Danıştay Kararı 15. Daire 2013/13975 E. 2016/3486 K. 12.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/13975 E.  ,  2016/3486 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/13975
Karar No : 2016/3486

Temyiz Edenler : 1) (Davacı):
Vekili :
2) (Davalı):
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait aracın seyir halinde iken rögar kapağının açık olmasından dolayı meydana geldiği iddia edilen tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasara uğraması nedeniyle oluşan zararın idarenin kusuru oranına isabet eden 11.433,10 TL’lik kısmının davalı idareden tazminine ayrıca davacının dava konusu olaydan dolayı duyduğu manevi teessür nedeniyle de 1.566,90 TL manevi tazminatın davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
….İdare Mahkemesi’nce; davacı tarafından aracının muhtemel hasar ve tamir masraflarının tazmininin istediği, ancak söz konusu aracın tamir ettirildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ya da belge sunulmadığı, meydana gelen zarar miktarının davacı tarafından belgelendirilmek suretiyle ortaya konulamaması nedeniyle hesaplanamadığından maddi tazminat isteminin reddi; davacının bu kazadan dolayı manevi elem ve ızdırap duyduğu gerekçesiyle, bu elem ve ızdırabının kısmen de olsa giderilebilmesi için takdiren 1.566,90 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmiştir.
Taraflarca verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısımında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmamaktadır.
Kararın maddi tazminat istemine ilişkin bölümüne gelince;
Anayasanın 125.maddesinin son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7. maddesinin (g) bendinde; Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri ilçe merkezine bağlayan yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımı ile bu yolların temizliği ve karla mücadele çalışmalarını yürütmek; kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Hizmetin iyi işlememesi sonucu kişilerin zarara uğramaları halinde, doğan zararların idare tarafından karşılanması gerekmektedir. Ayrıca, hizmeti yürüten personelin görevi sırasında yaptığı eylem ve işlemlere ilişkin kişisel kusurunun hizmet kusurunu oluşturacağı ve idarenin de bu zararın tazminiyle sorumlu tutulacağı, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Hizmet kusuru, kamu hizmetinin organizasyonu ve işleyişinden kaynaklanır. Kamu hizmeti eksik veya kötü yürütülmekteyse veya bu faaliyet hizmet gerekleriyle bağdaştırılamayacak nitelikteyse, idarenin hizmeti kusurlu yürüttüğünün kabulü zorunludur.
Ancak idarenin işlem ve eylemleri dolayısıyla hizmet kusuru işlediğini söyleyebilmek için saptanan hukuki sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 28.4.2006 tarihinde saat 22.00 sıralarında davacı ’ın idaresindeki …. plaka sayılı kamyoneti ile Konya ili Meram ilçesi sınırları içerisinde seyrederek sola hafif virajlı ve eğimli yolda 98 nolu evin önüne geldiğinde, kapağı çıkan içme suyu rögarına ve yol ortasında bulunan rögar kapağına aracı ile çarpmamak için sola doğru aniden manevra yaptığı sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yaya kaldırımı bordür taşına çarpması neticesi savrularak sonra da, ön ve sol yan kısmı ile 98 nolu evin bahçe duvarına ve giriş kapısına çarpması sonucu maddi hasarlı olarak dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ve araçtaki hasarın kusur oranlarına göre tespiti istemiyle 04.5.2006 tarihinde ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğu, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi suretiyle tespit yapıldığı, yapılan tespit sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı idarenin %70 oranında kusurlu olduğunun ve dava konusu olaydan dolayı davacının ortaya çıkan toplam zararının 16.333,00 TL olduğunun belirtildiği, bunun üzerine davacı vekilinin 25.5.2006 tarihli dilekçesi ile davalı idareye başvurarak davalı idarenin kusur oranına isabet eden zarar miktarının davacıya ödenmesini istediği, davacı vekilinin bu talebinin 23.6.2006 tarih ve 1716 sayılı yazı ile reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; dava dosyası ve eklerinin incelenmesinden logar kapağının gevşek olmasından dolayı aracın üzerinden geçtiği sırada yerinden çıkarak aracın alt kısımlarına zarar verdiği ve kazanın oluşumunda yol ortasında bulunan gevşek logar kapağının neden olduğu görülmektedir.
Mahkemece 19.1.2007 ve 21.3.2007 tarihli ara kararları ile davacıdan dava konusu olayda hasarlanan aracın tamir ettirilip ettirilmediği sorularak, tamir ettirilmiş ise tamir masraflarına ilişkin fatura ve harcama belgelerinin onaylı birer örneğinin Mahkemeye ibraz edilmesi istenilmiş ancak verilen süre içerisinde istenilen bilgi ve belgelerin davacı tarafından sunulmadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemi reddedilmiş ise de; davalı idarenin 05.06.2006 tarihli yazısında, kaza mahallinden gelen talep üzerine 16.05.2005 tarihinde rögar kapağının kilidinin değiştirildiğinin ve kapak kilitlerinin kırık olduğunun belirtildiği ayrıca kazadan sonra davacının …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak kusur oranlarını ve zararını tespit ettirdiği anlaşılmştır.
Bu nedenle davalı idarenin sorumluluğunda bulunan yağmur veya atık sularının toplanması ile ilgili yapıların yol ile bağlantısını sağlayan logar kapaklarının bakım,onarım ve gözetim sorumluluğu davalı idareye ait olduğu; buna göre ise kazaya neden olan logar kapağının pimlerinin trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde sıkıştırılmaması karşısında kapakların bakım ve onarımını yapmayan idarenin kamu hizmetini eksik yapması nedeniyle hizmet kusuru işlediği açık olduğundan Davacının maddi tazminat isteminin davalı idarenin adli yargı yerinde tespit edilen kusuru oranında tazmin edilmesi gerekirken, davacının tamir masraflarına ilişkin fatura ve harcama belgelerinin onaylı birer örneğinin Mahkemeye ibraz etmediğinden bahisle verilen aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının maddi tazminat miktarına ilişkin bölümünün BOZULMASINA, davalı idare ve davacıların temyiz isteminin kısmen reddi ile manevi tazminat miktarına ilişkin kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.