Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2013/14082 E. , 2018/3268 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/14082
Karar No : 2018/3268
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
Müdahiller (Davalı Yanında) : 1-
2-
İstemin Özeti : … 10. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmalarının Özeti :Davalı idare tarafından mahkeme kararının esasa ilişkin kısmının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi:
Düşüncesi :Eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; 04.09.2008 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan myom ameliyatı sonrası meydana gelen idrar kaçırma olayında idarenin kusuru bulunduğu gerekçesiyle 292,320,00 TL maddi, 700,000,00 TL manevi olmak üzere toplam 992,320,00 TL tazminatın yasal faiziyle ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; kişiye myoma uteri tanısı konulup myamektomi ameliyatı yapıldığı, bu ameliyat endikasyonunun ve yapılan ameliyatın tıbbi kurallara uygun olduğu, hastanın önceden yapılan tetkiklerindeki ve muayene bulgularında idrar yapamama sorunu veya nörojen mesane denilen mesanenin sinir sistemine ait bir bozukluk belgelenmediğinden ameliyat sonrası idrar yapamama sorununun yapılan ameliyatın bir komplikasyonu olarak değerlendirildiği, tedavilerin usulüne uygun doktorlara ve görevli personele yöneltilebilecek kusur, eksiklik, yani tedavi, yanlış teşhis ve yanlış ilaç kullanımı söz konusu olmadığı yönündeki Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca düzenlenen 05.12.2012 gün ve 6899 sayılı rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından olayla ilgili iddia ve itirazları karşılanmadığı; davalı idare tarafından ise lehlerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Davacı, 03.09.2008 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Servisine mesaneye bası yapan myom tanısıyla yatırılmış, 04.09.2008 tarihinde ameliyata alınmış, 6 adet myom ameliyat ile çıkarılmıştır.
Ameliyat sonrası dönemde üriner retansiyon (idrar yapamama) problemi yaşan hasta, üroloji branşı ile konsülte edildiği ve çekilen İVP sonucunun normal olarak değerlendirildiği, hastanın şikayetlerinin operasyon nedeniyle mesane ve üretra ödemine bağlandığı, hastaya 3-4 gün sonda uygulama ile antiflamatuar tedavi sonrasında üroloji polikliniği kontrolü önerisiyle 13.09.2008 tarihinde taburcu edildiği görülmektedir.
Hastanede 01.10.2008 tarihinde üriner sistem USG yapılmış, 16.10.2008 tarihinde sistoskopi yapılmış, üriner retansiyon görüldüğü için 3-4 gün idrar sondası takması önerilmiştir.
… Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 21.10.2010 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda, “Nörojen mesane, postmiyonektomi sinir hasarına bağlı” tespiti yer almaktadır.
Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporunda; “hastanın önceden yapılan tetkiklerindeki ve muayene bulgularında idrar yapamama sorunu veya nörojen mesane denilen mesanenin sinir sistemine ait bir bozukluk belgelenmediğinden ameliyat sonrası idrar yapamama sorununun yapılan ameliyatın bir komplikasyonu olarak değerlendirildiği” tespiti yer almaktadır.
Davalı yanında müdahiller olan Dr. ‘nun 16.08.2010 tarihinde kayda giren beyanında, “Literatür taramalarında da bütün ameliyatlarda belirli bir yüzde ile komplikasyonların olduğu bildirilmektedir. Ancak myom ameliyatı sonrası işeme bozukluğu ile ilgili bir komplikasyona rastlanılmamıştır.” iddiası; Dr. ‘in aynı tarihli beyanında, “Her ameliyatın değişik oranlarda komplikasyon riskleri vardır. ‘a yapılan myomektomi ameliyatıyla ilgili literatüre baktığımızda myomektomi ameliyatı sonrası gelişen işeme bozukluğu komplikasyonuna rastlanmamıştır. Dolayısıyla myomektomi operasyonu ile işeme bozukluğu arasında bir ilişki kurmak mümkün değildir. Kaldı ki hastanın idrarımı yapamıyorum ifadesi subjektiftir ve ürologlarca somut biçimde ortaya konmamıştır.” iddiası yer almaktadır.
Adli Tıp Kurulu raporunda ise idrar yapamama sorununun yapılan ameliyatı bir komplikasyonu olduğu yönündeki değerlendirme, müdahil beyanları ile çelişmekte olup, bu çelişkinin giderilmesi ve yapılan ameliyat ile nörojen mesane arasında bir illiyet bağının varlığının tespiti halinde, myomektomi ameliyatını gerçekleştiren sağlık personelinin, bir sağlık profesyonelinden beklenen azami dikkat ve özeni gösterip göstermediği konusunda bir değerlendirme yapılarak, tarafların tüm iddia ve itirazları karşılanmak suretiyle idarenin tazmin sorumluluğu veya sorumsuzluğunun açık ve net bir şekilde ortaya konulmasını sağlayacak şekilde bünyesinde kadın doğum, genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi, üroloji branşlarından tabiplerin de yer alacağı Adli Tıp Üst Kurulundan alınacak bir rapor ile uyuşmazlığın çözülmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesi kararı, eksik inceleme nedeniyle bozulduğundan, bu aşamada davalı idarenin vekalet ücretine yönelik temyiz başvurusu hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, … 10. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.