 tarihinde Mahkeme kayıtlarına dahil olan miktar artırım dilekçesi üzerine ıslah talebi değerlendirilerek ve ıslaha ilişkin hükümler uygulanarak bir karar verilmesi gerekirken, ıslah talebi değerlendirilmeden davacıların dava dilekçelerindeki taleplerine bağlı kalınarak verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:….sayılı kararının maddi tazminata yönelik kısmının miktar arttırım dilekçesi dikkate alınarak yeniden hesaplanmak üzere BOZULMASINA, davalı idare ve davacıların temyiz isteminin kısmen reddi ile manevi tazminat miktarına ilişkin kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.